HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yapan HDP İzmir İl Başkanı Mahfuz Güleryüz, belediyelere kayyum atanmasına karşı bir günlük sembolik açlık grevine gideceklerini söyledi. Büyükşehir, Konak ve Karabağlar belediye başkanları ile yaptıkları görüşmeleri değerlendiren HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ise, "Görüştüğümüz belediye başkanlarının kayyumlara karşı olduklarını, seçilmişlerin yerine atanmışların getirilemeyeceği yönünde aynı fikirde olduğumuzu görmek bizi mutlu etti" dedi. HDP'li Doğan ayrıca, acilen silahların susması gerektiğini aksi halde Türkiye'nin zor durumlarla karşı karşıya kalabileceğini öne sürdü. 
Basın toplantısına HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, il eşbaşkanları Mahfuz Güleryüz ile Gülay Bilici, parti yöneticisi Meral Çelik ve partililer katıldı. Olağanüstü Hal (OHAL) kararları ile ilgili hak gaspı yaşandığını iddia eden İl Eşbaşkanı Güleryüz, "Son günlerde ülkenin yaşamış olduğu OHAL neticesinde yoğun bir hak gaspı yaşanıyor. En son belediyelerimize kayyumlar atandı. Kayyum atamalarının hukuki hiçbir gerekçesinin olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu çerçevede toplumsal muhalefetin susturulmak istendiği bir süreci yaşıyoruz. Biz bütün bunları özellikle İzmir'de kamuoyuna yansıtmak üzere başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere, Konak ve Karabağlar belediye başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle görüşmeler yaptık. Yaşanan olumsuzların önüne geçilebilmesi için toplumun kendilerinden beklentilerini aktardık. Mesele bir demokrasi meselesidir, sadece HDP sorunu değil. Bu amaçla kendilerine dayanışma ve bir arada olma isteğimizi iletip güç birliğine davet ettik. Biz yaşanan bu hukuksuzluğa ilişkin il binamızda sembolik bir oturma eylemi ve açlık grevi gerçekleştireceğiz. Eylemimiz yarın saat 09.00'da başlayıp 18.00'e kadar devam edecek" diye konuştu. 
'BOZUK RUH HALİ KARŞIMIZA ÇIKTI'
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşananlara değinen HDP'li Doğan ise, "Yenikapı'yı dolduran kitlelere sunulmaya çalışılan ruh hali, aslında bozuk bir ruh olarak karşımıza çıktı. Kanun hükmünde kararnamelerle toplumun tüm kesimlerini baskı altında tutmak, hükümetin yeni devlet politikasıdır. Kazanan siyasal İslam olmuştur. Devlet yeni bir devlet modeli olarak karşımıza çıktı. Var olan hukuk sürecine büyük bir darbe vurulmuştur. Anayasa'ya da aykırı durumlar söz konusu. CHP Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Kamuda çalışan arkadaşlarımıza yapılan baskılar ortada. Hiçbir demokraside görülmemiş bir uygulamadır bu" dedi.
'TÜRKİYE ESKİ KOŞULLARINA DÖNMELİ'
Silahların çok acil susması gerektiğini savunan HDP'li Doğan, "Acilen silahların susması gerekmektedir. Türkiye'nin eski koşullarına, demokratik zeminlerin var olduğu şartlara geri dönmesi gerekmektedir. Yoksa ülke gerçekten zor durumlarla karşı karşıya kalabilir. Görüştüğümüz belediye başkanlarının kayyumlara karşı olduklarını, seçilmişlerin yerine atanmışların getirilemeyeceği yönünde aynı fikirde olduğumuzu görmek bizi mutlu etti. Ortak vatanımızda kardeşçe bir arada yaşamanın şartlarını oluşturmalıyız. Başka bir vatanımız yok. Toplumun tüm muhalif kesimleriyle bu baskıya 'dur' diyeceğiz. İnsanlar artık sokaklara dökülüyorlar. Bizim toplumsal bir barışa ihtiyacımız oldu. Acil bir barışa ihtiyaç olduğu artık kesin. İnsanlar artık işinden aşından ediliyor ama bu kanın durmasını istiyor. Kardeşlik zeminin daraldığı zihinsel olarak çok sıkıntı içinde olduğumuzu da belirtmek isterim. Bu kopuş Türkiye'ye halklara inançlara pahalıya mal olabilir. Partimizin barışta ısrar etmesinin bir nedeni de budur" diye konuştu.

 

DHA