53 yıldır “Bizi de birliğe alacaklar” umuduyla Avrupa Birliği kapılarında bekliyoruz.
Bırakın almayı, her geçen gün şartları daha da ağırlaştırdılar!
Almanya ve Fransa, Türk vatandaşlarına, düşmanca davranışlarla elinden gelen eziyeti çektiriyor.
Avrupa’ya turist olarak gitmek bile bir hayli dertli... Avrupa Birliği’nin ortak vizesi olan “Schengen vizesi” için akla gelen her türlü güçlüğü çıkarıyorlar.
Birçok okurumdan bu konuda şikâyet mektubu aldım. Hepsi de “Lânet olsun Avrupa Birliği... Alıp, ceplerine veya nerelerine isterlerse oralarına soksunlar!” diye tepki gösteriyor! Fakat...

*  *  *

Avrupa’nın paçası tutuştu şimdi. Suriyeli mülteciler kapılarına dayanınca Avrupa ülkeleri feleklerini şaşırdı.
Alman Başbakanı Angela Merkel, iki ayda üçüncü defa Ankara’ya gelerek bizi kazıklamaya çalışıyor!
“Size 3 milyar Euro verelim, Türk vatandaşlarına ekim ya da kasım ayından itibaren vize muafiyeti tanıyalım, siz de Suriyeli mültecileri Türkiye’de tutun!” diyen Merkel, Türkiye’yi mülteci kampına döndürecek!
Yine mi aldatılacağız dersiniz?
Sen böcek olmaya razı olursan, elin oğlu acımasızca ezer seni!

*  *  *

Avrupa Birliği, utanmaz bir tavırla Türkiye’yi dışlarken, adı sanı duyulmayan ülkelerin vatandaşlarına bile vizeyi kaldırdı. Şu ülkelerin isimlerini duydunuz mu? Tanıyor musunuz?
“Kiribati, Mikronezya, Nauru, Saint Vincent, Grenadinler, Samoa, Dominika, Grenada, Marshall Adaları, Palau, Vanuatu, Saint Lucia, Tonga, Tobago, Tuvalu” vesaire... Hepsi de Avrupa’ya vizesiz gidiyor. Biz hâlâ kapıdayız!

*  *  *

İşin acıklı (belki de matrak) yanı nedir biliyor musunuz?
Kıbrıs’ta, AKP’nin icadı olan “Ver-kurtul” görüşmeleri var ya... Bu görüşmelerde bir anlaşmaya varılırsa Kuzey Kıbrıs da Avrupa Birliği ülkelerinden sayılacak ve Türk vatandaşları “Yavru Vatan” dediğimiz Kıbrıs’a, Avrupa Birliği’nden “Schengen vizesi” alarak girmek zorunda kalacak.
Ulus olarak, ülke olarak, bu kadar aşağılanmayı hak ediyor muyuz?
Şimdi mülteci göçü nedeniyle paniğe kapılan Avrupa, Suriyeli göçmenleri Türkiye’de tutarsak, ekim ya da kasım ayından itibaren bize “Vizesiz Avrupa” imkânı sağlayacakmış!
Kıçları tutuşunca her şeyi yapabiliyorlar demek ki!

iPhone suya düşerse!


Günümüzde gözde bir cep telefonu var. Adı iPhone... “Akıllı telefon” diyorlar. Fiyatı da bir hayli pahalı... Çoğu insan onu gösteriş için alıyor, böylece “sınıf atlamış” duygusuna kapılarak kendi kendini tatmin ediyor.
Peki... Diyelim ki bir iPhone mobil telefonunuz var. Binlerce lira ödeyerek almışsınız.
Aksilik bu ya... Telefonunuzu suya düşürdünüz... Ya da üzerine bir çaydanlık dolusu su döküldü. Ne yaparsınız?
Londra’da yaşayan bir arkadaşımız, Hyde Park’ta sabah sporu yaparken, “iPhone 6” akıllı telefonunu bir su birikintisinin içine düşürmüş!
Eyvah! Gitti binlerce lira para!

*  *  *

Telefonu sudan çıkartmış... Her tarafından sular sızıyor!
Önce saç kurutma makinesi ile kurutmayı düşünmüş ama ne de olsa Avrupa kültürü ile yetişmiş. “Ne yapmalıyım?” diye telefonların üreticisi Apple şirketine sormaya karar vermiş. Açmış telefonu...
Görevli kişi “Sakın ha saç kurutma makinesiyle filan kurutmaya kalkma. Öyle yaparsan telefonu çöplüğe atman gerekir.” demiş. O sormuş:
“Ya ne yapayım?”
“Git, marketten bir kilo pirinç al, bir kaba dök, ıslak telefonunu da, her tarafı tamamen kapanacak şekilde pirinçlerin arasına göm...”
“Eee, sonra?”
“Sonra 24 saat bekle... 24 saat sonra telefonu pirinçlerin arasından çıkar. Pirinçler tüm suyu emdiği için telefonun pırıl pırıl olmuştur. Al ve ilk günkü gibi kullanmaya devam et.”
Arkadaşım öyle yapmış, şimdi telefonunu eskisi gibi kullanıyor. Aklınızda bulunsun!




TEBESSÜM 


“İspanyol usulü!”


Paris’in ünlü “ev”lerinden birine giden Temel “İspanyol usulü aşk” için 200 dolar ödeyerek, beğendiği kadınla birlikte heyecanla üst kata çıkmış.
Aşk faslı bittikten sonra Temel giyinirken kadına:
“İspanyol usulü diye, 50 dolar fazla ödedim. Ama inan ki, bu usulün hiçbir farkını göremedim.” demiş.
Kadın açıklamış:
“Sen de hiç anlayamamışsın be adamım... O sırada ‘Oley’ diye bağırdım ya!”

Günün Sözü


Hayat oldukça, tüm hasta uluslar için umut da vardır!