Birkaç gündür kullandığım Samsung Galaxy S7 Edge ile ilgili izlenimlerimi sizlere paylaşmak konusunda sabırsızım.
İşte S7 Edge konu başlıkları:
TASARIM: S6 Edge ile yan yana koyduğunuzda belki ilk anda göze çok fazla fark yansımıyor ama aslında değişim düşündüğünüzden daha keskin. Bir önceki modeldeki sert çizgiler yuvarlanmış, kenarlar daha yumuşak hatlara kavuşmuş. Ve bir önceki modeldeki elden kayma sorunu bu sayede büyük ölçüde giderilmiş. Fakat en çok dikkat çeken şey cihazın inceliği. Ekran bir önceki versiyonda 5.1 inçti.
Artık 5.5 inç. Yani inanması zor ama bu küçük görünen cihaz iPhone 6S Plus ile aynı boy ekrana sahip. Çok sevdiğim büyük ekranın böyle kompakt bir tasarımda vücut bulması gerçekten etkileyici. Ayrıca arka taraftaki kamera bölümünün yüksekliğinin
törpülenmiş olması da olumlu bir gelişme. Samsung böylece zaten iyi olan bir tasarımı daha da iyi ve rafine hale getirmeyi başarmış.
EKRAN: Samsung’un Super AMOLED ekranlarını her zaman sevmişimdir. S7’deki inç başına 534 (iPhone 6S Plus 401ppi) piksel ve 2560x1440 çözünürlüğü insanın gözüne resmen festival yaptırıyor. Bu ekran şimdiye kadar bir akıllı telefonda gördüğüm en etkileyici ekran. Renklerin derinliği, siyahların başarısı fark ediliyor.
Gerçekten söyleyecek fazla bir şey yok. Ekran müthiş! AMOLED teknolojisi telefon kilitliyken ekranda saat, tarih ve pil ömrü gibi özelliklerin hep görünmesine imkan sağlıyor. Firmaya göre S7 Edge sadece yüzde 1 pil harcıyor.
Samsung S) Edge suyun altında tam performansla çalışma özelliğine sahip.SU GEÇİRMEZLİK: S5 ile geldiğinde çok faydalı bir özellik olarak kendini göstermişti suya dayanıklılık. S6 serisinde yokluğu markanın hayranlarını üzmüştü. Ama şimdi bu özellik daha güçlü olarak geri geldi. “Rahşan Gülşan Test Merkezi”nde hiçbir masraftan kaçınmayarak bir sürahi dolu suyun içinde Instagram hesabımı sergilediğim (Instagram çok güzel gelsenize:) fotoğrafta da gördüğünüz gibi S7 Edge suyun altında tam performansla çalışabiliyor. IP 68 su geçirmezlik derecesine sahip olan cihaz tamamen toz geçirmezlik özelliğine de sahip oluyor bu dereceyle. Cihaz 1.5 metre derinlikte 30 dakika suya dayanabiliyor. Yine de deniz suyuyla çok haşır neşir etmemekte fayda var sanki.
KAMERA: Kamera birçok kullanıcının en merak ettiği özellik. Çünkü artık herkes birer Japon turist olmuş durumda. Samsung ilginç bir kararla 16MP’den 12 MP’ye düşürmüş kamerasını. Ancak 1.7 diyafram ve optik görüntü sabitleyici ile hayli etkileyici sonuçlara ulaşmak mümkün. Fotoğrafta benim evimin güzel kızlarından birini Pınçık’ı görüyorsunuz. Fotoğrafı editsiz yani üzerinde hiç oynamadan bastık gazeteye. Netlik ve renkler hayli etkileyici görünüyor. Özellikle otomatik netlemesinin hızı hayli etkileyici. Düşük ışıklarda da cihaz sorunsuz netleyebiliyor. Canon’dan alınan dual pixel teknolojisinin bu başarıda payı büyük. Pro modda 40 noktadan netleme sağlayabiliyorsunuz ki bu neredeyse bir DSLR profesyonel kamera netleme performansına yakın. Pro modunda ASA, enstantane, netlik gibi ayarları kendiniz yapıp ilginç efektlere ulaşabiliyorsunuz. RAW yani sıkıştırılmamış fotoğraf çekebiliyor olması da önemli bir avantaj. Başlıktaki soruya dönecek olursak bugün için en iyi akıllı telefon budur! Ama henüz Apple sene sonundaki sözünü söylemeden...
Teknik özellikler:
4G-LTE (Kutuda 4.5G yazmıyor
bakalım ekranda ne yazacak)
İşlemci: 8 çekirdekli 64 Bit Exynos 8890 (Çin ve ABD pazarındaki Snapdragon 820 yüzde 32 daha hızlı çıksa da benchmark testleri yine de hayli iyi)
Ram: 4GB
Kamera: Dual Pixel 12MP arka / 5MP ön
Ekran: 5.5 inç Quad HD sAmoled
Dahili hafıza: 32 GB (Ve nihayet Micro SD kart desteği geri döndü.
128 GB’a kadar destekliyor. Oleyy!)
