Eser Akgül/eakgul@sozcu.com.tr

Türkiye'deki en büyük tabu cinsellik ve cinsel sorunlar... Kadınlara ve erkeklere yüklenen yanlış cinsel kimlikler belki de toplumumuzun en büyük yaralarının oluşmasına neden oluyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Cinsel İşlev Bozuklukları Kliniği’nden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Cem İncesu, "Çiftler arasında çok ciddi sorunlara hatta boşanmalara neden olabilen bu sorunların en önemli nedeninin eğitimsizlik ve bilgisizlik." olduğunu belirtti. Yapılan araştırmalar, her 3 kişiden 1’inin cinsel problemle karşı karşıya olduğunu ortaya koyarken, bazı ilaçlarla hipertansiyon, kalp-damar, diyabet, kanser ve depresyon gibi bazı hastalıkların da cinsel işlevleri etkileyebiliyor. İncesu, ülkemizde en sık rastlanan dört cinsel sorunu ŞIK okuyucuları için anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

ERKEN BOŞALMA BOŞANMA SEBEBİ



Erken boşalma, kişinin boşalmasını kontrol edememesi, kendisinin ya da partnerinin hedeflediğinden daha önce boşalması anlamına geliyor. Erkek cinsel işlev bozuklukları arasında başı çeken erken boşalma, her üç ile beş erkekten birinin sorunu.

Hekime başvuranların büyük bölümü birleşmeden önce ya da ilk 1 dakika içinde boşalmaktan muzdarip. Prof. Dr. Cem İncesu, tedavi edilmediğinde çiftin ilişkisini bozan, boşanmaya bile neden olabilen erken boşalmanın tek kesin ve kalıcı tedavisinin cinsel terapi ile kişiye boşalma kontrolünün öğretilmesi olduğunu; bunun da yaklaşık iki-dört aylık terapi ile sağlanabildiğini söylüyor.

VAJİNİSMUSTA CİNSEL TERAPİ...



Cinsel birleşmeye izin vermeyen ve boşanmaya bile neden olabilen vajnismus, ülkemizde kadınların en sık yaşadığı cinsel sorunların başında yer alıyor. Vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dışa yakın kısmını çevreleyen kaslarda yineleyici ve sürekli biçimde istemsiz kasılmalar yaşanırken, bu kasılmalara, girişe ilişkin korkular ve kaygılar eşlik ediyor. Vajinismuslu kadınların çoğu, kendi cinsel organlarının çok küçük olduğunu, vajinanın ya da kızlık zarının bir duvar oluşturduğunu, erkek cinsel organının canını çok acıtacağını düşünürken, Prof. Dr. Cem İncesu, sorunun cinsel terapi ile yüzde 95 düzeldiğini söylüyor.

KADINLARDA ÇOK GÖRÜLEN SORUN: CİNSEL İSTEKSİZLİK



Kadınlarda en sık rastlanan sorunlardan biri olan cinsel isteksizlik, kişinin sürekli ya da tekrarlayıcı bir biçimde cinsel fantezi ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması anlamına geliyor. Cinsel isteksizliği olan kadınlarda, sevişme sırasında cinsel bölgede ıslanma, klitorisin belirginleşerek şişmesi gibi cinsel uyarılma belirtileri de çok azalıyor ya da yok oluyor; orgazm da çoğunlukla yaşanmıyor. Prof. Dr. Cem İncesu ülkemizde büyük oranda psikolojik, kültürel ve sosyal nedenlerden kaynaklanan cinsel isteksizliğin en etkili çözümünün cinsel ve bireysel terapiler olduğunu vurguluyor.

40 YAŞINDAN SONRA YAŞANAN SERTLEŞME SORUNU



Hem fizyolojik hem psikolojik nedenlerden kaynaklanabilen, büyük bir kısmı dönemsel olan sertleşme sorunu, 40 yaşından sonra daha da artıyor. Yapılan araştırmalar sertleşme sorunu olan erkeklerin yüzde 90’ından fazlasının bu sorunlarını dile getirmekten ve uzman yardımı almaktan kaçındıklarını ortaya koyuyor. Prof. Dr. Cem İncesu, sorunun cinsel terapi ile ortalama iki-dört ay ve ortalama altı-on seansta tedavi edilebildiğini belirtirken, istismara açık olan cinsel sorunların tedavisine yönelik “Tedavilerin bilimsel olarak kanıta dayanması ve etik kurallara uygun olması gerekir” diyor.