MHP’nin kurultay kararını Yargıtay’a taşıyacak olan Genel Merkez ve Devlet Bahçeli’nin, mahkemece görevlendirilen çağrı heyetince yapılacak toplantıyı engellemesinin mümkün olmadığı anlaşıldı.



Asuman ARANCA / ANKARA

2010 yılında Saadet Partisi yönetimi de, mahkemece görevlendirilen çağrı heyetine "temyiz süreci tamamlanmadığı" gerekçesiyle itiraz etmiş ancak İl ve İlçe seçim kurulları bu istemi reddetmişti. Bu karar MHP için de emsal niteliği taşıyor. Karara göre, çağrı heyeti, temyiz süreci tamamlanmadan kongreye giderse, YSK duruma müdahale etmeyecek.

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin, MHP'deki muhaliflerin başvurusu üzerine partiyi kongreye taşımak için çağrı heyeti görevlendirdi.Genel Başkan Devlet Bahçeli,de "Kararı temyiz edeceğiz. Paralellere teslim edecek partimiz yok'' dedi. Muhaliflerin ise, temyiz sürecini beklemeden kongreye gidileceğini savunuyor. Bu nedenle gözler, Çankaya İlçe Seçim Kurulu ve YSK'ya çevrildi. Temyiz süreci Yargıtay 18. Hukuk Dairesinde görülecek.

Bu kargaşa geçmişte Saadet Partisinde de yaşanmıştı. Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, Saadet Partisinin olağanüstü kongreye gitmesi kararı almış, Mustafa Kamalak'ın da aralarında bulunduğu çağrı heyeti, parti yönetiminin temyiz başvurusu sonucunu beklemeden kongre çağrısı yapmıştı. Bunun üzerine mevcut yönetim de, süreci yöneten Çankaya İlçe Seçim Kuruluna itirazda bulunarak, olağanüstü kongrenin iptal edilmesini, temyiz süreci tamamlanana kadar da kongre yapılamayacağına dair karar verilmesini istemişti. Ancak İlçe Seçim Kurulu, bu itirazı, "Seçim kurullarının kongreleri durdurma yetkisi yok" diyerek reddetti. Bu karara YSK nezdinde yapılan itiraz da, ilçe seçim kurulu kararının yerinde olduğu gerekçesiyle reddedildi ve kongre yapıldı.