Ali Ekber ERTÜRK/ANKARA

Kişisel internet sitesine “Siyaset silaha esir olmamalı” başlığıyla makale yazan Çelik, “PKK, silahları bırakıp ülkeyi terk etmek yerine, kentlere yerleşti. Çözüm sürecine zarar gelmesin diye de, iyi niyetli olarak valiler, kaymakamlar, polisler, askerler de elleri kolları bağlı beklediler” dedi.

Çelik, bomba bir açıklamada daha bulunarak, “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın olduğu Çözüm Süreci toplantılarında olacakları anlattık ama, Çözüm Süreci romantizmine kapılan arkadaşlarımızın tepkisini aldık. Zaman bizi haklı çıkardı” dedi. İşte Çelik’in AKP’yi karıştıracak açıklamalarından satırbaşları:

DEVLET ELİ-KOLU BAĞLI BEKLEDİ

Çözüm Süreci esasen başlangıç için iki şart getiriyordu. 1) Parmaklar tetikten çekilecek 2) Tüm silahlı PKK’lı unsurlar ülke sınırlarını terk edecekti. Birinci şarta hem devletin silahlı güçleri hem de PKK uydu. Ancak silahlı PKK’lılar ülkeyi terketmek yerine gelip şehire yerleştiler. Çözüm Sürecini bozmamak adına ve tamamen iyi niyetlerle, valiler, kaymakamlar, savcılar, hakimler, polis , asker, jandarma ve korucular, PKK’nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı sabrın sınırlarını zorlayarak beklediler. PKK, Çözüm Süreci’ni kendi lehine ama Kürt halkının aleyhine istismar etti. Gelinen nokta, siyasetin inisiyatifi silaha terketmesidir.

GERÇEKLERİ ERDOĞAN’A DA ANLATTIK

Biz, bölgeyi ve bölgenin dinamiklerini bilen birisi olarak, 2009’dan itibaren olanları ve olabilecekleri, Bakanlar Kurulu’nda, Ak Parti MYK’sında, MKYK’sında, Ak Parti Ortak Söylem toplantılarında ve nihayet Çözüm Süreci konulu tüm özel toplantılarda yetkili arkadaşların, Sayın Başbakan’ın ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın huzurunda, bütün açıklığı ve netliği ile ortaya koyduk.

AFYON’DA DA ANLATTIK, TEPKİ ALDIK

Zaman zaman kendisini Çözüm sürecinin romantizmine kaptırarak bütün fotoğrafı görmek istemeyen bazı yetkili arkadaşların ciddi tepkilerine de muhatap olduk. 2014’teki Afyon’daki Ak Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda benzer bir yaklaşım ve tutumla endişelerini dile getiren ve uyaran ciddi sayıdaki milletvekili, bu yetkili arkadaşlar tarafından tepkiyle karşılandılar. Ancak zaman, bizi ve konuyu bizim gibi gören Ak Partili milletvekillerini haklı çıkarmıştır. Keşke yanılmış olsaydık da bugünkü manzara ile karşılaşmasaydık.

AKLIMIZI DEVREYE SOKALIM

Silahlı mücadele devam ederken siyaset, yanı akıl bütün imkanlarını devreye sokmalıdır. Bunun yolunu, yöntemini ve kapsamını da akıl tayin edecektir. Yeter ki akla yol verilsin. Aklımız duygularımızı idare ederse milletçe kazanırız. Tersi olur da duygularımız aklımızı idare ederse hep birlikte kaybederiz. Tarih, duyguları aklına galip gelenlerin trajik sonlarının örnekleri ile doludur. Ben, bu ülkede toprak bölünmesi olmayacağına inananlardanım. Ne var ki, gönüller ve beyinler bölündükten sonra toprak bütünleşik kalmış neye yarar. Unutmayalım ki toprak insan içindir; insan toprak için değil.