ABD Jeolojik Araştırması'na göre dünya, bilinenden çok daha fazla (yılda yaklaşık 500 bin) depreme maruz kalıyor. Bunlardan 100 bin tanesi hissedilebilecek kadar ve yaklaşık 100'ü zarar verecek kadar güçlü. Fakat depremler arasındaki sessiz dönemlerde bile bir sürü titreme devam ediyor.

Bilim adamları, titreşimlerin yeni kayıtlarını anlatan yeni bir araştırmada, 1990'lı yıllardan beri dünyanın "serbest salınım" olarak bilinen mikrosismik aktiviteyle sürekli titreşiyor olduğunu biliyorlardı.Serbest salınım, karada titreşimleri algılayan ve kaydeden sismograflarla tespit edilebilen bir uğultu yaratıyor.

Bu uğultular yıllardır araştırmaların konusu olmuştu. Bazı bilim insanları, titreşimleri okyanus dalgaları arasındaki çarpışmalara atfederken, bazıları da titreşimlerden ritmik dalgalanmanın ve okyanus dalgalarının deniz tabanına kadar uzanan akışının sorumlu olduğunu öne sürüyordu.

Live Science’ın haberine göre, 2015'de bilim insanları, her iki okyanus hareketinin Dünya titreşiminde rol oynadığını belirledi.

Bilim insanları geçtiğimiz günlerde özel okyanus sismograflarını kullanarak uğultuyu kaydetmek için, Hint Okyanusu'nun tabanına indiler. Eylül 2012 ile Kasım 2013 arasında, araştırmacılar, Madagaskar'ın doğusunda, La Réunion Adası çevresinde, yaklaşık 772 mil kare bir alan üzerinde, 57 serbest düşen deprem ölçüm cihazı kullandıklarını yazdı.

Araştırmacılar filtreler, gürültü azaltma ve hesaplamalar kullanarak, uğultuyu normal okyanus dalgası hareketi ve deniz tabanı akımları tarafından üretilen okyanus gürültü seviyelerinden izole ettiler.

Dünyanın uğultusunun okyanus verilerini kaydetmek, bilim insanlarına karada alınan kayıtlara kıyasla çok daha fazla katkı sağlayacak. Bulgular 27 Kasım'da çevrimiçi olan Jeofizik Araştırma Mektupları dergisinde yayınlandı.