CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Prof. Dr. Lale Karabıyık ile Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik konusunda Meclis'te bir basın toplantısı düzenledi.

Yeni yönetmeliğin birçok sorunun yaşandığı ortaokul öğrencileri için yasal olmayan özel öğrenci yurdu ve pansiyonların yasallaştırma çabaları olduğunu, bu nedenle karşı çıktıklarını anlatan Karabıyık, “Gerçek ve tüzel kişilere ortaokul düzeyinde yurt açma izni verilmesi doğru değil. Telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır. Ortaokul düzeyinde açılacak yurtlar mutlaka Milli Eğitim Bakanlığı tarafından işletilmeli. Bunun yanı sıra bu kurumları denetlemesi gereken maarif müfettişlerinin denetim hakkı saklı tutulmuştur. Maarif müfettişlerinin denetlemediği kurumlarda siyasi yandaşlık ön plana çıkacak, istismar vakalarının üzeri daha kolay örtülecektir” diye konuştu.

Ayrıca gerçek ve tüzel kişilere yurt, pansiyon açmanın yanı sıra en az 10 öğrenci ile apart ve stüdyo daire açma yetkisi verildiğini vurgulayan Karabıyık, “Bunun anlamı bir apartman dairesi kiralayan tüm gerçek ve tüzel kişiler bu evleri açabileceklerdir. İstismar vakaları bu tür kurumlarda artacaktır. Karaman’da, Aladağ’da, İzmir’de yaşanan olaylar tüm kamuoyunun vicdanını sızlatmışken, ortaokul düzeyinde özel teşebbüse yurt açma yetkisi verilmesi kabul edilemez” dedi.

AKP iktidarının 2002 yılından bu yana Yatılı İlköğretim Bölge Okullarını (YİBO) kapatma eğiliminde olduğunu ifade eden Karabıyık, şöyle devam etti: “YİBO’ların sayısının azalması ile birlikte köylerde bulunan öğrenciler cemaat, dernek ve vakıfların merdiven altı kaçak açtıkları ev, yurt ve pansiyonlarda kalmaya başlamışlardır. Karaman’da yaşanan olayda da yoksul köy çocukları Ensar Vakfı’nın kaçak yurdunda cinsel istismara uğramışlardı. YİBO’ların kapatılmaları bundan sonraki süreçte de yoksul öğrencilerin farklı grupların himayesi altına gireceğini gösteriyor. Yurtlar siyaset yuvası haline geldi ve burada amaç belli. Biz sürekli 'Devlet, yurtları yapsın' derken, tam tersine 'Hayır, devlet yapmayacak, vakıflara bırakacağız' şeklinde bir diretme söz konusu. Amaç çocuklara barınma sağlamak değil çocukları siyaseten şekillendirmek. Amaç çocuklara barınma sağlamak olsa yönetmelikleri çocukların maksimum yararı düşünülerek yaparlar, oysa ki amaç siyaseten şekillendirmek. Bu yönetmeliği asla doğru bulmuyoruz. Abilerin ablaların ellerinde, cemaatlerin ortamında yetişen çocukları gördünüz, şimdi bu olayları temizleme gayreti veriyorsunuz. Lütfen ne eğitim kurumlarını ne de bu çocukların barındığı yurtları siyasetin arka bahçesi hâline getirmeyelim.”