Ödeme çözümlerinde hangi yeni teknolojiler bizleri bekliyor?

Blockchain, chatbot, bluetooth vb. teknolojiler ödeme sistemleri ve teknolojilerinde kendilerine yer bulmaya başladılar ve etkileri giderek artıyor. Bu alanlarda yaptığımız çalışmalarda konularında uzman startup’lar ile çalışıyoruz. Bu tarz iş birlikleri kurumların yeni teknolojiler üzerine çalışmalarını; iç kaynaklarını daha etkin yöneterek, odağını kaybetmeden verimli ve ekonomik biçimde yapmasını sağlıyor. Önümüzdeki dönemde bahsettiğimiz bu yeni teknolojileri takip ederken nesnelerin interneti gibi alanları da takip etmeyi planlıyoruz.

Blockchain teknolojisi orta vadede finanstan lojistiğe, sigortadan sağlığa birçok sektörde büyük gelecek vadeden ve çok sayıda kurum tarafından denemeleri yapılan bir teknoloji. Biz de blockchain ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yurtiçinden ve yurtdışından birçok kişi ve kurum ile fikir alışverişinde bulunuyoruz. Sahip olduğumuz bilgiyi anlamlandırmak ve işin içine girip teknolojiyi daha yakından tanımak için bir kavram kanıtlama çalışması da yapmaya karar verdik. Bu doğrultuda 2017 yılının başında dijital kimlik, dağıtık defter yapısı, akıllı sözleşmeler gibi kavramları denediğimiz şirket içi kavram kanıtlama çalışmasını hayata geçirdik. Bu tür çalışmaların sayısının artması önemli. Biz, orta kısa vadede blockchain’in birçok alanda katma değerli çözümler sunulmasına aracılık edeceğine inanıyoruz.

TROY ile ne hedefliyorsunuz?

Nisan 2016’dan bu yana bir yılı aşkın sürede altyapı çalışmaları tamamlanırken, tüm standart ve kurallar da belirlendi. Halihazırda 15’i banka, biri de banka dışı olmak üzere 16 kurum TROY logolu banka kartı,  ön ödemeli kart ve kredi kartı basabilir duruma geldi. Bugün baktığımızda TROY logol kart sayısının 900 bine yaklaştığını görüyoruz. Bu çok kısa sürede yakalanmış büyük bir ivme. Bu gurur hepimizin.
Hedefimiz yüzde 100 nakitsiz ödemeler toplumuna giden bu yolda tüm bankaların TROY logolu kartlarını kullanıcılara sunması ve her cüzdanda en az bir TROY logolu kart bulunması. Yıl sonunda 30 üyemizin 30’unda da kart görmeyi hedefliyoruz. TROY’un, bankalarımızın ve toplumumuzun iş birliğiyle Türkiye’nin yükselen markası olacağına yürekten inanıyoruz.

Peki ya Türkiye'de kart kullanımı, kullanıcı sayısı, kullanıcılarının alışkanlık değişimleri...

Bugün ülkemizde yaklaşık 127 milyon banka kartı ve 61 milyon kredi kartı olmak üzere toplam 188 milyon kart bulunuyor. BKM verilerine göre üç yıl içerisinde bu rakam 210 milyon civarına ulaşabilir. TROY’u hazırladığımız 5 yıllık sürede kullanıcı alışkanlıklarını test ettik. Eskiden enflasyonist dönemde her bir alışverişimizi küçük dahi olsa kredi kartları ile alıp 30-40 gün geç ödemek gibi bir alışkanlığımız vardı. Dolayısıyla 40 TL’lik bir alışveriş de yapsak 400 TL’lik bir alışveriş de yapsak kartla ödeyelim hem puan kazanırız hem de geç öderiz deniyordu. Her geç ödeme o dönemde yüzde 10 kazandırırdı. Bir diğer konu ise enflasyonist dönemde tüketiciler maaşlarını alır almaz ya yatırım fonu ya da yabancı para alırdı. Şimdi artık bu alışkanlıklar kalmadı. Ayrıca enflasyonun düşmesiyle birlikte kredi kartından çok banka kartı tercih edilmeye başladı.

Kullanıcı alışkanlıklarına yönelik dikkatimizi çeken bir diğer konu ise kredi kartını cebinizden çıkardığınızda bozuk parayla bir şey almak ayıp sayılırdı. Artık mikro ödemeleri de kart ile yapar olduk. Üçüncüsü ise gelir seviyesi daha düşük insanlar da kart kullanmak istiyor. Eskiden gelir seviyesi yüksek olan insanlar, lüks tüketim için kullanır şeklinde bir algı vardı. Banka kartı eskiden hep ATM’den para çekmeye yarayan kart olarak kullanılırdı, insanlar alışveriş yapmazdı. Asgari ücretli çalışanların da maaşları kartlarla ödenince onlar da artık daha çok ATM’den POS’a gitmeye başladı. Bu da son dönemde gördüğümüz önemli çıktılardan biri. Tüm bu değişimleri

Rakamlar da destekliyor. Kredi kartları hız kesmiyor, pozitif büyümeye devam ediyor ama banka kartları kredi kartlarının 3 katı kadar hızlı büyüyor.

Bir diğer konu ise gençlerin tutum ve davranışları. Eskiden gençler finansal hayata daha erken katılmıyordu, kredi kartlarına karşı daha mesafelilerdi. Şimdi ise 18 yaşından önce verilen kartlarla ayağını yorganına göre uzatma konusunda gençler bizlerden daha dikkatliler. Finansal tecrübelerini çok daha erken öğreniyor ve çok daha iyi kullanıyorlar. 80’lerin sonunda parayı çeker çekmez kira, aidat ödenir, mahalledeki beyaz eşyacıya senet yatırılır, bakkala gidilip hesap kapatılırdı. Fiziksel dolaşım söz konusuydu. Tüm bunları yaptıktan sonra kalan para ikiye bölünürdü. Bir kısmı tasarrufa ayrılırdı.

30 sene önce bir bireyin hayatında ayda 10 tane finansal işlem varken, şimdi günde 10 tane finansal işlem var. Kullanıcı alışkanlıklarını geliştiren teknolojiden de önce çevresel faktörler var. Şimdi daha sık işlemler yapıyoruz. Artık her adımımızda ödeme alışkanlığı var.

BKM Expres'in geldiği nokta? Kaç üye işyerine ulaşıldı?

5 yılı geride bırakan dijital cüzdanımız BKM Express tüm özelliklerini mobil deneyim avantajıyla kullanıcılarına sunuyor. 24 binin üzerindeki üye işyerinde online ödeme, yüz yüze ödeme, bağış yapma ve para transferi yapmak mobil uygulamamızı kullanarak çok kolay, hızlı ve güvenli. Kullanıcılarımızın yarıdan fazlası BKM Express’i mobil olarak kullanmayı tercih ederken web sitemiz üzerinden de işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Alışverişin hızlı, güvenli ve kolay adresi olarak adlandırdığımız BKM Express şüphesiz ki artan dijital cüzdan çözümleri arasında örnek teşkil edecek bir konuma sahip. Bu noktada e bağış konusunda bugüne kadar 250’den fazla Sivil Toplum Kuruluşu’na olan desteğimiz ile 3,5 milyon TL’den fazla bir miktarın toplanmasına aracı olduk.

İlerleyen dönemlerde yüz yüze ödemeler için daha fazla iş birliği ile BKM Express, Türkiye’yi nakitsiz toplum hedefine yaklaştırırken kullanıcılarına hızlı, güvenli ve basit bir ödeme yoluyla işlemlerini gerçekleştirme rahatlığını sunmaya devam edecek. Halihazırda BKM Express’in Migros Jetkasa örneğinde olduğu gibi marketler ve akaryakıt istasyonlarında (Total, Opet) alışveriş yapmayı sağlayan iş birlikleri sayesinde üyelerimiz yepyeni bir mobil deneyim yaşıyor. Mobil uygulama üzerinden iş yapan üye işyerlerimizde üyelerimize, üye işyeri uygulamaları içerisinden tek tıkla BKM Express cüzdanıyla ödeme imkânı sunuyoruz.

Para Transferi hizmetlerimiz ile üyelerimiz BKM Express’te tanımlı kartları ile hem para gönderme hem de para isteme fonksiyonlarını kullanarak tanıdıklarıyla BKM Express üzerinden iletişime geçebiliyorlar.

Kart müşteri bilgilerinin güvenliği nasıl sağlanmakta?

Bugün Türkiye kartlı ödeme sektörü dolandırıcılığın önlenmesi konusunda dünyanın en iyi performans gösteren ülkelerinden biridir. BKM verilerine 2015 yılında göre kartlı ödeme sektöründe her 10.000 TL’lik harcamaya karşı sadece 1 TL’lik dolandırıcılık yaşanmıştır. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinden bu tutarın 6-7 katı, ABD’de ise 11-12 katı dolandırıcılık yaşanmaktadır. Chip&PIN geçişini tamamlayan ilk ülkelerden biri olmamız, bankalarımızın dolandırıcılık izleme ve önleme yöntemlerini oldukça etkin bir şekilde uygulaması ve kartlı ödeme sektörü altyapımızın oldukça gelişmiş olması sayesinde dolandırıcılık rakamları en alt seviyelerde seyretmektedir. BKM olarak ödeme sistemleri ekosistemine yönelik güvenli ve hızlı çözümler üretirken, kamuoyunu da bilinçlendiriyoruz.

Geçen yıl, ünlü diyetisyen Taylan Kümeli ile birlikte ‘Bunları Yemeyin’ kampanyasını gerçekleştirmiş ve tüm tüketicileri dolandırıcılık girişimlerine karşı uyarmış, bilgilendirmiştik. Bu yıl da üç bilgilendirici ve esprili videodan oluşan ‘Dikkatli Ol Paylaşma’ iletişim kampanyasıyla tüketicilere ulaşıyor, şifre, hesap ve kart bilgilerini talep eden, kendisini bankacı veya polis olarak tanıtan ve bakalarımızın adını kullanarak sahte sosyal medya promosyonları düzenleyen dolandırıcılara karşı halkımızı bilinçli olmaya çağırıyoruz.

Gelecekle ilgili sizi en çok heyecanlandıran teknolojiler neler?

Yapay zekâ ve nesnelerin interneti şu an için en çok ilgimi çeken ve geleceği en fazla değiştireceğine inandığım teknolojiler. Yapay zekanın daha entegre hale geldiği sanal asistanlar hayatlarımızda daha fazla yer tutmaya başladı, söz gelimi Apple’ın Siri’si Amazon’un Echo’su ile birçok işimizi sadece konuşarak gerçekleştirebiliyoruz. Nesnelerin interneti ise giderek artan teknolojik değişimleri kaçınılmaz bir sonucu. Akıllı telefonlar, cihazlar, arabalar, evler gibi insanların hayatlarını daha hızlı ve daha kolay hale getirmeyi amaçlayan ürünler ve hizmetler internete bağlı milyonlarca cihazın ürettiği büyük bir veri miktarı demek oluyor. Buralardan elde edilen veriyi doğru şekilde analiz edip okumak da şirketler için çok önemli hale gelecek, belki de geleceğin savaşlar veri yüzünden olacak.

Biraz önce bahsettiğim gibi ödeme sistemleri konusunda da blockchain beni en çok heyecanlandıran teknoloji. Ancak daha güvenli bir ödeme sistemleri dünyasına geçişi hızlandıracak bu teknolojiyi kullanmaya başlamadan önce iyi hazırlanmak gerekiyor.

Fintech konusundaki çalışmalarınız?

Türkiye’de Fintech ekosisteminin sağlam bir temel üzerine inşa edilmesi ve Türkiye’den başarılı Fintech oyuncularının çıkmasına yardımcı olmak amacıyla 2016 yılının başında FinTech İstanbul platformunu hayata geçirdik. Türkçe içerikler üretiyor, ekosistemin bir araya geldiği ve uluslararası arenada Fintech’in öncü isimlerinin ağırlandığı buluşmalar düzenliyor, eğitim programları organize ediyor ve uluslararası iş birlikleri yapıyoruz. Fintech’in dünyada finansal servisleri baştan yapılandıracağına inanıyor ve çalışmalarımızı, Türkiye’nin bölgesinde lider, dünyada örnek bir Fintech merkezi olması hedefi doğrultusunda yürütüyoruz.

Fintech’te bugüne kadar yaşanan gelişmeleri üç döneme ayırabiliriz. 2008 yılına kadar olan dönemde Fintech şirketlerinin bankalara rakip olacağı düşünülüyordu. Ancak önemli bütçeleri olan, binlerce şubesi, milyonlarca müşterisi olan bankalarla yarışmak çok da kolay değildi. 2008 yılından sonra ise Fintech’lerin parladığı dönem oldu. Özellikle niş alanlara ve müşterilere odaklanan girişimler hızlı büyüme sergilediler ve Fintech oyuncuları ile bankalar arasında iş birlikleri kurulmaya başlandı. Önümüzdeki dönemde ise bulut, yapay zekâ, blockchain, API gibi yeni nesil teknolojilerin ve çözümlerin yaygınlaşması ve açık bankacılığın önünü açan düzenlemeler ile birlikte yeni bir döneme gireceğiz. Tüm bu süreçte Fintech rüzgârı, geleneksel oyunculara teknolojilerini ve iş modellerini yenilemeleri gerektiğini gösterdi. Whatsapp’ın SMS’e, Spotify’ın müzik dünyasına, Netflix’in film endüstrisine, Uber’in taksilere, Airbnb’nin konaklama sektörüne yaptığı etkinin bir benzerini Fintech’in bankacılığa yapmakta olduğunu görüyoruz. Kurumların, bu rüzgârın farkında olup iş birlikleri kurduğunu, teknolojilerini yenilediğini görüyoruz.

Dijital CEO yayınları ile ne hedefliyorsunuz? Nasıl bir farkındalık sağlamak istersiniz?

Dijital CEO iş arkadaşlarımın ve yakın çevremin teknolojiye olan ilgimden ötürü kullandıkları bir ad, zamanla benim de çok hoşuma gitmeye başlayan bu yakıştırma dijital gelişmeleri kendince takip edip anlamaya çalışan bir insanı anlatıyor aslında. Farklı sosyal medya kanalları ve yüz yüze görüşmeler aracılığıyla insanlarla hep yakın olmaya, onları dinleyip kendimi anlatmaya önem göstermişimdir. Söz gelimi Twitter hesabımdan BKM ve Türkiye Ödemeler Dünyası’ndaki son gelişmeleri paylaşırken Medium hesabımda daha uzun, fikirlerimi daha rahat yansıtabildiğimi düşündüğüm yazılarımı yayınlıyorum. Dijital CEO ile Sohbetler ise uzun süredir keyifle takip ettiğim bir trendin parçası olma isteğimle hayata geçti. Youtube’dan içerik üretip bilgilerini ve fikirlerini paylaşan onlarca insan bulunuyor, benzer bir şekilde ben de dijital gelişmelere olan ilgimi dijital dünyadan insanlarla paylaşabileceğim ve konuşabileceğim bir kanal oluşturmak istedim.

Youtube kanalım için her hafta bir video içeriği üretmeye çalışıp teknoloji dünyasından insanları konuk ediyorum. “Nasıl olur?” fikriyle yola çıktığımız bu yayınlar çok güzel geri dönüşler alıp büyük bir ilgi gördü, bu beni çok sevindirip yüreklendiriyor. Dijital dünyadaki gelişmeleri kendi penceremden insanlarla paylaşabilmek ve onların neler düşündüğünü okumak çok farklı şeyleri fark etmemi sağlıyor. Dijital CEO ile ilgili tek hedefim yayınlarımı aksatmadan devam ettirebilmek.