Aklınızı başınıza toplayın!..
Türkiye’nin 14 yıl önce “beka sorunu” filan yoktu...
Türkiye 3. köprü, 3. havalimanı, Marmaray, Avrasya Tüneli gibi “cambaza bak” projeleriyle övünmüyordu ama...
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Suriye sınırında resti çekince...
Baba Hafız Esad’ın dizlerinin bağı çözülüyor, yıllardır Suriye’de barınan, eğitim kampları açan teröristbaşı Apo’yu sınır dışına sallıyordu!..
Türkiye’de o zamanlar 101 tesisin, 234 tesisin palavra açılışları yoktu ama...
Teröristbaşı Apo paketlenip Türkiye’ye teslim ediliyordu!..
Türkiye, dış politikası sağlam, ciddi ve caydırıcı bir ülkeydi!..

*  *  *

“Her şeyi ben bilirim”, “Küçük büyük bütün dağları ben yarattım” diyen burnu ve aklı bir karış havada bir iktidar Türkiye’nin başına geldi ve...
Türkiye’yi “gözyaşı ülkesi” haline getirdi!..
Her şey iktidarı kaybetmemek üzerine kuruldu, Türkiye’nin çıkarları yerine parti çıkarları ön plana geçti, ülke siyasi hesaplarla yönetilmeye (!) başlandı!..
Kişisel ve kurumsal hesaplar ülkeyi yedi bitirdi!..
Türklüğümüz bile unutturulmaya çalışıldı!..
PKK terör örgütüne görülmemiş tavizler verildi!..

*  *  *

Rahatsız olmasınlar diye kışlaların adı değiştirildi...
Tabelalardan T.C. rumuzu çıkarıldı...
Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözü kaldırıldı...
Belediyelerin adı Kürtçe yazıldı ve PKK kuyruklarına teslim edildi...
“Açılım” diye Türkiye terör karşısında tarihin en büyük aczine düşürüldü...
Çıkarları ortakken sarmaş dolaş “aynı menzile” yürüyen iktidar ile Fetullahçılar devleti aralarında paylaştı!..

*  *  *

Bunların hepsini biliyoruz...
Sonunda “aynı menzile” yürüyenlerden biri, ötekine darbe teşebbüsünde bulundu...
Olan kime oldu?..
Yine sade vatandaşlarımıza...
Onlar şehit düştü, iktidar kurtuldu!..
Bugün Türkiye lanet terörün etkisi altındadır...
50-80-150 koruma, zırhlı Mercedesler, sinyal kesiciler ile dolaşan iktidar ağaları halka öğüt veriyor:
“Sokağa çıkın, AVM’lere gidin, korkmayın... Terör korku yaratmak ister, oyunu bozun”
Kolaydı...
Sen yapsana!..

*  *  *

Bu kaçıncı son çırpınışları?..
İçimiz yanıyor...
Her gün yüzlerce kişi Dolmabahçe’de saldırının yapıldığı yere gidip gözyaşı döküyor...
Bütün bunlar açılım safsatası sürecindeki gaflet ve dalalet sonucu başımıza geldi...
Recep Bey şimdi “Kandırıldık” diyor, ama onun bedelini gencecik çocuklar ödüyor...

*  *  *

Türkiye acılar içinde kıvranırken...
Bu ülkenin Meclis’i ne yapıyor?..
Kadın vekiller saç saça baş başa, erkek vekiller yumruk yumruğa kavga ediyor...
Utanç verici manzara!..
Kaliteye bakar mısınız?..

*  *  *

Aklınızı başınıza toplayın!..
Bırakın şu küçük siyasi hesapları, biraz da ülkeyi düşünün!..
Bozuk para gibi harcadınız ülkeyi...
Yeter artık!..
Yetti be!..

Zengin olduk!..


Terör saldırısından sonra topluma narkoz vermek gerekiyordu, verdiler...
2015 yılında bizim kişi başına milli gelirimiz 9 bin dolar değil, meğer 11 bin dolarmış...
Gece yattık, sabah kalktık, aaa Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yeni hesaplama yöntemiyle zengin olmuşuz!..
Zamların adı güncelleme olmuştu, bunda da yöntem değişikliği milli gelirimize zam getirdi...
Bir hesap değişikliğiyle milli gelirimiz 2 bin dolar artıyor...
Bir hesap değişikliğiyle enflasyon düşüyor...
Bir hesap değişikliğiyle işsizlik azalıyor...
TÜİK ile hayat çok güzel de...
Nerede, kimde o 2 bin dolar?...