21

Birlik olmak, kenetlenmek zamanı diyoruz. Gerçek Türk Askeri’nin morale ihtiyacı var diyoruz ama bir taraftan da askerimizin anlı şanlı Zafer Bayramı’nı kutlayamayız deniyor. Düşüncesi bile dayanılmaz. Haftalardır şarkılarla, marşlarla demokrasi bekçiliği yapan vatandaşın travma yaşadığına dikkat çekiliyor. TSK içindeki bu memleketin ekmeğini yiyen hainlerin vatandaşa kurşun sıkması asla affedilemez. Bu hainlerler gerçek Atatürkçü TSK mensubunu asla ve kat’a aynı kefeye koymamak gerekir. Kaostan kurtuluş bu anlı şanlı bayramın yasaklanmasından geçmez. Asker bizimdir, Zafer Bayramı bizimdir. Kutlanmaması dahi düşünülemez.

Allah affedicidir

Cumhurbaşkanı’nın bu hafta ağzından dökülenler gerçek, içten, samimi bir özeleştiri! ‘Rabbimden af diliyorum, milletimden özür diliyorum’ dedi FETÖ’yle ilgili olarak Cumhurbaşkanı. Vicdan muhasebesi mühimdir kardeşlerim. Çekilen onca çile, alınan ahlar, sönen, yok olup yitip giden hayatlar. Giden elbette geri gelmeyecek maalesef. Dualarımız onlarla. Siyasi maliyeti ne olur bilemem ama Cumhurbaşkanı böylesi bir iç hesaplaşma, iç muhasebe, bir özeleştiri yaptığına göre beraber yol alınan, o anlara parke taşı döşeyen siyasetçiler de, kamu görevlileri de, yazarından, çizerinden, televizyon programlarında, gazete köşelerinde sıkı bir şekilde cemaati ve yaptıklarını savunanlar da bu babayiğitliği göstermeli, bir iç hesap yapıp Allah ve millet bizleri affetsin demeliler. İade-i itibarı zaten millet tarafından çoktan verilen o gururlu, namuslu insanlara. Ama bunun fazlasını da hak ediyorlar zira.

20

Çiftçiyi eko-turizm kurtaracak 

Tamam memlekette turizm kan ağlıyor. Tamam vatanın çiftçisi, köylüsü de ‘bin dokunsan bir ah işitirsin’ ruh halinde ama bizi bu kısır döngüden kurtaracak olan sihirli bir değnek var elimizde. Ne biliyor musunuz? Eko-turizm. Yani dünyanın ‘agro-turizm’ dediği hadiseden söz ediyorum. İtalya ve Yunanistan’da son derece gelişmiş örneklerini görünce, bizde de uygulanmalı demiştim ve ne güzel ki, tarımla turizmi bir araya getiren bu tatil anlayışı bizde de farkedildi. Bu yeni anlayışla yerel mutfak kültürleri gelişiyor, kırsal kalkınma hız kazanıyor, özellikle kadınlar için yeni iş olanakları doğuyor. Bizim memlekette de DOKTOB (Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Birliği) bu işe baş koymuş. Birlik Başkanı Yücel Okutur, bu turizm hareketini köy enstitülerine benzetiyor. Haksız da sayılmaz. Turizm kırsaldan başlayarak, köylüyü de, çiftçiyi de, turizmciyi de kurtaracak. Böylelikle vatan kurtulacak.