Paris Büyükelçiliği’ni ziyaret eden TBMM komisyonunda Büyükelçi Hakkı Akil, AK Parti Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt, CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan, Meclis, Senato, Dışişleri ve AB İşleri Bakanlığı'nı ziyaretinin ardından düzenledikleri basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Milletvekilleri 15 Temmuz gecesi neler yaşadıklarını anlattı.

AK Parti Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt, "O gün seçim bölgemde bir golf sahasının açılışı vardı. Dışişleri Bakanı'nın da katıldığı bir açılış idi. İnsanlar gayet rahat gelecekle ilgili şüpheleri yoktu. Yemek sonrası köprünün kapatıldığı haberi geldi ve bizim açımızdan da şok edici bir gelişmeydi. Sonrasında parti il başkanlığına geçerek gelişmeleri takip ettik. Cumhurbaşkanının sokağa çıkın çağrısı üzerine vatandaşla birlikte sokağa döküldük. Çok uzun bir geceydi. Sabah olduğunda ise liseden tanıdığım bir arkadaşımın da ölenler arasında olduğunu öğrendim. Bütün gece boyunca hissettiğim en önemeli şey, Türk halkının demokrasi ve kendi geleceğine olan inancını pekiştirmesiydi.” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, “15 Temmuz benim evlilik yıldönümüm. Evlilik yıldönümünü eşimle kutlamak için İstanbul yolundayken haber aldım ama IŞİD'in Anıtkabir ve Boğaz köprüsüne kamikaze saldırısı zannettik. Sonra darbe girişimi olduğunu öğrendim. Adapazarı'nda bir yere sığındım. Halkın sokağa çıkması ve Ankara'da arkadaşlarımızın parlamentoda toplanmasıyla beraber hızlı bir şekilde Meclis'e döndüm. Gözümün önünde uçaklar Ankara'da bir yeri vurdu. Meclis Genel Kurul bölümü bombardımana tutuldu. Meclis'te tatil kararı alınmasaydı çok sayıda milletvekili yaşamını yitirebilirdi. Kimse cumhurbaşkanını sandıkta yenme zevkini bizden alamaz. Onu sandıkta yenme konusunda kararlıyız. Her koşulda demokrasiye sahip çıkacağız.” dedi.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan, “Cuma günü Meclis tatildi. Öğleden sonra Genel Kurmay'da bazı hareketlilikler olmuş ama Meclis'te hissedilmedi. Akşam televizyondan köprünün kapatıldığını duydum ama bunun bir kalkışma olduğunu kimse düşünemedi. Bir terör saldırısı olduğunu düşündük. O günlerde Türkiye'de darbeyi gerektirecek hiçbir gündem yoktu. Sakindi... Saat 22.30’da Binali Yıldırım’ın bunun darbe olduğunu söyleyene kadar bunun bir darbe olduğunu bilmiyorduk. Gece yarısı evden kalkıp Meclis'e gittim. Meclis'e giriş kapısında bir tarama oldu. Genel Kurul'a geçtik. Ortak deklarasyon açıkladık. Sabaha kadar 9 ayrı hava saldırısına uğradık. Biz içerideyken tanklarla girmeye çalışmışlar. Ama TBMM güvenliği tarafından püskürtüldüler. Belki Avrupalı dostlarımızın anlamadığı bir şey var. Ülkesi için canını vermeye hazır bir lider vardı. 238 şehidimiz var, tanklar tarafından ezilen...Darbe 6 saat zarfında önlendi.Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir tepki, liderleri, halkı ve muhalefetiyle...” dedi.

“Gülen Türkiye'yi kendi istediği yön getirmeye çalışıyordu Türkiye'ye: Şayet bunu başarsalardı Türkiye'ye etkileri ne olurdu?” sorusuna ise milletvekili Erdem, “Bu darbe başarılı olsaydı eleştiren gazeteciler tutuklanırdı. Protesto eden göstericilere biber gazı atılırdı. Çok büyük bir ihtimalle hükümetin tüm yetkilileri ters kelepçe ile spor salonlarında bekletilirdi. Siyasi partilerin tamamı kapatılırdı. Biz hepimiz tutuklu şu an bir askeri cezaevinde sorgulanıyor olurduk. Hükümeti eleştirmek için söylemiyorum ama geçtiğimiz yıllarda kurulan kumpas gibi mahkemeler kurulur, çoluk çocuk yaşlı demeden insanlar cezaevine doldurulurdu.Biz çok sayıda darbe yaşamış ve çok bedeller ödemiş bir hükümetiz. Fetullah Gülen Humeyni gibi bir uçakla Türkiye'ye gelir ve onun gibi geniş yetkilerle donatılırdı.” yanıtını verdi.

AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal “Fransa'da meydana gelen terör olayları karşısında ilk tepkiyi Türkiye vermiştir. Hatta dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu bizzat katıldı ve dayanışmasını dile getirdi. Terörün dini milliyeti ırkı olmaz dedik her zaman Bütün bunların amacı birdir. İnsanlığı yok etmektir. Halbuki bu darbe teşebbüsü demokrasiye karşı. Tepkilerini geç yapmaları bizim için son derece manidar olmuştur. Cumhurbaşkanının tepkisi de budur. Maalesef Avrupalı dostlarımızdan beklediğimiz tavrı göremedik.” Dedi. Büyükelçi Hakkı Akil ise bu konuda “Kazananı bekledikten sonra tavır gösterdiler... Darbe sonrasını açıkladılar. Darbenin kendisine tepki göstermediler.” dedi.

“Darbe başarılı olsaydı ordunun diğer kanatları da katılabilirlerdi deniyor. Ne diyorsunuz?” sorusu üzerine milletvekili Erdem” Ben ordunun buna katılacağına ihtimal vermiyorum. Bu darbeyi Ergenekon ve Balyoz davalarını anlamadan anlayamayız. Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında askerler alındı yerlerine Gülenciler atandı. Ve atanan kişiler bu darbeler yaptılar. TSK içindeki Laik Kemalistleri tasfiye eden bir süreçti... Zaten ordu içindeki hiç bir eğilim Gülencilerle hareket etmezdi. İsterseniz size tek tutuklanan Genel Kurmay Başkanının görüşünü size aktarayım. TSK' nın genetik yapısıyla çok oynandı. Başbuğ kumpas davasından tutuklandı. Merkezinde Fetullahçıların, etrafında da çıkarcılarının olduğu bir darbe idi. Ama politik açıdan Kemalistlerin ya da başkalarının katılmadığını görüyoruz.” Dedi.

Milletvekili Kurt “ darbeye karşı çıkan herkes poliste, milletvekili de, asker orgeneral de olsa görevini kullanarak değil ancak bireysel çabası ile buna karşı koymanın da belki tek yolu buydu. Bu herkesin tepkisini anlatıyor. O gece CNN ve Kanal D’nin olduğu bina darbeciler tarafından basıldı. Kameraman kamerasını elinden almak isteyen askere karşı direndi. Görüntüyü ifade etmek isterim o kamerasını vermekte direndi.Bu aslında Türkiye’nin o geceki şeyiydi.Vatandaş elindeki ne tutuyorsa onu vermemek için uğraştı.”

 

 

 

 

DHA