– HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, 'terör örgütü üyesi olmak' ve 'örgüt propagandası yapmak' suçlamalarıyla yargılandığı davada, Silivri Cezaevi'nden, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yaptı. Aydoğan, "Dokunulmazlıklarımız anayasaya aykırı şekilde kaldırıldı. Bu hukuksuzluğa karşı duruşmalara katılmama kararı aldık" dedi.
Hakkında Şırnak Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 4 Kasım'da tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, 2011 yılında katıldığı 5 ayrı gösteri yürüyüşü ve cenaze töreninde 'terör örgütü üyesi olduğu' ve 'terör örgütü propagandası yaptığı' iddiasıyla hakkında Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın bugün yapılan duruşmasına Nursel Aydoğan, Silivri Cezaevi’nden SEGBİS sistemi ile katıldı. Savunmasında, dokunulmazlıklarının anayasaya aykırı bir şekilde kaldırıldığını ileri süren Aydoğan, "Bu hukuksuzluktan dolayı duruşmalara katılmayacağımızı söyledik. Bu, yapılan hukuksuzluğa karşı bir direniş kararıdır. Türkiye bir hukuk devletidir. Gözaltına alınıncaya kadar ifade vermeyişimiz, bize uygulanan hukuksuzluğa karşıdır. Şu anda cezaevinde olmamam ve bu yargılamaya katılmam gerekirdi" dedi.
CHP'li Mustafa Balbay ve MHP'li Engin Alan'ın, milletvekili oldukları için Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edildiklerini hatırlatan Nursel Aydoğan, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Aynı durum bizler için de geçerlidir. Demokratik bir hukuk devletinin en önemli ilkesi kuvvetler ayrılığıdır. Bir hukuk devletinde yargı bağımsızlığı, olmazsa olmazdır. Ben bu noktada mahkemenin bağımsızlığına güvenmek istiyorum. Suçlandığım eylemlerin olduğu dönemde Diyarbakır oldukça karışıktı. Her gün 3 5 cenaze geliyordu. Biz o dönemlerde bağımsız milletvekili adayları olarak BDP’nin etkinliklerine katılıyorduk. O dönemde her attığımız adımla ilgili hakkımızda fezleke hazırlanmış. Partiden çıkıp yolda yürümeye bile fezleke hazırlamışlar. Hakkımdaki diğer iddialar cenazelere katılmaktı. Şu anda çatışmalarda yaşamını yitirmiş 3 binin üzerinde kişi var. İnsanların ezici bir çoğunluğu çocuklarının cenazelerine katılmamızı beklerler. Bu insanların acılı günlerinde yanlarında olmak normal bir şeydir. Örgüt propagandası yapma gibi bir düşüncem olmadı. Bir cenazeye katılmak suç olmamalıdır."
Milletvekili Aydoğan’ın avukatı Devrim Barış Baran ise, milletvekili olan müvekkili hakkında hazırlanan iddianamenin niyet okumaktan öteye geçmediğini ve suçlamalarla ilgili maddi bir delil sunulamadığını kaydetti.
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı ise, Aydoğan hakkında açılan 'terör örgütü propagandası' davalarının ertelenmesini, Sanığın iddianamede yer alan 5 ayrı eylemden dolayı ise 'terör örgütü üyeliği' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Duruşma sanık ve avukatına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmaları için ileri bir tarihe ertelendi. 

DHA