Tayyip Erdoğan, yalnızca kendi adına değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti adına Rusya’dan özür diledi. Bir şahıs olarak “Pardon, kusura bakmayın” demedi. Asrın lideriniz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu yazıyı yollayarak resmi özür diledi. Aslında bu özrü, hiçbir suçumuz ve sorumluluğumuz olmadığı halde hepimize diletti. Koca Türk Milleti’ni durduk yerde bu utanç verici uluslararası duruma soktu. Yine ihlal etsinler yine vururuz diyenler, emri ben verdim diye hava atanlar, özür dilemeyeceğiz diye atarlananlar şimdi geri adım attı ve kapı gibi yazılı, resmi özrü diplomatik kanallarla muhatabına iletti...
Uçak düşürüldükten sonra iki lider de kendi tezine asılmıştı. Biri, özür dilemezlerse ilişkiler normalleşmez derken, diğeri özür dilemeyeceğiz diye bastırdı ama 7 ay sonra, tam da korktuğum gibi, ekonomimize ve güvenliğimize çok ağır bir bedel ödettikten sonra bizimki geri adım atmak zorunda kaldı ve bütün dünyanın gözü önünde Rusya’nın istediği yazıyı yazdı ve bu özrü bütün Türkiye’ye, sana, bana, hepimize diletti. Özür dilemek elbette ki bir erdemdir ama daha iyisi, kendini özür dileyecek duruma düşürmemektir...

*  *  *

İsrail’in bizden dilediği söylenen özür ise, bizim Rusya’dan dilediğimiz, Rus ve Türk devletlerinin arşivine giren özür gibi resmi bir özür değil. Hiçbirimizin kanıtını görmediği, yazılı metni olmadığı için de okuyamadığı bu telefondaki özür başka bir şey. Yandaş kanallarda güya İsrail’e tarihinde ilk kez özür dileten adam RTE masalıyla gümbür gümbür yaptıkları algı yönetimine kanmayın. Bu da önceden planlanmış Davos Fatihi masalının bir başka versiyonu çünkü. Nasıl olsa bunların kitlesinde İsrail’e haddini bildirmek, aşağılamak muazzam prim yapıyor. Arka planda damatla kaçak petrol ticareti yapıyormuş, her tür işbirliği yürüyormuş, komisyonlar dönüyormuş vs, yandaş basında yazmıyorsa zaten yok hükmünde nasıl olsa, önemli olan bu yalanla alacakları oy...

*  *  *

Obama’nın önünde Netanyahu Erdoğan’dan özür dilemişmiş ve mesele kapanmışmış. Yok ya. Sen Rusya’dan imzalı, özel antetli, özel zarflı yazıyla Türkiye Cumhuriyeti ve hepimiz adına, Cumhurbaşkanı sıfatınla resmen özür diliyorsun. Ama İsrail senden sadece Obama’nın önünde telefonda şifahen özür diliyor ve bu ikisi aynı şey oluyor. Bu saçmalığı yemek için çok saf olmak lazım. 10 cinayetin üstüne özür öyle telefonda yasak savar gibi dilenmez. Devletler arasında özür, senin Rusya’dan dilediğin gibi, imzalı antetli kağıtla, antetli zarfla, kalıcı olacak şekilde dilenir. Çünkü sebep olduğun acı kalıcıdır, özrü de kalıcı olmalı, devlet arşivine girmelidir...

*  *  *

Bizim için tehdit olmayan dost bir ülkenin uçağını niye düşürdün durup dururken, bu sorunu kimseyi öldürmeden çözemez miydin dediğimizde çılgına dönen AKP’liler ve Aktroller, hepimize en en ağır hakaretlerle saldırmıştı. Hatta ellerindeki korkunç medya gücünü kullanarak, benim gibi bu işin çok yanlış olduğunu söyleyen herkesi vatan hainliğiyle suçlamışlardı. Yüzlerce TV ve sayısız radyo kanalları var, yerellerle birlikte binlerce gazeteye, dergiye, sosyal medya kanalına sahipler. Hep aynı yalanı söylüyorlar ve bu yalanlardan başka hiçbir şeyi görme, duyma, izleme, okuma fırsatı bulamayan kitleler, bunların her dediğine inanarak yargılara varıyor, karar veriyor, oy kullanıyorlar...

*  *  *

O günlerde yandaş medya ağız birliği etmiş; egemenlik hakkı, 17 saniye filan fark etmez, sınır ihlali yapan uçak düşürülür, Türkiye gururlu ülke, sınırlar namusumuzdur gibi ağızlarına bile oturmayan ne kadar hamasi söylem varsa üst üste söylediler ve ekran başında hayranlıkla bu yalanları izleyen ve egolarını şişiren kitlelerine sahte ve çok tehlikeli bir zafer duygusu yaşattılar. Asrın lideri Erdoğan’ın Türkiye’si o kadar güçlü bir ülke ki artık, Rus Ayısı’na bile kafa tutabiliyordu, yaşasındı, artık o ezik, zavallı, 90 yıldır başı eğik dolaşan Türkiye yoktu karşılarında. Kendi stratejilerini belirleyen, bölgenin lider ülkesi, kendinden habersiz kuş uçmayan ve kendini küstah Rus’a ezdirmeyen falan filan Türkiye vardı. Yersen...

*  *  *

Bunlar her yerde bu yalanları söyleyip oy devşirirken, bizler her şeyi göze almış, Rus savaş uçağını düşürüp pilotunu öldürmenin, en büyük stratejik hatalardan biri olduğunu, bu çapsızlar tarafından vatan hainliğiyle suçlanacağımızı bile bile anlatmaya çalışıyorduk. Bu olaydan sonra Suriye’de bir daha uçamadığımız için, IŞİD canlı bombaları da ülkemizde her yerde rahatça patlatıyor kendini. Bütün ülkenin, özellikle turizm, inşaat, yaş meyve, taze çiçek, dericilik, vb bir çok alanda ve bağlantılı sektörlerde onbinlerce işletmeyi iflas noktasına getiren, milyonlarca insanı işsiz ve aç bırakan ağır bedeli ülkem ödemek zorunda kalmasın diye uyarmaya çalıştığım Putin mesajım sonrasında, bugüne kadarki en büyük aktrol saldırısıyla karşılaşmıştım. AKP’lilerin bağlantıda paylaştığım mesajlarındaki ağır küfürler için özür dilerim ama başka türlü işin boyutlarını anlatamam...
https://www.facebook.com/mahruki/photos/?tab=album&album_id=10153730025428657

*  *  *

Ayrıca, Mavi Marmara her ne kadar provokatif bir eylemdiyse de, öldürdüğü silahsız siviller için anca telefonda, bir tek RTE’den özür dileyen İsrail’in, uluslararası mahkemelerde yargılanmaktan 20 milyon dolara kurtulduğunu da gözden kaçırmayın. Askerlerinin öldürdüğü siviller için adam başına 2 milyon dolar verecekmiş. Cinayetlerini örtbas etmek için 2 milyon, 20 milyon dolar bir devlet için ne ki, AKP’nin hırsız bakanları 700.000 TL’lik saati, 500.000 dolarlık rüşveti su içinde alıyor. İsrail, işlediği cinayet başına, devlet için çerezin kabuğu bile olamayacak bir paraya bizimkilerden askerlerini yargılatmama sözü aldı. Ayrıca Gazze ablukasının kalktığı filan da yok, sadece Türkiye’nin yardımlarının geçişi biraz daha kolaylaştırıldı. Siz hala asrın liderinizin, İsrail’e tarihinde ilk özrü dileten adam olduğuna inanmaya devam edin...