Sputnik'in haberine göre, sonuçları 'Nature Communications' dergisinde yayımlanan araştırma çerçevesinde, bir grup katılımcıya söz dizilerini ilişkilendirmeleri öğretildi.

Çile/hamamböceği, yosun/kuzey gibi bağlantısız kelime çiftlerini ilişkilendiren katılımcılardan daha sonra kelime çiftinin ilki yeşil gösteriliyorsa eşini hatırlamaları, kırmızı ise eşini hatırlamaktan kaçınmaları istendi. Bu sırada katılımcılara, Fonskiyonel Manyetik Rezonans Görüntülemesi (fMRI) ve beyin kimyasını ölçen manyetik rezonans spektroskopisi yapıldı.

[old_news_related_template title="Bilim bu sırrı çözdü! Korku filmleri mi spor mu? Korku filmleri vücuda faydalı mı?" desc="Korkunun insanlar üzerinde fiziksel anlamda bir çok etkisi var. Bir korku filmi vücutta olumlu etki yaratabilir ya da hayat boyu tedirginliğe yol açabilir." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/11/kork.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/bilim-bu-sirri-cozdu-korku-filmleri-mi-spor-mu-korku-filmleri-vucuda-faydali-mi/"]

Katılımcıların düşüncelerini bastırmaya çalıştıklarında beyinlerinin kilit bölgelerinde neler yaşandığını görmek isteyen bilim insanları, bu yetinin, mesajların sinir hücreleri arasında geçişini sağlayan GABA kimyasalına bel bağladığını tespit etti.

Cambridge Üniversitesi'nde görevli Dr. Taylor Schmitz ve Prof. Michael Anderson tarafından yürütülen çalışmada, beynin hafızayla bağlantılı bölümü hipokampusta GABA yoğunluğunun, kişinin istenmeyen düşünceleri ve anıları aklına getirmeme kabiliyetinin öngörülmesini sağladığı kaydedildi.

Keşfin, kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ve hipokampusta 'hiperaktivetinin' gözlendiği şizofreni gibi rahatsızlıklar konusunda uzun süredir cevaplanamayan bazı sorulara çözüm getirebileceği ifade edildi.