– GİRESUN Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı açılış törenine katılan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 76 olan üniversite sayısının 182’ye ulaştığını söyledi, eğitimde çok iyi bir noktada olduğumuzu dile getirdi.
Giresun Üniversitesi’nin, Güce Yerleşkesi Şehit Ömer Halis Demir Konferans Salonu’nda düzenlenen 2016-2017 Akademik yıl açılış törenine Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Giresun Valisi Hasan Karahan, AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ile Sabri Öztürk, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Çoşkun, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali İhsan Ersoy, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
TÜRKİYE’NİN BU GÜNÜ DÜNDEN ÇOK DAHA İYİ
Açılış töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, üniversitelerin toplumun rehberi, meşalesi ve yol göstericisi olduğunu söyledi. Hükümetin politikalarından bahseden ve eğitime önem verdiklerini ifade eden Bakan Yılmaz, “Eğitimde gerçekten çok iyi bir noktadayız. Beşeri sermayeyi eğitim sistemimizle sağladık. Otomotiv üretiminde ‘Avrupa'da birinciyiz’ diyoruz. Bunları neyle yapıyoruz Bu eğitim sistemimizden yetişmiş insanımızla yapıyoruz. Gerçekten de çok iyi bir noktadayız. ‘Her şeyi yaptık’ demiyoruz ama yapacaklarımız var mı, var. Hiç şüpheniz olmasın. 2006'da kurulmuş bir üniversite ve şimdi 30 bin öğrencisi, binin üzerinde akademik personeli var. Adeta 10 yılda 10 kattan fazla büyüdü. Şundan çok eminiz ve inanarak söylüyoruz; Türkiye'nin bu günü dünden çok daha iyi. Hiç şüpheniz olmasın ki yarını da bugünden daha iyi olacaktır” dedi.
ALLAH BİRLİĞİMİZİ, DİRLİĞİMİZİ DAİM ETSİN
Türkiye’nin kendi uçağını ve kendi tankını üretir durumda olduğunu vurgulayan Bakan İsmet Yılmaz şöyle devam etti:
“Eskiyi hatırlayın, ‘Sizden bir şey olmaz’, ‘Su akar Türk bakar’, ‘Bir toplu iğne dahi üretemeyiz’ denilen bir ülkede şimdi kendi tankımızı, uçağımızı yapıyor muyuz Yapar mıyız Yaparız. İyi bir kültürel birikiminiz olacak, bu birikiminizin küllerini geçmiş dönemde olduğu gibi savuracaksınız ve yeniden bu milletin cevherini ortaya çıkaracaksınız. Gerçekten iyi bir noktadayız. Yeter ki Allah birliğimizi, dirliğimizi daim etsin. Birliğimizi, dirliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin.”
76 OLAN ÜNİVERSİTE SAYISI 182’YE ULAŞTI
Türkiye'deki daha önce 76 olan üniversite sayısının 182’ye ulaştığını ifade eden Bakan Yılmaz, “ Şimdi her ilde bir üniversite var. Hatta bazı illerde birden fazla üniversite var. Bu üniversitelerimizde eğitim alan öğrenci sayısı 6 milyon 700 bin. Bazı ülkelerin nüfusundan kat kat fazla. Lisans eğitimi alan öğrenci sayısı 3 milyon 900 bin. Dolayısıyla biz sadece yeni üniversite kurmayı değil, üniversitelerimizi uluslararası rekabet edebilme gücünü oluşturan insanımızı, o rekabet gücünü oluşturan üniversitelerin marifetiyle yetiştirmek istiyoruz. Öğrenci sayımız 18 milyon. 6 milyon 700 bin üniversite öğrencisini koyarsanız rakam 25 milyon. Bu da tüm Türkiye demek. Dolayısıyla sorumluluğumuz da tüm Türkiye kadar büyük. Hatta onun da ötesinde. Gelecek nesille Türkiye'nin 2023 hedeflerini hep beraber yakalayacağız” diyerek konuştu.
BAŞBAKAN YARDIMCISI CANİKLİ’YE FAHRİ DOKTORA
Giresun Üniversitesi Akademik Yıl açılış töreninde Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’ye fahri doktora unvanı verildi. Bir konuşma yapan Canikli de, hükümet yatırımlarından bahsetti, üniversitenin kurulduğunda 3 bin 500 olan öğrenci sayısının 30 binin üzerine çıktığını söyledi. '2023’e Doğru Türkiye' konulu sunum gerçekleştiren Canikli, “Bizler hala daha dersler almaya devam ediyoruz. Burada naçizane düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Bizler ders vermeyiz, dersi verecek olan sizlersiniz. Haddimizi biliyoruz. Yeni akademik yılın Giresun’a hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
DEVLETLER ZENGİNLEŞTİKÇE ÖZGÜRLEŞİYOR
Sunumunda, zenginleşmenin devletler açısından yan etkilerden birinin özgürleşme olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli şunları söyledi:
“Türkiye ciddi anlamda zenginleşti. Refah seviyesi reel olarak 3 kattan daha fazla arttı. Sağlık, ulaşım, eğitim ve her alanda bu artış yaşandı. Ülke olarak, millet olarak ve toplum olarak da zenginleşiyorsunuz. Zenginleşmenin devletler açısından yan etkilerinden biri de özgürleşmedir. Devletler zenginleştikçe özgürleşiyor, özgür ve bağımsız politikalar üretmeye başlıyor. Fakirseniz böyle bir şansınız ve seçeneğiniz yok. Fakirseniz yönetilmek durumunda kalıyorsunuz, yönetiliyorsunuz. Edilgen oluyorsunuz. 2003 ve 2004’e bakıldığında bu yapıyı kabullenmenin izlerini görmekteyiz. Zenginleşmek sadece devlet için değil kişiler için de geçerlidir. 2008’den itibaren bu değişimin sonucu olarak kaynakların ülkenin zenginleşmesi noktasına yönlendirilmesinden sonra Türkiye zenginleşmeye ve aynı zamanda özgürleşmeye başladı. Özgürleşmeye başlanmanın en somut yansıması, uygulamaya koyulma biçimi ve fark edilme yöntemi de 2008 Mayıs ayında IMF ile olan ilişkilerimizin bitirilmesidir.”
“RECEP TAYYİP ERDOĞAN BİR TEŞEKKÜRÜ HAK ETMEDİ Mİ”
Türkiye’de 40 yıl boyunca ‘IMF defol’ sloganları atıldığını hatırlatan ve IMF ile olan ilişkilerin sonlandırıldığını kaydeden Başbakan Yardımcısı Canikli, “Bu ülkede sosyalist arkadaşlar 40 yıl boyunca ‘IMF defol’ diye bağırdılar. Bu ilişkinin kaldırılmasını yazdılar, çizdiler ve haykırdılar. Üniversite boyunca bunu duyduk. Ama hiçbiri yapamadı. 2008’in Mayıs ayında, sosyalist, komünist ve solcuların hayallerini Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükümet gerçekleştirdi. O uluslararası finans kuruluşları ile ilişkiler bitirildi. Hiçbir finansal ve teknik destek almadan bu ülke öz evlatları tarafından yönetiliyor. Bir bütçe görüşmesinde, ‘Sizin 40-50 yıldan beri halledemediğinizi Recep Tayip Erdoğan’ın kadrosu kalıcı bir şekilde temizledi. Bir teşekkürü hak etmedi mi’ demiştim. İnanıyorum ki hepsi bir bravo coşkusunu en azından hislerinden geçirmişlerdir. Bu ülkenin bir evladıysak böyle bir tablonun ortaya çıkartılmasına katkı sağlayan bir devlet büyüğüne bu şekilde muamele edilmesi gerekiyor” diyerek sunumu tamamladı.

DHA