AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, HDP'ye oy verenlerin bile Eş Genel Başkanlar ile bazı milletvekillerinin tutuklanmalarını anlayışla karşıladığını savunurken, "Hatta böyle bir beklentinin de var olduğunu ve bu beklentinin karşılanmış olduğunu bugün anlıyoruz" dedi.
Yasin Aktay, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 3'üncüsü açılan Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı'na katıldı. Milletvekilleri Uğur Dilipak ile İmran Kılıç, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ve Ak Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir'in de eşlik ettiği Aktay, fuardaki stantları gezip okuyucularla sohbet ederek kitaplarını imzaladı.
Aktay, burada yaptığı açıklamada HDP'nin Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile bazı milletvekillerinin tutuklanmalarıyla ilgili işleyen sürecin normal olduğunu söyledi. Hiç kimsenin yargıya meydan okuyamamağını ifade eden Aktay, şöyle devam etti:
"Türkiye'de bir devlet olma gereğini yapmıştır. Terörle alenen hiçbir mesafe koymamış olan, iç içe, adeta terör örgütünün siyasi uzantısı, temsilcisi gibi davranma alışkanlığından bir türlü vazgeçmeyenlere siyasetin sınırları hatırlatılmalıdır. Eğer hatırlamıyorlarsa, bilmiyorlarsa da gereken yapılacaktır. Aslında HDP'li siyasetçilerin artık herkesin gözü önünde cereyan eden tavırları söz konusuydu ve bu tavırları kabul edilebilir bir tavır değildi açıkçası. 'Siyaset ortamını biz istediğimiz gibi yaparız, silah da kullanırız, siyasette yaparız' gibi kimse böyle bir meydan okumada bulunamaz. Meydan okuyanlara da devlet gerekeni yapar. Türkiye'de siyaset ortamı içerisinde kimin ne iddiası var ise bunlar dillendirilebiliyor. Yani bugün gözaltına alınanlar veya tutuklananların şöyle bir mazereti yok, 'Siyaset yapacaktık yapamadık.' Hayır, siyaset yapmadınız, bilakis siyaset ortamını tahrif ettiniz, siyaset ortamını dejenere ettiniz, bozdunuz. Siyaset ortamı size kendi davanızı, neyse davanız bunu ifade edebilmek için her çeşit imkanı sundu, her çeşit toleransı da tanıdı. Ama siz bunun ötesine geçip kendinizi dağdakilerin temsilcisi konumuna düşürdüyseniz bir devletin yapabileceği başka bir şey olamaz. Devletin yapabileceği siyasetle şiddetin sınırını hatırlatmak olur. Bunun yapmanın yolu hiçbirimizin hoşuna gitmiyor ama şuan gelinen manzara, Türk halkının beklentileri, siyaset sınırını bu kadar tahrif eden, bu kadar yozlaştıran bir tutumun daha fazla cesaretlendirilmesinin daha fazla neredeyse ödüllendirilmesinin kabul edilemez olduğunu söylüyordu."
Tutuklanan milletvekillerine yöneltilen suçlamaların da basit suçlamalar olmadığını ifade eden Aktay, şöyle konuştu:
"Neticede son kararı Türk Milleti adına karar veren yargının, Türk Milleti adına vermiş olduğu, Türk Milleti'nin beklentilerine uygun olarak vermiş olduğu bir karardır. Netice isnat edilen suçlamalara baktığınız öyle az-buz suçlamalar değil, uydurulmuş suçlamalar değil. Son Kobani olaylarını hatırlıyorsunuz, 6, 7, 8 Ekim olaylarında alenen insanların kışkırtılması, şiddete teşvik edilmesi söz konusuydu. Bu teşviklerin neticesinde 54 vatandaşımız, Yasin Börü gibi bazılarının hunharca katledildiği olaylar yaşandı. O kışkırtmaların hiçbir bedelinin olmaması, o kışkırtmaların karşılıksız kalmaması, sualinin sorulmaması gibi bir durum söz konusu olmaz. Hukuk gereğini yapmadığı zaman toplum vicdanında boşluk ve ciddi bir yaralanma meydana geliyor. Netice itibariyle bu yargı kararını saygıyla karşılamasını bekliyoruz herkesin."
'HDP'YE OY VERENLER BİLE BU KARARI ANLAYIŞLA KARŞILADI'
HDP'li milletvekillerinin gözaltına alınması ve tutuklanması sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını ibretle seyrettiklerini ifade eden Yasin Aktay, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın ne yapıyor olduğunu, kimin adına, hangi millet adına siyaset yapıyor olduğunu, Türkiye'de milletin hangi kesimine gidip bu siyaseti savunabiliyor olduğunu doğrusu biz merak ediyoruz. Çünkü HDP'ye oy vermiş insanlar nezdinde bile bu karar büyük bir anlayışla karşılanmıştır. Hatta böyle bir beklentinin de var olduğunu ve bu beklentinin karşılanmış olduğunu bugün anlıyoruz" diye konuştu.
'İTTİFAKIN İÇİNDE CHP DE VAR'
HDP'lilerin ortaya koyduğu siyasetin onlara oy vermiş insanlar nezdinde bile kabul görmemiş bir siyaset olduğunu ancak CHP kime ne anlatmak üzere böyle bir siyasete soyunmasının ilginç bir durum olduğunu kaydeden Aktay, "Söz konusu olan Türkiye'nin bir zararı ise CHP'nin adeta oralara koşuyor oluğunu yine büyük bir ibretle seyrediyoruz. Oluşan ittifak, şu an Türkiye'ye karşı bir ittifaktır. 15 Temmuz'a karşı hiçbir tepki göstermemiş olan, 15 Temmuz'dan ancak 1 ay sonra bir bakan düzeyinde Türkiye'ye geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Avrupa Birliği, daha gözaltına alınma süresi 1 günü bulmamışken birkaç saat içerisinde HDP grubunu ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde ve dayanışma mesajlarını verirken gördük. Ortada oluşan ittifakın içerisinde CHP de var. Herkes takdir ediyor, bunların hesabını da elbette halkımız sandıklarda, halkımız ortaya koymuş olduğu desteğine veya tepkilerinde ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Aktay, "Biz ifade vermeye gitmiyoruz" demenin hiç kimsenin haddine olmadığını belirterek Fetullah Gülen'in kendisini dava etmesi nedeniyle yargının çağrısıyla 6 kez ifade vermeye gittiğini hatırlattı. Hiç kimsenin yargıya meydan okuyamayacağını, bunu yapması durumunda ise yargının ifadesini cebren alacağını anlatan Aktay, HDP'nin eski milletvekili Hasip Kaplan'ın tutuklanmalar sonrası sosyal medyadan halkı sokağa çağırmasıyla ilgili de şunları söyledi:
"Sokağa çağırmanın suç olduğunu bilmek zorundalar. Bunun da hesabı sorulacaktır. Halkı sokağa çağırmak, halkı kin ve nefret duygularıyla tahrik edip bir infiale sebebiyet vermek büyük bir suç ve bu suçun elbette ki yargı tarafından göz ardı edilmeyeceğini düşünüyorum."

DHA