Proje okulları kasırgasının estiği, üniversite rektörlerini cumhurbaşkanının atamasının istendiği, başkanlık tutkusuyla inan, güven duygularının azaldığı, toplumsal ve kişisel ilişkilerin gölgelendiği bir dönemde insanı kıvandıran ve gururlandıran olaylar yürek ve beyin gücünü, beden sağlığını artırmaktadır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2015-16 eğitim ve öğretim yılı diploma töreni ekim ayının aydınlığını çoğalttı. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Erkan İBİŞ’in ATATÜRK ve cumhuriyetin değerlerini özetleyen, hukukdışı girişimlerin kötülüğünü sıralayan, genç hukukçulara izleyecekleri yola ilişkin önerilerde bulunan konuşmasından sonra Fakülte Dekanı Prof. Dr. Muharrem ÖZEN’in hukuk ve hukukçulara ilişkin önemli uyarıları ve anlamlı değinileriyle kutlamaları, velilerin de büyük ilgisiyle karşılandı. Yapılan değerlendirmeler, vurgulamalar, ahlâktan bilime uzanan ve ulusal yararı kapsayan öneri ve dileklerin bilinçlere işlendiği kanısını veren olumlu görüntüler izlendi.
Hukuk, hukuk devleti, bilim, toplumsal ahlâk, evrensel ve temel değerler, ulusal ilkeler, üniversite ve fakülte bütünlüğü, üniversiteye bağlılık, çağdaşlık, kişilik, “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” yurttaşlık, “Kimsesizlerin kimsesi cumhuriyet”in onuru, sorumluluk duygusu, toplum önderliği, demokrasi özeni, bağımsızlık, yansızlık kavramlarının öne çıktığı konuşmalarda şehitler de anıldı.
Ben de çağrı üzerine Ankara Üniversiteliler Derneği Başkan Yardımcısı olarak bizleri geçmelerini dileyip kendilerini kutladığım genç hukukçulara özetle şunları söyledim:
“Fakültemizin 60 yıl önceki bir mezunu, öğretmen, 44 yıl önceki Ankara Barosu Başkanı, 42 yıl önceki Türk Hukukçular Birliği Başkanı, 25 yıl önceki Anayasa Mahkemesi ve 16 yıl önceki Türk Hukuk Kurumu Başkanı, yıllarca hukuk alanında çalışmış bir ağabeyiniz olarak konuşuyorum. Bu belirtmeleri övünmek için değil örnek almanız, daha iyilerini üstlenip başarmanız dileğiyle yaparak sizleri kutluyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüksek öğretim kurumu Ankara Üniversitesi’nin ilk fakültesinin yeni mezunları olmanın gururu ve kıvancı, gücünüz olsun. Üniversite ruhunu, bağlılığını, Ankara Üniversiteli olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın. Atatürk’ ün açılışta duyduğu kutluluğu siz de bitirince duymanın tadını yaşıyorsunuz. Devletin temeli olan adaletin kutsal bir ülkü olduğunu asla hatırdan çıkarmayınız.
Eşitliğin, demokrasinin, hukuksallığın ve güvenliğin kaynağı olan bu kavramı çalışmalarınızla yaşamın güneşi yapacaksınız. Atatürk’ümüzün “Adalet gücü bağımsız olmayan bir ulusun devlet olarak varlığı kabûl edilemez” sözü size ışık tutacaktır. Ulusal yaşamımızın dayanağı olan bağımsızlığı, özgürlük ve çağdaşlık ilkelerini Anayasa’da öngörülen cumhuriyetin niteliklerini savunup korumayı, Atatürk’ün Gençliğe Seslenişi’ni çalışma kaynağı biliniz.
Yaşam sorunlarını çözmekte, haklıyla haksızı, suçluyla suçsuzu ayırmakta, yargının bağımsızlığına ve yansız davranmaya, vicdanınızın sesine özen göstermekte kusurlu olmayınız. Medeni Yasa’nın tanıdığı yasa koyucu gibi davranmak soyluluğuna her zaman yaraşır olunuz. Siyasal etkilere asla kapılmayınız. Üniversite ve Üniversiteliler Derneği ile bağınızı güçlendiriniz.”

TOPLANTILAR

Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı (ANAÇEV)’nın Ankara Devlet Konukevi’nin tarihsel salonunda düzenlediği Ahmet YESEVİ ve Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ etkinliği önceki Kültür Bakanlarından Namık Kemal ZEYBEK’in yönetiminde 8 Ekim günü gerçekleştirildi. Salonu dolduran konukların yoğun ilgiyle izledikleri toplantıda Köprülü’nün torunu İsmail Faiz KÖPRÜLÜ, Prof. Dr. Kurtuluş KAYALI etkili konuşmalar yaptılar. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal OĞUZ’un da katkıda bulundukları etkinlikle ilgili bilgiler verdi. Ufuk Üniversitesi’nin 2016-2017 öğrenim yılı açılış töreninde Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil CİN konuştu. Türk Kadınlar Lobisi Derneği (TÜKAL)’ın toplantısında da yazar ecz. Canan TAN yapıtları hakkında konuşup kitap imzaladı. Unutulmaz tiyatro sanatçısı Baykal SARAN adına ailesinin düzenlediği ödüle hak kazanan tiyatro sanatçısı eğitmen Deniz Gökçe YERSEL’e 10. yıl 2015-2016 ödülü, başrolü oynadığı ‘Grönholm metodu’ oyunun sahnelendiği törenle verildi.
Bu tür kültür etkinlikleri bilgi edinme ve ulusal bilince katkıları nedeniyle önem taşımakta ve beğeniyle karşılanmaktadır.