Böyle bir gülmece, güldürmece dünya tarihinde olmadı. Bizim başımıza geldi. Tuzu kurular, vatanın kendi öz parasına güvenmiyorlar.  Gömüyü dolarda tutuyorlar. Vatandan kazanıp vatana güvenmeyerek aslında vatanı lekeliyorlar. Birikimlerini dolara yatırıyorlar.  Sonra dolarımızı sattık, Türk Lirası aldık diye gazetelerde ve TV’lerde isim ile resimlerini çıkartarak “Vatansever” sayılıyorlar.
Süzme kurnazlık!
Köpük vatanseverlik!
Cumhurbaşkanı, önce parasını dolara bağlamış.  Yani vatandan kazandı, vatanın parasına güvenmedi. Sonra dolarları sattığını söyletti ve “dolarını satanları vatansever” ilan etti.
Kim çok dolar almışsa!
O şimdi çok vatansever!
Milliyiz...!
Yerliyiz...!
Diye bas bas bağırıyor.
Dolar, vatanın içine girmiş.
Sen doları kovma.
14 yıl doları teşvik et.
TL’nin değerine darbe indir.
Sonra “milliyiz” diye kabar.
Böyle komedi yaşanmadı.

*  *  *

Şu tabloya bak:
Türkiye Boks Federasyonu.
Türk Standartlar Enstitüsü.
PTT Genel Müdürlüğü.
Türkiye Futbol Federasyonu.
İstanbul Borsası.
Türkiye Odalar Borsalar Birliği.
İzmir Ticaret Odası.
Diyanet İşleri Başkanlığı.
Hazır Giyim İhracatçıları Birliği.
Laleli İşadamları Derneği.
Ev Tekstili Sanayicileri.
Fındık Mamulleri Birliği.
İnşaat Müteahhitleri.
Turizm Seyahat Şirketleri.
Armada Alışveriş Merkezi.
Enerji Piyasası Kurumu.
Savunma Sanayi Destek Fonu.
Milli Savunma Bakanlığı.
Bilgi Teknoloji Kurumu.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu.
THY umre tarifesi.
Diyanet hac tarifesi.
Panora Alışveriş Merkezi.
MÜSİAD adlı işadamları.
Tanju Çolak adlı futbolcu.
Aydın CHP Belediye Başkanı.
Muğla’da basın patronu.
Kırklareli’de besiciler.
Muş’ta bir berber.
Malatya’da bir manav.
Bursa’da bir mermerci.
Adıyaman’da bir esnaf.
Kars’ta bir halıcı.
Çankırı’da bir çiçekçi.
Siirt’te tulum peynirci.
Ilgın’da beyaz eşyacı.
İzmit’te ilahi müzik grubu.
Bilecik’te  bir lokantacı.

*  *  *

Listeye dikkatle bakınız.  Çoğunluğu devlet kurumu, devlet şirketi, devlet örgütü ve iktidar bağlantılı birimler. Bunların çoğunun başkanları ve yönetim kurulu üyelerini iktidar atamış. 14 yıldır birikimlerini TL’de değil, dolarda tutmuşlar. Ve 1 dolar: 3.60 TL’ye çıkıncaya kadar beklemişler. Yani Amerikan parasına destek vermişler. TL’nin değerinin darbe yemesine katkı yapmışlar. Ne zaman ki, 1 dolar: 3.60’ı geçmiş, Cumhurbaşkanı, “referandumda halk benim başkanlığımı çizecek korkusuna” düşmüş  “bozdurun dolarlarınızı TL’ye geçin, biz milliyiz, biz yerliyiz” çağrısı yapmış. İşadamları ile devlet kurumlarının başındakiler, koltuklarını kurtarmak için “Biz de 2 milyon dolarımızı bozdurduk... Biz de 500 bin dolarımızı liraya çevirdik...” diye gazetelere haber yazdırıyorlar.

*  *  *

14 yıldır ne yaptın?
Sıcak para gelirken.
Cari açık artarken.
800 milyar dolarlık ekonomide döviz yükümlülüğü  610 milyar dolara, yıllık dış borç bulma ihtiyacı 40 milyar dolara çıkarken, aylık ihracat 11 milyar dolarda kalıp aylık ithalat 17 milyar dolara koşarken “Ekonomi iyi gidiyor. Kimse tutamaz bizi...” diye boş kabarmalarla birikimlerini hep dolara yatırdılar.
Önce dolar sever!
Sonra sat doları tavandan.
Ol büyük vatansever!
Böyle sefalet görülmedi.