Erzincan`da 8 yıl önce üniversite sınavına girdiği gün babasının kullandığı otomobilin kaza yapması sonucu ağır yaralanan ve komadayken Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi`ni kazanan 27 yaşındaki Fulya Yalvaç, stajını tamamlayarak avukat oldu. Adalet Sarayında düzenlenen törende Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Aldemir, azmin sembolü Fulya`nın, dünyanın en büyük savunmacısı olacağına inandığını belirtti. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ise `Azmin bir zaferi ve daha yeni başlıyor` dedi.

Foto: DHA


Milliyet Anadolu Öğretmen Lisesi mezunu olan Fulya Yalvaç üniversitesi sınavına girdiği 15 Haziran 2008 günü akşamı ailesi ile birlikte trafik kazası geçirdi. Babası Sebahattin Yalvaç`ın kullandığı 24 DP 701 plakalı otomobil, Erzincan- Sivas karayolunun 7`nci kilometresinde Bozyazı Köyü yakınlarında kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada 42 yaşındaki Sebahattin Yalvaç ile oğlu 16 yaşındaki Samet ölürken, eşi Hülya hafif, kızı Fulya Yalvaç ise ağır yaralandı. Kaldırıldığı Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde 3 ay komada kalan Fulya Yalvaç, sınavda eşit ağırlıklı 363.375 puan alarak Erzincan üçüncüsü oldu.

Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanan Fulya Yalvaç, hastanede yaşam mücadelesi verirken dershanedeki öğretmenleri kayıt işlemlerini yaptırdı. Kazanın ardından 6 ameliyat geçiren ve yoğun bir tedavi programı gören Fulya Yalvaç`ın yakınları, Hukuk Fakültesi`ndeki kaydını dondurdu. Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ`un talimatı ile son olarak Gülhane Askeri Tıp Akademisi Fizik Rehabilitasyon Merkezinde 3 ay süreyle tedavi gören tekerlekli sandalyeye mahkum Fulya Yalvaç, 2009 yılında Hukuk Fakültesi`ne başlayabildi.

BAŞSAVCI VE TBB BAŞKANI: AZMİN ZAFERİ

Tedavisi sürdüğü için birinci sınıfa tekrar etmek zorunda kalan Fulya Yalvaç, 5 yıl sonunda fakülteden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından Erzincan Adalet Sarayı`nda avukatlık stajını tamamlayan tekerlekli sandalyede Fulya Yalvaç için bugün Adalet Sarayı`nda bir tören düzenlendi.

Foto: DHA


Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Aldemir, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Erzincan Baro Başkanı Cemalettin Özer, Fulya Yalvaç`ın ailesi, yakınları ve arkadaşları katıldı. Başsavcı Hüsnü Aldemir, `azmin zaferi` ile ilgili bir öykü yazılacaksa Fulya`nın hikayesinin yazılması gerektiğine dikkati çekti. Fulya`nın azmiyle dünyanın en ünlü savunmacısı olmaya aday olduğuna dikkati çeken Aldemir, genç kızın annesini de tebrik etti.

Fulya`nın törenine koşarak geldiğini vurgulayan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ise `Hikayesini dinlemiştim, insanın yüreğini sızlatmaması ve aynı zamanda göğsünü gururla kaldırmaması da mümkün değil. Azmin bir zaferi ve daha yeni başlıyor. Yolumuz belki zor belki uzun ama bir o kadar da onurlu ve keyifli` dedi.

Ülkenin zor günlerden geçtiğini, her gün asker ve polislerin şehit edildiğini, masum insanların ağır zarar gördüğünü hatırlatan Metin Feyzioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: `Devlet yıkılırsa hepimiz bu yıkıntının altında kalırız. Devletin yıkılmaması için hepimiz kol kola girip, omuz vermek zorundayız. Biz ‘Adalet Mülkün Temelidir` ilkesinin savunucuları olarak, devletin yıkılmaması için mülkün yani ülkenin temelinde adaletin bulunması gerekir. Şu halde içi boş sloganlarla ‘ Ben devleti koruyorum` demek yerine 77 milyon yurttaşımızı adalet paydasında buluşturarak, devletin bireye dönük hizmet aracına dönüştürerek koruyabileceğimizi bilmeliyiz. Hiç birimiz diğerinden üstün bir adımda, geride değiliz ve bu bütünün parçalarını bir araya getirip, kusursuz bir makine gibi çalıştırmakla yükümlüyüz. Böylece ülkenin her köşesinde adaleti ve adalet sayesinde hukukun üstünlüğünü, hukukun üstülüğü sayesinde demokrasiyi, demokrasi sayesinde de 77 milyonun kucaklaşmasını sağlayabiliriz. Hiçbir dönem hukukçuların görevi bu kadar ağır olmamıştır. Ülkemizi, toplumumuzu, siyasi, ideoloji, etnik köken, mezhep, dil gibi farklılıklar üzerinden karşıt guruplara birileri ayırmaya ve bizleri birbirimize hiç yoktan yere düşman kılmaya çalışırken, biz hukukçular birbirinden koparılmak istenen insanlar arasında köprüyüz, köprü olmak zorundayız.`

ANNE İLE KIZIN ORTAK SEVİNCİ

Yapılan konuşmaların ardından Metin Feyzioğlu, tekerlekli sandalyeli Fulya Yalvaç`a cübbesini giydirdi, yemin ettirdi ve avukatlık ruhsatnamesini verdi. Çok mutlu ve gururlu olduğuna dikkati çeken Fulya Yalvaç, `Gerçekten çok zor zamanlar geçirdim. Bu şekilde 5 yıl okula gittim. Yürüyemediğim için bütün arkadaşlarımdan farklı idim. Arkadaşlarımın yardımı ile bir çok zorluğu atlattım. Fakülte bitti, stajımı tamamladım. Şimdi ise ruhsatnameyi almamın sevinç ve mutluluğu içerisindeyim` diye konuştu.

Fulya`nın en mutlu gününde yanında bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen annesi Hülya Yalvaç ise kızı ile gurur duyduğunu bildirdi. Hülya Yalvaç, `Zor süreci hep birlikte yaşadık. Şu an buruk bir mutluluk yaşıyorum. Kızıma başarılar diliyorum` dedi.

DHA