CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 'Düşük profilli başbakan' söylemine tepki göstererek " AKP'li milletvekillerinin bireysel varlıklarına sesleniyorum. En düşüğünüz kimse bir adım öne çıksın. CHP olarak hiç tanık olmadığımız bu seviyeye gerekirse oksijen tüpleriyle gerekirse dağcılık aletleriyle o seviyeye inip araştırması için heyet göndereceğiz. CHP 550 milletvekilinin yüksek profilli olduğunu düşünür. Böyle bir seviye görmedik. Sarayla uyumlu düşük profilli başbakan aranıyor" dedi.

Özel, AK Parti'nin 22 Mayıs'taki Olağan Kongresi'ne kadar Meclis'te grup toplantısı yapmamasını ve Bakanlar Kurulu'nun toplanmamasını eleştirdi. Özgür Özel, devlet yönetiminin fiilen askıya alındığını ileri sürerek AKP'li Aydın Ünal'ın 'düşük profilli başbakan' söylemlerinin tesadüf olmadığını bildirdi. Özel, şöyle konuştu:

"Bunlar çok tartışılmaya muhtaç açıklamalar. Başbakanın dili olmuş sesi olmuş hafızası olan cumhurbaşkanını kara kutusu olmuş bir isim. Kendisi düşük profilli başbakan diyor. AKP gurubundan tık yok. Başvurular yapılıyor mu bilmiyoruz. Tepki gösteremiyorlar kamuoyuna bu konuda. AK Partili milletvekillerinin bireysel varlıklarına sesleniyorum: En düşüğünüz kimse bir adım öne çıksın. Kim başbakan olacak onu bilmiyoruz. AKP düşük profilli başbakanını belirlesin o sevide bir heyet görevlendireceğiz. CHP olarak hiç tanık olmadığımız bu seviyeye gerekirse oksijen tüpleriyle gerekirse dağcılık aletleriyle o seviyeye inip araştırması için heyet göndereceğiz. CHP 550 milletvekilinin yüksek profilli olduğunu düşünür. Böyle bir seviye görmedik. Sarayla uyumlu düşük profilli başbakan aranıyor.

"SİYASİ MOBBİNG SÜRECİ SONUNDA DERDEST EDİLMİŞTİR"

CHP'li Özel, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na partide mobbing yapıldığını savunarak, şu ifadeleri kullandı:
"Saray darbesi yapılmışken devrik başbakan, 6 ay önce halk iradesinden aldığı yüzde 49'luk destek yanındayken bakanlar kurulu toplantısı yapmayacak durumdadır. Meclis'te grup toplantısını yapacak takati yoktur. Davutoğlu'na sesleniyorum: Meşru olmayan siz değilsiniz, seçilmiş bir başbakanı görevden alan darbe yapandır. Hangi başbakanı belirlerse belirlesin AKP içinde meşruiyet tartışması başlamıştır. Bunu Yalçın Akdoğan'dan görüyoruz. Seçilmemiş birisi halkın tanımadığı oy vermediği biri başbakan olmayacak diyor. Yaptığı iş karşısındakilerin aklını hiçe saymak ve alay etmek, vatandaşı saf yerine koymaktır. Zaten anayasaya göre hükümeti kurma görevi bir milletvekiline vermek zorunda. Bir algı yönetmektedir. Sizin oy verdiğiniz genel başkan siyasi mobbing süreci sonunda sarayla aralarında 20 kriz atlatıldıktan sonra derdest edilmiştir. Ahmet Necdet Sezer'i darbe yapmakla suçlayan Recep Tayyip Erdoğan aynı anayasa masada dururken seçilmiş başbakanı camdan dışarı fırlatmıştır. AKP içinde başkanlık sistemi var. Kendi seçtikleri genel başkanlarına birilerinin neler yaptıkları ortada.

"SİYASET PSİKOLOJİSİ OLARAK BİRBİRLERİNE İHTİYAÇ DUYUYORLAR"

AK Parti ile MHP arasında adı konmamış bir koalisyon olduğunu savunan Özel şunları söyledi:
"15 Mayıs'ı kazasız atlatma ön şartıyla Meral Akşener'den kurtulan Bahçeli'nin Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık hayallerini teslim edeceğini gösteriyor. MHP'nin AKP ile birlikte yapılmakta olan kongre ve önümüzdeki süreçte parti içindeki iktidarla ilgili kaygılarının düştüğü durumda birbirlerine ne kadar omuz verecekler? Düşmüş oldukları çukurdan çıkmak için siyaset psikolojisi olarak birbirlerine ihtiyaç duyuyorlar."

"CUMHURAŞKANI SAMİMİYSE BİR TEK TERÖRLE MÜCADELE KALSIN"

CHP'li Özel, AB ile vize muafiyeti konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'ye rest çektiğini belirterek, "Asıl sorunlar; Terörle Mücadele Kanunun değişmesi ve Yolsuzlukla Mücadele Kanununu değişmesi. Cumhurbaşkanı samimiyse gelsin yolsuzlukla mücadele kanunun geçirelim bir tek terörle mücadele kalsın. Cumhurbaşkanı da o zaman göğsünü gere gere çıkıp desin terörle mücadeleyi müzakere etmeyiz diye. Sorunun herkes terörle mücadele kanunu olduğuna inanır. Bunu yapmazlarsa meselenin şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele olduğu söylenecektir" ifadelerini kullandı.

DHA