Ümit TÜRK/İSTANBUL, (DHA) "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan tutuklanması talebiyle sevk edildiği mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, konunun buralara kadar geleceğini tahmin etmediğini belirterek, "Ben, hiçbir şekilde cumhurbaşkanına hakaret etme kastını aklımdan bile geçirmedim" diye konuştu.

Nasuh Mahruki, serbest bırakılmasının ardından kendisine destek olmak için gelen CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş, Selina Doğan, Onursal Adıgüzel, Ali Şeker, gazeteciyazar Yılmaz Özdil ve Türkiye Gençlik Birliği Başkanı Çağdaş Cengiz ile birlikte adliyeden ayrıldı.

"CUMHURBAŞKANINA HAKARET ETME KASTINI AKLIMDAN BİLE GEÇİRMEDİM"
Mahruki, adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, konunun buralara geleceğini hiç tahmin etmediğini belirterek, "Bir televizyon programında düşünce özgürlüğü anlamında eleştiri hakkımı kullanarak bir kelime kullandım. Ki bunda da sayın cumhurbaşkanının adını zikretmedim. Ama öbür konuk, konuyu oradan anladı. Çünkü ben genel bir ifade kullandım. Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı diye, o dönemde yetkili kişiler diye. Hiç isim kullanmadım" dedi. Hakimin konunun bu kısmını anladığını ve tutuksuz yargılanmayı uygun gördüğünü belirten Mahruki, "Ben, hiçbir şekilde cumhurbaşkanına hakaret etme kastını aklımdan bile geçirmedim. Bugünkü yazım da da sayın cumhurbaşkanından da, akuttaki dostlarımdan da, yanlış anlaşıldığım için özür diledim" diye konuştu. Mahruki söz konusu programda, 2004-2006 yılları arasında Yunanistan'a 17 adanın verilmesi konusuna dikkat çekmek için bu eleştiriyi yaptığını o dönemde de Erdoğan'ın başbakanlık yaptığını söyledi.

"SİYASETLE UĞRAŞANLARIN BU TÜR ELEŞTİRİLERE TAHAMMÜL ETMESİ GEREKİR"
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da, söz konusu programın yayınlandığı televizyon kanalının künyesinin Ankara'a olduğunu belirterek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu konuda yetkisinin olmadığını savundu. Tanal, "Anayasımızın 25. maddesi uyarınca düşünce açıklama özgürlüğü kapsamındadır. Bu hususun ceza tehditliyle susturulması, anayasaya, uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bu açıdan suskun bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Siyasetle uğraşanların bu tür eleştirilere tahammül etmesi gerekir" diye konuştu.

 

DHA