Biri Türkiye’nin en başarısız siyasetçilerinden...
Kurduğu partiyi ve genel başkanlığı bırakıp AKP vagonuna atladı...
Adı: Numan Kurtulmuş...
Siyasetteki başarısızlığı, AKP’de Başbakan Yardımcısı yapılarak ödüllendirildi!..
Öteki Müezzinoğlu Mehmet...
Balkan göçmeni...
Özel hastane sahibi, Çalışma Bakanı...
Bunlardan biri “Gavura gavur demekle bağımsız olunabileceğini” söylüyor;
Diğeri de “Atatürk’ün külhanbeyi olduğunu” ileri sürüyor!.
Türkiye’yi, yani sizi bizi bunlar idare (!) ediyor...
Hani ne derler?..
Al birini vur ötekine!..

*  *  *

Önce gelelim şu Müezzinoğlu Mehmet’e...
Efendim, Recep Bey “külhanbeyi” diye eleştiriliyormuş ama...
Aslında bu ülkenin en büyük külhanbeyi Mustafa Kemal Atatürk imiş...
“Dünyaya en büyük külhanbeyliğini yapmıştır” diyor...
Bilindiği gibi külhanbeyi argo konuşan, başıboş, haylaz demek...
Biricik Reisini, Asrın Liderini korumak için Mustafa Kemal Atatürk’e “Külhanbeyi” deme densizliğini normal karşılamak gerekiyor...
Zira Atatürk’e sataşmak AKP devrinde prim yapıyor...

*  *  *

Müezzinoğlu Mehmet şunu kafacığına iyi yerleştirsin...
Mustafa Kemal Atatürk dünyaya değil, işgalcilere meydan okudu...
Ama meydanlarda, salonlarda, televizyonlarda bağırarak çağırarak, nara atarak değil...
Boş boş nara atıp hiçbir şey elde etmeden değil....
Ülkesi için her şeyi büyük askeri ve siyasi dehasıyla, işlek zekasıyla elde etti...
Bunu önce savaş meydanlarında gerçekleştirdi, muzaffer orduların Başkomutanı olarak zaferlerini siyaset meydanına taşıdı...

*  *  *

Mustafa Kemal, her şeyini kaybetmiş, çökmüş bir imparatorluktan yeni bir ülke ve padişah kulluğundan bir millet yarattı...
Akılla, bilimle yüceltti...
Türkiye’nin çağdaş medeniyetler düzeyine külhanbeylikle değil, bilimle çalışmakla gelmesini sağladı...
Türkiye her şeye rağmen bugün hâlâ ayakta duruyorsa...
Onun ilke ve devrimleri sayesindedir, birilerinin külhanbeyliği, kabadayılığı sayesinde değil!..
Boş boş konuşmakla, bir ileri iki geri yapmakla hiç değil...
“Atatürk” denilince Müezzinoğlu Mehmet haddini bilmelidir!..

*  *  *

Ötekine, yani Numan’a gelince...
Onun lügatinde zalime, emperyaliste gavur denilirmiş...
Yeme bizi Numan!..
Biz neyin kime, ne maksatla söylendiğini iyi biliriz...
Hükümet Sözcülüğü yapıyorsun; gerçi bu AKP devri her şeyi kaldırıyor, ama Türkiye böyle laf atraksiyonlarını kaldırmaz...
Gavur, Müslüman olmayanlara derlerdi, yıllardır tedavülden kalkmıştı, Numan yine tedavüle soktu...
Bağımsızlıkla filan da ilgisi olmayan ayrıştırıcı kin ve düşmanlık sözüdür, sokak ağzıdır!..

*  *  *

Sevgili okurlar görüyorsunuz bu ülkeyi kimler idare ediyor...
Hangisinin söylediğini tutsak elimizde kalıyor...
Siyasetin kalitesinin nerelerde olduğunun farkında mısınız?..

Hep aynı kafa!..


“Enerji tasarrufu” diyerek Türkiye’yi yaz saatinde bıraktılar herkesi karanlığa mahkum ettiler...
İnsanlar işe, çocuklar okula karanlıkta gidiyorlar...
İşe ve derslere karanlıkta başlıyorlar...
Çocuklar uykulu, büyükler uykulu...
Herkes şikayetçi, aklı evveller iş yaptığını sanıyor...
KKTC de peşimizden gelmiş, geçenlerde orada öğrencilerin protestosu vardı...
Türkiye’de protesto olsa, çocuklar bir de üstüne gaz yer, gözaltına alınır, günleri zehir edilir...
Valla Uganda bile bizden daha iyi...