Hazırlayan: Çağrı Kaçmaz

Fotoğraflar: Oral Oktay / Mert Oktay

Güneşin en güzel battığı yerin Karadeniz'deki eşsiz karşılığıdır Akçakoca. Mavi ile yeşilin en ateşli aşkını yaşadığı toprakların, binlerce yılda onlarca uygarlığa ev sahipliği yapmış ve hala bakir kalmasını başarabilmiş bir sahil kentidir.



1950'li yıllarda Türkiye'de Turizm Bakanlığı bulunmuyorken Akçakoca Turizm Derneği'nin kurulduğu,  Bodrum, Çeşme, Alanya gibi günümüzün turizm merkezlerinden önce yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yaptığı ve 2016 yılında huzurunu korumayı başarabilen bir saklı cennet Batı Karadeniz'deki bu küçük turizm kasabası.



1950’den sonra doğal güzelliğiyle turistik bir yer haline gelmeye başlayan Akçakoca; Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere 3 saatlik mesafede bulunduğu için özellikle yaz sezonunda onbinlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçilerin gece olduğunda kesinlikle ziyaret ettiği ve şehir halkının geceleri çıkıp dolaştığı Çınar caddesi adını cadde boyu bulunan ağaçlardan almaktadır. Kayın, kestane, ıhlamur, çınar, meşe ağaçlarından oluşan bitki örtüsü turistler için oldukça ilgi çekicidir.



Temmuz ayının son haftasında Fındık Festivali yapılır. Akçakoca’nın sahili, yazları turistlerle kalabalıklaşır. Ekim ayı sonuna doğru sezon biter. Yerleşim yeri, İstanbul ile Ankara’nın tam ortasında denilebilir. Özellikle hafta sonları oldukça yoğunlaşır.



Akçakoca Türkiye'de nadir bulunan 'Mavi Bayrak' sahibi, temizliği ve doğallığıyla ön plana çıkan plajlara sahiptir.

Kaynak: tatilvegezi.com

Yerel halkı özellikle kışın geçimini balıkçılıktan sağlarlar.



Aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ön plana çıkmaktadır.



Akçakoca ve çevresinden tarihi hakkında kesin bilgi ve belgeler olmamakla birlikte bölgede yapılan kazılar sonucunda elde edilen bir takım eşyanın M.Ö. 1220 yıllarında Trakya yolu ile Anadolu’ya geçen Trak Kabilelerine ait olduğu tahmin edilmektedir.



Roma ve Bizans dönemlerinde Diapolis adıyla önemli bir liman ve ticaret merkezi olarak tanının ve 13. asırda Cenevizlilerin eline geçen bölge, Osmanlı Beyliği döneminde 1323 yılında Orhan Gazi’nin Lalası ve Akıncı Beylerden Akça Koca bey tarafından fethedilerek, Türklerin eline geçmiş ve günümüze kadar kesintisiz Türk Egemenliği altında kalmıştır.

Kaynak: duzcekulturturizm.org.tr


1862 yılına kadar Bolu Sancak Beyliği’ne bağlı bir Voyvodalık ve 1934 yılına kadar da Akçaşehir adıyla nahiye olan bölge, 1934 yılında da isim değişikliği yapılarak bölgenin Fatihi Akçakoca Bey’in adını alarak Akçakoca ilçesi olmuştur.




Aralık 1999 tarihinde Düzce’nin il olması nedeniyle Akçakoca ilçesi Düzce iline bağlanmıştır.



Akçakoca'da biri 5 yıldızlı, ikisi 4 yıldızlı olmak üzere 20'den fazla otel ve apart bulunmaktadır.

[caption id="attachment_1200400" align="aligncenter" width="800"] Kaynak: valstur.com/SkyTower Otel[/caption]

Önemli Oteller

SkyTower Otel: (0380) 611 9999

Diapolis Otel: (0380) 611 3741

Akçakoca Otel: (0380) 611 4525

Akçakoca'da birbirinden güzel manzaraya sahip ve deniz kenarında bulunan 20'ye yakın restaurant ve lokanta mevcuttur.

[caption id="attachment_1200401" align="aligncenter" width="800"] Kaynak: gurmerestaurant.com/Gurme Restaurant[/caption]

Önemli Restoranlar

Gurme Restaurant: (0530) 092 7293

Kamelya Restaurant: (0380) 611 3033

Akbey Restaurant: (0380) 611 3233

Akçakoca'da gün batımı çoğu yerde gözükmeyecek kadar net ve olağanüstü güzellikte meydana çıkmaktadır.



Bu yaz özellikle İstanbul ve Ankara'dan gelecek misafirlerini ağırlayacak olan bu şirin Karadeniz kasabasını tatil planınıza eklemenizi tavsiye ederiz.