İşte Deniz Baykal'ın açıklamalarından satırbaşları:

"Anayasa tartışması bizim siyasal hayatımızın geride kalan döneminde sürekli olarak gündeme gelen bir tartışma. Yani bugüne kadar gördüğüm 16 kez anayasa değişiklikliği TBMM gündemine geldi. Sanırım 80 maddesi değiştirildi. Son yıllarda anayasa tartışması daha da yoğunluk kazandı. Bugüne kadar hiç konuşulmayan paket birdenbire ortaya çıktı. Bu paket hiçbir zaman bu kadar net konuşulmamıştı. Başkanlık rejimi hiçbir temel unsur yok. Çok şaşırtıcı bir yeni paket çıktı."

ŞU ANDA HİÇ KONUŞULMAYAN DÜZENLEMELER VAR

"Şu anda 18 maddeye indi. Bunlar tabi aynı maddeler de olabilir. 70 madde ile ilgili bir paket var. Bu kez biraz farklı. Bugüne kadar ki anayasa değişikliğini tümü paylaşarak gerçekleşti. Kutuplaşma çekişme konusu haline gelemedi. Biri demokratikleşme için bir kısmı herkesin üzerinde ittifak ettiği konulardaydı. Normal bir şekilde gerçekleştirildi. Şu anda hiç konuşulmayan düzenlemeler var toplum bilgilendirilmiyor. Üniversiteler sivil toplum kuruluşları. Ciddi bir olay Türkiye'nin siyasal çizgisinde kırılma meydana getirdi."

NE BU TELAŞ?

"Türkiye'de uzunca süre düşünmüş bir insan olarak paketle olan düşüncelerimi vatandaşa aktarmak istiyorum. Bu suçlama şeklinde değil. Katkı yapma çabasındayım. Bu paket çok önemli. Hiç kimsenin bilgisi yok. Siyasette bir kırılma konusu oldu. Olağanüstü bir hızla tamamlama çabası var. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi alelaceleye getiriliyor. Sanki üzerindeki konuşulması uygun değilmiş gibi. İnsan bir dakika deme ihtiyacı hissediyor. Mesela paket hazır değilken imza toplandı. Ne bu telaş. Niçin bir soru işareti var. Yani bir defa bu çok manidar. Bu telaş manidar. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi bir kırılma ortaya koyacak olan paketi alelacele geçiriverilme telaşı var. Ama komisyona sunarken komsiyona sunulan bir metin var ya o yanlış olmuş. Bir telaş var. Sonra o değilmiş dediler. Peki imza atanlar ne durumda. Bunun saygınlığını Türkiye'ye yakışırlığını sorgulamamız gereken bir manzara ortaya koyuyor."

"OYLAMA İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ KAYGILAR VAR"

"Türkiye'nin yaşamsal gerilimleri yaşadığı ulusal dayanışmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde ekonomik çok ciddi sıkıntıların gelişmekte olduğu görülürken, içeride terör dışarıda Suriye derinden yaralarken birbirimizi üzmeden ne yapmamız gerekir derken birdenbire böyle bir anlamsız tartışmanın gündeme getirilip yasalaştırmak istemesi bir çözüm değildir. Zamanlamadan ziyade bir an önce yapma ihtiyacı var."

Şöyle bakıldığı zaman ya bunu çok konuşurken içindeki ortaya çıkar millet en olduğunu anlar. İçeride çok kapsamlı sunuşlar yapıyor arkadaşlar. Orada önemli ciddi şeyler söylüyorlar. Diğer partililerin üzerinde de etkili olduğunu düşünüyorum. Ya bir paket getirtiyorsun kimsenin gazetecinin haberi yok. Bu iş böyle konuşulmaz. AK Partili milletvekillerini sorumluluk duygusuna inanıyorum ne olacağı belli olmaz. Oylama doğru dürüst olmalı. Oylama ile ilgili ciddi kaygılar var. Gerçekten herkes hür bir vicdanla oy kullanırsa bu iş geçmez. Geçmemesi gerekir. Bu iş yanlış. Bu geçerse toplumda geçmemesi gerekecektir. 60 gün hemen karda kışta yapılma telaşı olacak. Güvenmiyor musun getirdiğin pakete? Bugüne kadar yaşanan yanlışlıklar hep bu yüzden oldu. FETö konusu, PKK konusu yanlış. Kulak vermiyorsun sonra ülkenin başı derde giriyor. Burada da büyük bir yanlışa gittiğimiz kanaatindeyim.

SİSTEM TIKANDI MI?

"Kendileri diyorlarki fiili durum yaratıyoruz. Ortadaki anayasal çerçeveyi kenara koymak senin hakkın mı parlementer rejime saygı duyulmuyor. Parlamenter sistem ile ilgili değil. Suriye politikası ile ilgili değerlendirmelerimizi anlatamıyoruz. Başkanlık rejimi olsa daha mı rahat anlatacağız. Türkiye'nin ortak akla uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bu bir üslup meselesidir. Hiçbir sistem siyasetçinin hatasını bertaraf etmeye muktedir değildir. Tek başına 'ben bilirim' demeyeceksin. Senin gibi düşünmeyenleri dinleyeceksin. İstişare yapacaksın. Bir dinle kardeşim. Ciddi konuş tartış. Darbeden sonra bir dayanışma vardı sonra kayboldu."

NASIL BİR STRATEJİ İZLEYECEKLER?

"Milletvekillerinin sağduyusuna hitap edeceğim. Onların da aynı zeka, sorumluluk anlayışı içinde olduğunu kabul ederek bir köprü kurmaya çalışacağım. İki platform var. Parlamento ve millet platformu. Buna Türkiye'nin değil Tayyip Bey'in ihtiyacı olduğu kanısındayım. İnanıyorum bunu gören pek çok milletvkili vardır. Bunun gereğini yapacaklar mı yapmayacaklar mı?"

"Hep demokrasi hak, özgürlükler dedik şimdi tek parti, tek kişi tek adama doğru gidiyoruz bu yanlış. Buna destek olmazsan seçim yapılır. Bakın getirilen pakette seçimlerin 3 Kasım 2019'da yapılacağı yazılı. Bu olmazsa seçim olur duygusu var. Eğer böyle bir kaygı varsa ben bunu yakıştıramıyorum. Türkiye için insanlar şehit oluyor. Aileleri bununla iftihar ediyor. Kardeşleri ben geliyorum diyor. Eğer birileri bu olmazsa seçim çıkar kaygısı ile ülkenin aleyhine olduğunu bile bile bunu içlerine sindiriyorlarsa yazıklar olsun. Bu olmaz. Ne fark eder denecek bir konu değil bu. Yüzyıla ihanet ediyoruz ya. Böyle bir şey olmaz. Bu oylamaya girer ve reddedilirse yeni bir ufuk açılır. Her alanda olumlu gelişmeleri getirir. Piyasa bile olumlu etkilenir. Türkiye'de yetti artık denebiliyorsa bunun ortaya çıktığı anda bütün senaryo bu kurgu birden bire ortaya çıkar. "