Ortaöğretimini bitiren ve yükseköğrenim görmek üzere hazırlanan gençlerden bazılarının, yükseköğretim programları hakkında yeterli bilgi sahibi olmadıkları ve bu nedenle tercih ettikleri programları belirlemede ve sıraya koymada güçlük çektiklerini gözlüyoruz hep. Bazı adaylar ilk birkaç tercihlerini bilinçli olarak yazıp, diğerlerini başkalarının öneri ve telkinlerine göre belirlemekte ve sıralamakta bir beis görmüyorlar. Bu adaylar, hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları fakat tercih listesinde yer verdikleri bir programa yerleştikleri zaman "istemediğim bir programa girmek zorunda kaldım" şeklinde yakınmaya başlıyorlar.

TANIMADIĞINIZ BÖLÜMÜN CAZİBESİNE KAPILMAYIN!


Tercih sıralarının başlarına, isteyerek ve bilinçli olarak yazdıkları programlara yerleşen bazı adaylar ise bir süre sonra programın beklentilerine uygun olmadığını fark ediyor ve hayal kırıklığına uğruyorlar. Bu da programlar ve meslekler hakkında edinilen bilgilerin bazen yüzeysel ve belki de hatalı olabileceğini bize gösteriyor.

BİR MESLEĞİ SEÇEREK BİR YAŞAM BİÇİMİNİ SEÇMİŞ OLUYORSUNUZ


Bireyler yükseköğretime, bir alanda bilgi sahibi olma yanında ve belki daha da öncelikle bir meslek sahibi olmak için girerler. Bu bakımdan, bir yükseköğretim programının seçilmesi aynı zamanda bir mesleğin seçilmesi anlamına geliyor. Meslek ise bir kimsenin, çalışma ömrü boyunca sürdüreceği faaliyetlerin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu yüzden, bir kimsenin mesleğini seçmekle, genel yaşam biçimi konusunda da bir seçim yapmış olduğunu söylemek hatalı değil. Çünkü meslek, kişinin genellikle hayatını nasıl bir çevrede geçireceğini ve kimlerle etkileşimde bulunacağını belirleyen boyutlara da sahip…

İYİ DÜŞÜNMEDEN KARAR VERMEK PİŞMANLIKLA SONUÇLANIYOR


İnsanın hayatında böylesine önemli etkileri olan bir kararın iyice düşünülmeden verilmesi, hayal kırıklığına, mutsuzluğa ve başarısızlığa yol açabiliyor. Yükseköğretim hem birey hem de devlet açısından pahalı bir yatırım. Ayrıca yükseköğretim kontenjanları kısıtlı, programlara yerleşme giriş sınavlarındaki başarıya bağlı. Bu yüzden hatalı bir karardan dönmek çok kere mümkün olmayabiliyor.

HİÇ BİR MESLEK ALANI ÖMÜR BOYU GARANTİ SAĞLAMIYOR


Bir alanda insangücü ihtiyacı olduğunda, bunu karşılayacak eleman yerleştirilmesine önem verilebilir ve kısa zamanda o alana işgücü talebi ve buna bağlı olarak mesleğin çekiciliği azalabiliyor. Bugün için sağladığı olanaklar yönünden pek çekici olmayan veya tanınmayan bir meslek, bir zaman sonra çekici hale gelebiliyor. Kısaca mesleki gereklilikler statik değil, dinamik…

İLGİ VE YETENEĞİNİZE UYGUN MESLEKLERDE BAŞARILI OLUYORSUNUZ


İyi gelir getiren sürekli bir iş sahibi olmayı elbette çok istiyorsunuz. Ancak bu isteğinizi, ilgi ve yeteneklerinize uygun, yani hoşlandığınız ve en iyi yapabileceğiniz işleri gerektiren bir meslek seçmekle ve bu mesleğin başarılı bir üyesi olmaya çalışmakla gerçekleştirebiliyorsunuz.

AKADEMİK HAYATINIZI KARİYERİNİZ AÇISINDAN ÇOK VERİMLİ KULLANMALISINIZ


Ülkemizde yükseköğrenim görmüş gençlerin iş bulma şansları gittikçe daha da sınırlı olmaya başladı. Bu gençlere en önemli işveren durumunda olan resmi kurumlar arasında, sınavla eleman alanların sayısı giderek artıyor ve bir yükseköğretim diplomasına sahip olmak, bir işe yerleşmek için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle bir yükseköğretim programına yerleşen gencin o programda kendini çok iyi yetiştirmesi, fırsatları değerlendirerek bir yabancı dil öğrenmesi ve mümkünse yüksek lisans öğrenimi yapması gerekiyor.

KAZANÇ MESLEĞİN SALT NE OLDUĞUNA BAĞLI BİR UNSUR DEĞİL


Ülke ekonomisindeki değişkenlik bazen meslek elemanlarının kazançlarında da değişikliği beraberinde getiriyor. Bu nedenle meslek elemanlarının aylık veya yıllık kazançları hakkında kesin rakam vermek mümkün olmayabiliyor. Yükseköğrenim görmüş gençlerin çoğu kamu sektöründe, bir kısmı özel sektörde, küçük bir bölümü ise kendi özel işyerinde çalışıyorlar.

MESLEKTE İLERLEDİKÇE EKONOMİK BEKLENTİLERİNİZİ DAHA İYİ KARŞILIYORSUNUZ


Kamu kuruluşlarında ve özel kuruluşlarda ücretlerin sınırları yasa ve kararnamelerle belirleniyor ve az çok bir standartta ilerliyor. Bağımsız çalışanların gelirleri yüksek ama değişken olabiliyor. İyi gelir, meslekte ilerlemekle sağlanabilen bir durum; bu ise yeteneğe, bilgiye ve disiplinli çalışmaya bağlı.

MESLEKLERİ SORMAKTAN VE TANIMAKTAN ÇEKİNMEYİN


Kuşkusuz bir programı tercih etmeyi düşünen bir gencin öğrenmek istediği pek çok husus olabilir. Bu durumda kişi o meslekte çalışan insanların nasıl bir ortamda, ne gibi faaliyetlerde bulunduğunu okuyarak veya sorarak öğrenmeli, çalışma şekli ve ortamını görmek için işyerlerini ziyaret etmeli, çalışanlarla konuşmalı, konu ile ilgili yetkililerin görüşlerinden yararlanmalı.

Meslek seçimi son anda, alelacele verilen bir karara dayandırılmamalı, üzerinde ayrıntılı olarak düşünülmeli ve seçenekler iyice araştırılmalı.

[old_news_related_template title="Üniversite tercihi yaparken nelere dikkat edilmeli?" desc="Üniversite tercih dönemi 18 Temmuz'da başlayacak ve 26 Temmuz'a kadar devam edecek. Peki üniversite tercihi yaparken neler dikkat edilmeli? Puana mı başarı sırasına mı bakılmalı? Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, Sözcü Gazetesi okurları için yazdı..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/07/cihanyesilyurt4.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/egitim/universite-tercihi-yaparken-nelere-dikkat-edilmeli-2-1932186/"]

[old_news_related_template title="Üniversite tercihi nasıl yapılır, nasıl yapılmaz?" desc="LYS sonuçları açıklandı. Sıra tercih yapmaya geldi. Eğitimci Onur Soğuk, 'Üniversite tercihi nasıl yapılır, nasıl yapılmaz' sorusunun yanıtını Sözcü Gazetesi için yazdı...." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/07/onur-saguk.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/egitim/universite-tercihi-nasil-yapilir-nasil-yapilmaz-1932175/"]