DEMOKRATİK Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Türkiye'deki cezaevinde OHAL'in hayata geçmesinden bu yana tüm hakların askıya alındığını öne sürdü.
DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, 5 aylık tutukluluğunun ardından önceki gün tahliye edilmesinin ardından partisinin Diyarbakır'daki Genel Merkez Danışma Bürosu'nda Eş başkan Sebahat Tuncel ile ilgili gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eş başkan Yüksek, konuşmasında cezaevinde meydana gelen sorunlara değinerek, halen cezaevlerinde hakların OHAL kapsamında askıya alındığını söyledi. OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin sirayet ettiği ilk yerin cezaevleri olduğunu anlatan Yüksek, şunları söyledi:
"Şu an hapishanelerin durumu hiç iyi değil. Ülkenin durumu şu an olağan bir durum değil. OHAL'den bu yana hapishanelerde bütün haklar askıya alınmış durumda. Sohbet hakkı askıya alınmış durumda. Tutuklu ve hükümlüler hiç bir şekilde birbirleriyle görüşemiyor. Daha önce aralıkla sohbet etme hakları vardı. Bunlar şu an askıya alındı. Sportif faaliyetler askıya alınmış durumda. Avukatlarıyla görüşme hafta bir gün bir defaya mahsus ve bir saate sınırlandırmış durumda. O da bir memurun gözetiminde ve kamera kaydıyla gerçekleşiyor. Oradaki tutuklu kendi dosyasıyla ilgili avukatıyla özgür bir görüşme yapamıyor. Bu durum aynı zamanda savunma hakkının askıya alınmış demektir. Yine diğer taraftan aileleriyle görüş konusunda ise, tutuklu ve hükümlüler bugüne kadar birinci derece yakınları dışında 3 kişi ile görüşme yapabiliyordu. Bunlar iptal edildi. Ailesiyle açık görüş 2 ayda bire çıkarıldı. Telefonla görüşme hakkı haftada bir iken, 15 günde bire çıkarıldı. Bütün bunlar OHAL sürecinde askıya alınan, ortadan kaldırılan hak ihlalleridir. Kanun Hükmünde Kararnamelerin kurum yöneticilerine verilen yetkilerin, kurum yöneticileri tarafından keyfi uygulanıyor. 'Güvenlik' adı altında hapishanedeki müdür ve gardiyanlar istedikleri şeyi yapabilir durumda. OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnameler, darbe girişimi ve FETÖ gerekçesiyle çıkarıldı. Hapishanelerdeki bu hak ihlalleri de onlar için çıkarıldı. Kısıtlamalar FETÖ için geçerli olduğunu söylüyor fakat, tüm siyasi tutuklular için uyguluyor. Kürt siyasi tutukluları bu uygulamaları kabul etmiyor. Çünkü onur kırıcı, insanlık dışı uygulamalar var. Daha önce 5 yıl cezaevinde kaldım. Hak ihlalleri cezaevlerinde daha önce vardı ama bu dönem had safhaya ulaşmış. Uygulamalar ve hak ihlalleri 12 Eylül 1980 dönemi doğru gidiyor."
"SAVAŞ POLİTİKASINDAN VAZGEÇİLMESİ GEREKİYOR"
Yüksek'in ardından söz alan DBP Eş genel Başkanı Sebahat Tuncel ise, bölgedeki 'Savaş' olarak nitelendirdiği çatışmaların bütün Türkiye'ye nasıl yansıdığını gördüklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
"O açıdan bu savaş politikasından vazgeçip, Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümün olanağını ortaya çıkarmak, bunun için de Sayın Öcalan'ın sağlık ve özgürlük koşulları sağlanarak müzakerelerin bir an önce başlatılması yolunu açmak durumdayız. Başka bir durum yok. Bunu yapmadığımız sürece darbe dinamiği de devrede olacak."

DHA