Rio’da hayaller bitti, gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi. Birkaç madalya kazananların dışındaki federasyonların başkanları, bu başarısızlık karşısında yine kendini savunacak ve ders çıkardıklarını anlatacaklar. Ama artık bakanlık da ders çıkardı! Karnelere bakıp, ona göre kararını verecek… Bu nedenle 25’in üzerinde federasyonun baskın seçim kararı ertelendi. Bu delege sistemi değişmediği takdirde, başkan adayları ister istemez kulüpler ile seçim pazarlıkları yapacak, projelerini geri plana atacak. Yüzde 15’lik delege imzası kalkmadığı takdirde, yine hikaye okuyan başkanlar koltuğa oturacak. Bir federasyon başkanı düşünün. Rio’da sporcusu yarışacak. Bakan, müsteşar da yanında. Ama sporcusunun hangi kulvarda ve dalda yarışacağı soruluyor, cevap veremiyor. Bu sadece birisi. Çoğu böyle. Federasyonlara Rio öncesi sporcular strese girmesin diye dokunulmamıştı. Ama bu sabahtan itibaren dokunulacak! Karnelere bakılacak. Zayıf olanlar bir daha o koltuğa oturamayacak. En az 25 federasyon başkanının, topun ağzında olduğunu söylemek mümkün. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ı yakından tanıyan birisiyim. Kimse onun gülümsemesine kanmasın. Edindiğim bilgiler ve gerçekçi bulduğum çalışmalar, Türk sporu için devrim niteliğinde. Olimpiyata Hazırlık Merkezleri dağtılıyor. Bu merkezlere alınan sporcular eş-dost yakını, torpilli kişiler. Devlet parasıyla okuyup, spor hariç her şeyi yapıyorlar. Bakanlık da bunun farkına vardı ve yeni bir olimpik merkez kuracak. 81 ilde yapacakları seçmeler sonunda, buralara gerçekten spor yapacak yetenekli gençler alınacak. Engelli sporlar için de yeni bir çalışma yapılıyor. Engelli sporcular, federasyonların bünyesinde olacak. Örneğin engelli güreşçi veya atlet, güreş veya atletizm federasyonlarının bünyesinde olacak. Artık başkan önce seçilecek. Yönetim kurulu üyeleri başkan tarafından daha sonra belirlenecek. Genel sekreter dışarıdan profesyonel olarak atanacak. 23 Ağustos, Türk sporunda yeni bir devrimin başlangıcı olacak.