Türkiye liginin bana göre en önemli derbisinde Fenerbahçe galibiyeti hak ederek kazandı. Sarı-lacivertliler orta sahada hâkimiyeti elinde tutarak, rakibine oynayacak alan bırakmadı. Advocaat, form düzeyi yükselen takımıyla maçı lehine çevirmeyi bildi ve Riekerink’le girmiş olduğu bu düelloda bariz üstünlük kurdu. Tabii Riekerink, Advocaat’a göre çok tecrübesiz bir teknik adam. Fenerbahçe’nin tempoyu koruması ve oyuncuların birbirleri arasındaki uyumu en üst düzeye çıkarması da bu sonucu kaçınılmaz kıldı. Fenerbahçe’nin kazandığı ilk gol hazırlanış olarak ders niteliğindeydi. Alper’in Şener’i kaçırması ve onun yaptığı orta mükemmeldi. Van Persie de genelde yürümek için kullandığı ayağıyla golü buldu. Bu golde Muslera’nın da yapacağı hiçbir şey yoktu. Galatasaray defansı, ne adam savunmasında ne de takım savunmasında başarılıydı. “Fenerbahçe tribünleri dolu olunca takımına 12. adam olarak büyük katkı verir” diyorduk, bunu dün gece bir kere daha gördük. Maçtan önce “Galatasaray’a gol atıp gerçek Fenerbahçeli olacağım” diyen Van Persie de sözünü tutmuş oldu. Bir önceki Teknik Direktör Vitor Pereira’nın futbolunu körelttiği dünya yıldızı Van Persie kendini buldu. İngiltere’deki günlerinden esintiler sunan ‘Uçan Hollandalı’ lakabına uygun oynamaya başladı.
SERDAR ATILMALIYDI
Karşılaşmanın hakemi Cüneyt Çakır maçın başında kartlarını kullanıp oyunu kontrol altına almaya çalıştı ancak ikinci yarıda verdiği ve vermediği kararlarla büyük hatalara imza attı. Bu da Cüneyt Çakır kariyerindeki bir hakeme yakışmadı. Fenerbahçe bu maçı kaybetse Çakır o sahadan nasıl çıkacaktı merak ediyorum doğrusu. Mesela Fenerbahçe lehine verdiği penaltıda nasıl sarı kart gösterir? Bariz gol şansı var ve Serdar Aziz direkt rakibini tutuyor. O pozisyonda net kırmızı kart göstermesi gerekiyordu! Volkan Şen’le mücadelesinde Sabri Sarıoğlu’nun topu eliyle düzeltmesinde yine elle oynamayı vermedi.