1954 yılında kurulan Tüm Sivil Emekliler Derneği yöneticileri, yaklaşık 10 milyon emeklinin açlık sınırı altında ve açlığa mahkum edildiğini dile getirdi. Sorunların giderilmesi için 10 maddelik istekte bulundular. Yardımcısı Haydar Ali Aslan, Genel Sayman Mustafa Kahraman ile birlikte SÖZCÜ’yü ziyaret eden Tüm Sivil Emekliler Derneği Başkanı Gültekin Kurdoğlu, SÖZCÜ’ye yapılan operasyonu eleştirdi, “gerçekleri SÖZCÜ’den öğreniyoruz” dedi.

İktidarda 15 yıldır bulunan AKP’nin, emeklileri perişan ettiğini öne süren Gültekin Kurdoğlu, sorunları ve hükümetten isteklerini şöyle sıraladı:

1 -Açlık ile yoksulluk sınırları arasında sıkışan, çoğunluğu açlık sınırı altında yaşamını sürdüren emekli sefalet içindedir. Bu durumu yaratan, 15 yıllık siyasi iktidarın emekliye uyguladığı ücret ayırımı politikasıdır. İktidarın bu tutum ve davranışı emekli sandığı emeklileri ile İşçi ve Bağ-Kur emeklileri arasında ücret uçurumuna neden oldu.

2-Memur Sendikalarıyla yapılan toplu sözleşmeden, memur emeklisi ücretinde belirli artış sağlanırken, işçi ve Bağ- kur emeklisine yapılan artış yetersiz kaldı.

3-Açlık sınırının 1600 TL'yi geçtiği ülkemizde 2 milyon memur emeklisi açlık ve yoksulluk sınırları arasında sıkışıp kaldı. 10 milyon işçi ve Bağ-Kur emeklisi de açlık sınırı altına itildi. Gerçek hayat pahalılığını yansıtmayan enflasyon düşürüldükçe 12 milyon emekli ücreti eridikçe eridi. Yaşamının en verimli dönemini halkına, ülkesine, ailesine hizmet vererek geçiren emeklinin yüzde 70'i ‘ay başını nasıl getireceğim’ endişesi içinde kaderine terk edilip açlığa mahkum edildi.

4-Emekli ücreti; gerçek enflasyon verilerine ve milli gelir artışına göre saptanmalı.

5-Altı aylık dönem artışlarında temel gıda enflasyonu baz alınmalı.

6-Taban aylığı açlık sınırı üzerine çekilmeli.

7-Emekliler arasındaki ücret ayırımı giderilmeli.

8-Sağlıkta katkı payı kaldırılmalı.

9-Banka promosyonu her yıl verilmeli.

10-Dini Bayramlarda emekliye birer maaş ikramiye verilmeli.

EMEKLİ SOFRASINA YANSIMIYOR

Başkan Kurdoğlu, “Yetkililer, ‘ekonomi büyüyor, kişi başı gelir artıyor’ diyor.. Peki; ekonomi büyüyorsa, bizim emekli sofrasına niçin yansımıyor? Emeklinin durumu neden iyileşmiyor, hak ettiği onurlu yaşantıya kavuşması neden engelleniyor? Gelir düzeyi sürekli düşen, talepleri ötelenen, aşağılanan emekli sonunda niçin fitre ve zekata muhtaç bırakılıyor” dedi.