Sevgili okuyucularım. Bu hafta yazıma ‘Paramparça’ dizisi ile girmek istiyorum. Dizide Nurgül Yeşilçay’ın ölmesiyle birlikte senaryo da farklılaştı. Heyecanın dorukta olduğu dizide üst üste gelişmeler yaşanıyor. Geçtiğimiz bölümde diziye yeni giren Şükran Ovalı ile birlikte otelin çıkılmaz yerinde mahsur kalan Erkan Petekkaya, bakalım yarınki bölümde eski eşi ile tekrardan nikah kıyabilecek mi? Sanatçı Hümeyra’nın da girmesiyle birlikte dizinin seyredilir gücüne de bir ivme daha geldi. Son iki yılın çok sevilen dizisi ‘Paramparça’, her bölümde izleyicisine farklı heyecanlar yaşatıyor. TRT 1 ekranında perşembe akşamı Lazio - Galatasaray heyecanı yaşandı. İkinci yarıda art arda yediği gollerle Avrupa’ya veda eden sarı kırmızılı camiada büyük hüzün yaşandı.

*  *  *

Futbolda yaşanan büyük hakem krizinden hemen sonra Merkez Hakem Komitesi Başkanı Kuddusi Müftüoğlu ile görüştüm. Her şeyin önümüzdeki günler içerisinde daha iyi olacağını belirten Merkez Hakem Komitesi Başkanı eski hakem Kuddusi Müftüoğlu’nun, eski bir belediye planlamacısı olduğunu ifade edeyim. Alanya Belediyesi’nde yollar üzerinde planlamalar yapan başarılı bir hakemimizdi. Benim tek anlamadığım maç başına çok yüksek ücret alıp görev yapan bazı hakemler neden bu kadar formsuz olup bariz hatalar yapıyorlar? Rotamızı perşembe akşamları özellikle (AB) kategorisinde çok izlenen ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’ dizisine çevirmek istiyorum. Hülya Avşar’ın oyun performansı ve Mete Horozoğlu’nun role çok yakışması ile birlikte dizinin senaryosu bir hayli beğenilmeye başlandı.

*  *  *

Hülya Avşar, 10 Ekim doğum günlü olmasıyla birlikte terazi burcunun tum özelliklerini taşıyor. Bitmez tükenmez enerjisiyle zirveden hiç düşmeyen ünlü oyuncu, birlikte tiyatro yaptığımız yıllarda bana önemli bir nasihat vermişti: “Vahe’cim ne olursa olsun hiçbir zaman camiadan kopma, hep gündemde kal, yapabildiklerinin en iyisini yap”. Bu nasihat benim için çok önemli olmuştu. Hülya Avşar’ı yakından tanıyan bir insan olarak tek kelime ile müthiş bir hayat başarısı olduğunu söyleyebilirim. Şimdi size genç bir gruptan bahsedeceğim. Ekranlarda periyodik zamanlar içerisinde rastladığımız ve tebessümle izlediğimiz ‘Retrobüs’ ivme kazanmaya devam ediyor. Bu grubumuz 1960’lı, 1970’li ve 1980’li yılların unutulmayan şarkılarını gerek kendilerine has yorumları ile gerekse dönem sanatçılarının ses taklitleri ile seslendiren 4 kişiden oluşuyor. Sanatçıların isimlerini de belirtmek istiyorum. Flüt ve saksafonda solist Fırat Şahverdi, gitar ve geri vokalde Murat Yerden, bas gitarda Ozan Çetiner ve son olarak davulda Serkan Özbey... Bu genç müzisyenler bizlere mükemmel bir nostalji yaşatıyorlar. Dinlemenizi tavsiye ederim. Sevgi ile kalın.