İktidara göre hava hoş...
Başbakan dalgasını geçmişti:
“Dolar da dolmaz da”
Umurlarında değildi:
“Dolar bu iner de çıkar da!”
Valla çıktığını hep gördük de, indiğini hiç görmedik!..
Siz sevgili okurlar, hayatınız boyunca, “Dolar yerlerde sürünüyor” diye bir haber okudunuz mu?..

*  *  *

Mesela...
Dolar düştü, benzin ucuzladı...
Dolar düştü, otomobil, ev fiyatları indi...
Ben şahsen meslek hayatım boyunca böyle bir haber hiç yazmadım, hiç okumadım...
Dolar hep çıkmıştır da, bu kadar büyük rekorlar kırdığı hiç görülmemiştir...
Ama bakıyoruz...
Başbakan rahat...
Ekonomi Bakanı’nın keyfi yerinde...
Maliye Bakanı’nın umurunda değil...
Korku dağları beklediğinden...
İş çevrelerinden de hiç ses çıkmıyor!..

*  *  *

Başbakan, “Dolara bakmayın siz... Dolardan bize ne?” diyordu ya...
Türkiye’de iğneden ipliğe her şey dolara bağlı...
Dolara zam demek, akaryakıta zam demek...
Akaryakıta zam demek, kerevizden kuru fasulyeye kadar bütün gıda maddelerine zam demek...

*  *  *

Dolara bakmayacakmışız...
Pirinç ithal...
Kuru fasulye ithal...
Mercimek ithal...
Neyle alınıyor bunlar, çakıl taşıyla mı?..
Yahu otu ve samanı bile ithal ediyoruz, dahası var mı?..
Anguslar neyle geliyor?..
Hepsi dolara bakıyor!..

*  *  *

Dolar görülmemiş hızla fırlıyor bunlar Başkanlık peşinde...
Ülkeye “Cumhurbaşkanlığı” adı altında Başkanlığı sokuşturacaklar muratlarına erecekler...
Recep Bey Başkan olunca dolar mı düşecek?..
Pirinç, mercimek, kuru fasulye mi ucuzlayacak?..
Ot, saman ithaline gerek mi kalmayacak?..
Başkanlık gelecek hayat pahalılığı bitecek, dolar yerlerde sürünecek, ülkede huzur ve güven sağlanacak, yurdun her yeri güllük gülistanlık olacak...
Avcunuzu yalarsınız!..

Yazıklar olsun!..

KKTC’nin kuruluş yıldönümü münasebetiyle düzenlenen resepsiyona lütfetmişler (!) Kıbrıs Fatihi rahmetli Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’i de davet etmişler...
Dün SÖZCÜ’de okumuşsunuzdur, 93 yaşındaki Rahşan Ecevit’e özel bir protokol yapılmasını bir kenara bırakın, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar gelecek diye asansörden indirmeye kalkmışlar...
Buna hadi Akar’ın korumalarının densizliği diyelim...
Bu olay üzerine Hulusi Bey durumu mutlaka duymuştur, Rahşan Hanım’dan özür dilemiş midir?..
Duymamışsa mesele yok, zaten darbe teşebbüsünü de duymamış, derdest edilince öğrenmişti...

*  *  *

Resepsiyonda Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve KKTC büyükelçisi ile ayrı masada oturuyor...
Canikli’nin aklına gelmemesi normaldir de, o KKTC büyükelçisi ile Hulusi Bey’in Rahşan Ecevit’i masalarına davet etmek veya yanına gidip hatrını sormak hiç akıllarına gelmemiş midir?..
O çok büyük adamlar, Kıbrıs Fatihi Bülent Ecevit’in eşini bir köşede bırakmanın utancını taşımaya nasıl razı olmuşlar?..
Ecevit olmasaydı, bugün KKTC ve onun büyükelçisi de olmayacaktı!..
Bu ne vefasızlık, bu ne saygısızlık...
Bu ne büyük ayıp!..