Nil SOYSAL / İSTANBUL

Gürsel Tekin, “Devletin bütün kurumlarına girmiş bir yapının siyasetin içinde olmaması düşünülemez. Savcılar Meclis’teki 550 milletvekilini ve belediye başkanlarını soruşturmalı. Dokunulmazlıklar derhal kaldırılmalı” dedi

15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulunan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, tehlikenin henüz geçmediğine dikkat çekti. Tekin, “Siyasi kurumlar arındırılmadığı sürece devletin içerisinde cadı avına çıkmak ortadaki pisliği temizlemez. Türk siyaseti yenilenmedikçe bu işin üstesinden gelmemiz mümkün değil” dedi. Türkiye’de defalarca darbe olduğunu ancak siyaset kurumunun bir daha darbelerin olmaması için herhangi bir çaba içerisine girmediğini söyleyen Tekin, yaşanan süreci şu sözlerle değerlendirdi:

49

“ÇOK PROFESYONEL BİR YAPI VAR”

İKTİDAR mensuplarının önemli bir kısmının geçmiş darbe dönemlerinde siyaseten belirli ölçeklerde aktif olduklarını görüyoruz. 12 Eylül sonrası çeşitli siyasi partilerin kadrolarına bakmak size bir fikir verecektir. Böyle bir yapıyla karşı karşıya iken, yaşanan krizin derinliğine ve kimlere dokunacağına dair yorumda bulunmak oldukça güç. Ancak çok güçlü ve tabiri caizse profesyonel bir yapının önümüzde durduğu herkesin malumu...
SİYASET hesap vermeden hiçbir tehlikeyi püskürtme şansımız yok. Aksi halde bugün FETÖ, yarın başka bir terör örgütü tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. FETÖ ile ilişkili kurumlar kapatılırken ne olduğu belirsiz başka kurumların onlardan arta kalanlar için yarıştığını görüyoruz. Siyaset mekanizması şeffaf ve hesap verebilir olmak zorundadır. Maalesef siyasiler gereğini yapmamıştır.

“BİZİ SOKAĞA ÇIKARMAZLARDI”

CUMHURBAŞKANI her türlü kriteri ve bütün istihbaratı kullanarak kendisine yaver alıyor ve o yaver darbeci çıkıyorsa, hiç kimse bana parlamentodaki 550 milletvekili ya da belediye başkanları içinde FETÖ’yle bağlantılı olan yok diyemez! Bu belirsizlik her seviyede mevcut... AKP Miletvekili Hüseyin Kocabıyık, Twitter’da “Devletin kiraladığı bütün yerler soruşturulsun yarısı paralelcilerin” diye bir mesaj attı. Bu araştırılması gereken son derece önemli bir iddia.
GÜRSEL Tekin’in kardeşi bir darbeci olsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakınında bunlarla ticari ortaklıkları bulunan kişiler olsaydı biz sokağa çıkamazdık. Şimdi önümüzdeki günlerde kırmızı listenin yanında bir de sarı liste çıkacak. Orada onlarca siyasetçinin yakınlarını göreceğiz.

“SOYGUNCULAR DA YARGILANMALI”

TBMM’nin şu an öncelikli görevi 550 milletvekilinin dokunulmazlıklarını kaldırmaktır. Gerçek fezlekeler için biz CHP olarak sadece elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Hodri meydan.
BAŞIMIZDAKİ bela sadece FETÖ değil aynı zamanda bu ülkeyi soyanlardır. Darbecilik ne kadar aşağılıksa ve yargılanmalıysa tüyü bitmemiş yetimin hakkını çalanlar da aynı şekilde yargılanmalıdır. Bu soruşturma başladığı anda çok sayıda CHP’li arkadaşımız bilgi ve belgeleriyle buna destek verecektir.

Cumhuriyet değerlerine dönülmeli!


YANDAŞ ve dindaş muhabbetleriyle bu ülkenin yönetilemeyeceği çok net bir şekilde anlaşılmıştır. Bu noktada Başbakan Binali Yıldırım’ın ilk defa Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan ifadeler kullanarak, AKP Genel Merkez’ine Atatürk posteri asması çok önemliydi. Çünkü bu meseleyi ancak bu değerlere sahip çıkarak çözebiliriz. Ahbap-çavuş ilişkileriyle ülkeyi yönetemeyiz.
EVRENSEL hukuk kuralları içerisinde yeni bir devlet yapısını oluşturmak zorundayız. Şeffaf ve hesap verebilir bir siyaset anlayışını hayata geçirmeliyiz. Önümüzdeki kritik süreçte demokratik değerlerimize sahip çıkarak evrensel standartlarda bir devlet yapısı inşa etmeliyiz.

Dört siyasi partiyle ortak akıl hükümeti kurulmalı


AKP tek başına bu işin üstesinden gelemez. İtibarsızlaşan dış politikamızı yeniden inşa edemez. Bunu hepimiz görüyoruz. Bir ülkedeki en temel şey eğitimdir. Çökertilmiş bir eğitim sistemini, bu iktidar tek başına ayağa kaldıramaz. Çözüm için ortak akıl hükümeti kurmalıdır. Ancak böyle bir hükümet, adalet, eğitim ve çürümüş diğer tüm sistemlere olan güveni yeniden tazeleyecektir.
KILIÇDAROĞLU’nun okuduğu 10 maddelik manifesto, 79 milyonun ortak isteğidir. Bunları yerine getirmek de ancak ortak akıl hükümetiyle mümkündür.