Sara olarak da bilinen epilepsi hastalığı artık ameliyatla da tedavi edilebiliyor. İlacın tesirinin olmadığı durumlarda başvurulan cerrahi yöntem, hastalığın nöbetlerini ortadan kaldırarak uzun ve sağlıklı bir ömrün kapılarını açıyor.



TÜRKİYE'DE 750 BİN HASTA VAR

Türk Nöroşirürji Derneği Stereotaktik, Fonksiyonel, Ağrı ve Epilepsi Cerrahisi Öğretim ve Eğitim Grubu (SFAECG) İlkbahar Sempozyumu, 26-27 Mart tarihleri arasında Antalya’da düzenlendi. Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi, Türk Nöroşirürji Derneği Stereotaktik, Fonksiyonel, Ağrı ve Epilepsi Cerrahisi Öğretim ve Eğitim Grubu Başkanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan, epilepsiyle ilgili şu bilgileri verdi:

Türkiye’de sayıları 750 bini bulan epilepsi hastalarının yaklaşık yüzde 30’u ilaç tedavisinden fayda görmüyor. Bugüne kadar etkili şekilde tedavi edilemeyen bu hastalar cerrahi müdahale ile sağlığına kavuşabilir. Epilepsi halk arasında sara diye bilinen, bayılma nöbetleriyle kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Türkiye’de yaklaşık 750 bin, Amerika Birleşik Devletleri’nde ise üç milyon epilepsi hastası bulunmaktadır. Bu hastaların yaklaşık üçte biri yeterli ilaç tedavisine rağmen bayılmaya devam etmektedirler. ABD’de yıllık ameliyat sayısı 2 bin ila 3 bin arasında değişmektedir. Bu rakamların Amerika Birleşik Devletleri’nde bile ilaca dirençli epilepsi hastalarının sadece yüzde 1’inin epilepsi merkezlerine refere edildiğinin veya ameliyat edildiğinin göstermesi bakımından gerçekten çok üzücüdür.

SAĞLIKLI BİR YAŞAM SAĞLIYOR

Başarılı yapılan cerrahi tedavi, ilaca dirençli epilepsisi olan hastalarda tedavi sağlayıp uzun bir ömür fırsatı vermektedir. Cerrahi tedavi ve özellikle temporal lobektomi hem güvenli hem de uzun dönemde epilepsinin neden olduğu komplikasyonları engellemede etkilidir. Özellikle erken cerrahi epilepsi nöbetlerinin yapabileceği kötü sonuçları engellemesi açısından önemlidir. Devam eden nöbetlerin şu tür kötü sonuçları vardır: Artmış ölüm oranı (yaralanmaya bağlı veya ani uykuda ölüm gibi), fiziksel yaralanmalar, kognitif disfonksiyon ve hayat kalitesinin düşmesi… Hastanın nöbetleri kontrol altına alınmadıkça hayat kalitesinden hem kendisi hem de ailesi için bahsetmek imkansızdır.

İLAÇ TEDAVİSİNE DİRENÇ GÖSTEREN HASTALARA UYGULANIYOR

Türkiye’de yaklaşık 750 bin civarında epilepsi hastası olduğu tahmin edildiğini ve her yıl bu rakama yaklaşık 30 bin yeni epilepsi hastası eklendiğini belirten Prof. Dr. Erdoğan, en önemli problemin genel pratisyenlerin ve nörologların hastaları zamanında epilepsi cerrahisi yapan merkezlere yönlendirmemesi olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
Bu hastalığa ilk müdahale nöroloji uzmanları tarafından ilaç tedavisi ile yapılıyor. İlaçlarla genellikle hastaların yüzde 70’i tedavi oluyor, fakat yüzde 30’luk bir hasta grubu bahsettiğimiz gibi ilaca dirençli çıkıyor. Bu grubun tedavisinde ise epilepsi cerrahisi uygulamak için biz devreye giriyoruz. Epilepsi cerrahisi, nöbetleri (bayılmaları) ilaçlar ile kontrol altına alınamayan hastalarda uygulanabilecek olan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yönteminin uygulanmaya başlanması yüz yıl öncesine kadar dayanmaktadır, fakat epilepsi cerrahisinin güncel bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaya başlanması 1980 ve 90'lardan sonra artış göstermiştir. İlaç tedavisine dirençli bu hasta grubunun bir kısmında cerrahi tedavi uygulanabilir. Genel olarak ilaca dirençli olan hastaların yüzde 50'sine epilepsi cerrahisi uygulanabilir. Cerrahi tedavi ile nöbetler ya tamamen ortadan kalkmakta ya da nöbetlerin sıklık ve şiddetinde önemli derecede azalma sağlanmaktadır. Cerrahi tedavi uygulanacak hastalar devam eden nöbetleri ile birlikte kullandıkları yüksek dozdaki ilaçların kabul edilemeyen yan etkileri yüzünden "düşük yaşam kalitesi" olan hastalardır. Bu durumlardaki hastalara cerrahi tedavi şansı tanınabilir ve cerrahi öncesi incelemelere alınabilir.