Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldı. Toplantının yapıldığı Sabancı Center içinde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Sabancı Center'a çıkan Güneş Sokak trafiğe kapatıldı.

 

[caption id="attachment_1857352" align="alignnone" width="660"]resimid_3476673 Sabancı Center önünde geniş güvenlik önlemleri alındı[/caption]

Sokağa girenlerin üzeri arandı. Sabancı Center'ın içerisine Cumhurbaşkanlığı araçları dışında araç alınmadı. Dış kapı girişinde arama yapıldı. Ayrıca toplantının yapıldığı salonun girişinde de arama noktası kuruldu.

resimid_3476670

KAPIDA KARŞILANDI


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'dan doğruca TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sabancı Center girişinde TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan tarafından kapıda karşılandı.

resimid_3476675

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması şöyle:

Türk ekonomisinde başlı başına bir marka olan TÜSİAD'a ve tüm üyelerine çalışmalarında başarılar diliyorum. Rekabetçi piyasa ekonomisi ve katılımcı demokrasi konusunda verdiğiniz mücadeleyi desteklediğimi özellikle belirtmek istiyorum.

[caption id="attachment_1857353" align="alignnone" width="660"]Güvenlik nedeniyle çatılara keskin nişancılar yerleştirildi. Güvenlik nedeniyle çatılara keskin nişancılar yerleştirildi.[/caption]

Türkiye üç kat büyümüşse buradaki iş adamlarımızın işleri 5 kat 10 kat büyümüştür. Bugün özel sektörün lokomotifliğini önemsiyoruz. Sizlerin ve diğer girişimcilerin katkıları ile ulaşacağız. Devleti denetleyici ve düzenleyici tutarak. Özel sektörün önünü açabildiğimiz kadar açıyoruz. Özel sektörün de devletine ve milletine şartlarını zorlamaktan çekinmeyeceğini ümit ediyorum. Türkiye'nin 1990'lı yılları 2002 yılına yaklaşıldıkça siyasi ve sosyal bakımdan olduğu kadar ekonomik açıdan kâbus gibi geçmiştir. 3 Kasım 2002 iş dünyamız için bir milattır. AK Parti'nin sırrını soranlara istikrar ve güven demişimdir.

resimid_3476677

2009'da bu kriz ülkemizi teğet geçecek demiştim. Birileri dalga geçmişlerdi bu sözümle. Potansiyelimizin büyüklüğünün farkında olarak bu sözü ifade etmiştim. Son birkaç yılın hepimiz için zorlu geçtiğini biliyorum. 2008 krizine direnen Türkiye 2013 yılından itibaren bir dizi saldırı altında ciddi bir mücadele yürütmek zorunda kaldı.

'YENİ ATILIM HAZIRLIKLARI YAPIYORUZ'


Kimse gezi olaylarının 3-5 ağaç olduğunu söyleyemez. Kimse bana çukur eylemlerinin masum amaçlar taşıdığını söyleyemez. Kimse bana Suriye ve Irak'ta yaşanan hadiselerin Türkiye'yi hedefleyen yönleri olmadığını söyleyemez.

Hele 15 Temmuz'un bu ülkeyi işgale ve milleti esir almaya yönelik olmadığını söyleyen varsa onun aklından şüphe ederim. 16 Nisan halk oylamasında işlerin nasıl şirazesinden çıkarılmaya çalışıldığını hep birlikte gördük. Türkiye'nin bir parça yorgunluk emaresi gösterdiğini normal karşılamak gerekir. Türkiye'nin elinde aydınlık bir gelecek vardır.

16 Nisan bitti kampanya yorgunluklarına rağmen yurt dışı pazarları aramaya başladık. İşte Limak burada. Kuveyt'te 4.5 milyar dolarlık bir havalimanın temel atma törenini beraber yaptık. Bu oluşturulan bir pazarın nasıl elde edildiğinin ve nasıl oralarda Türk iş gücünün kendine bir piyasa bulduğunun alametidir. Arkasından bir Hindistan seyahatimiz oldu.

3-5 gün sonra Belçika'da NATO liderler zirvesine katılacağız. Durmadan dünyadaki Türkiye'nin konumunu çok daha güçlü kılmanın gayreti içinde olacağız. Türkiye'de hiçbir şey son yıllarda yaşadığımız sıkıntılar gibi yürümeyecektir. Demokrasi ve ekonomide yeni bir atılımın hazırlıklarını yapıyoruz.

Çalışan üreten yenilik peşinde olan yeni dönemin en muteber insanları olacaktır.

'81 İLİN VALİSİNE TEKER TEKER SORACAĞIM'


Türkiye olarak her yıl yeni istihdamın peşindeyiz. Ülkemizin yüzde 6.2 ortalama büyümenin sürükleyicisi ihracat olmuştur. 3 yıl sonra yeniden ihracat rakamlarımız olumlu seviyeye çıkmıştır.

Bir istihdam seferberliği başlatmıştım. Pek çok kişi ve kurum istihdamı artırmak için sözler verdiler. Valilerimizi görevlendirdim takip için. İlk fırsatta 81 ilin valisi ile bu sözlerin ne kadarının yerine getirildiğini teker teker soracağım. İstihdamda da hedefimiz üretim ve hizmetler sektöründe gelişmeler sağlamaktır.

[old_news_related_template title="Erdoğan-Trump görüşmesinin yankıları dinmiyor" desc="Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Devlet Başkan Donald Trump arasında gerçekleşen ilk yüz yüze görüşmenin yankıları sürüyor. İngiliz Independent gazetesi, Trump'ın basın toplantısı esnasında 'Erdoğan' telaffuzunu sayfalarına taşıdı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/05/2017-05-16t182022z_160646400_rc11a53e38b0_rtrmadp_3_usa-turkey.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/son-dakika-erdogan-trump-gorusmesinin-yankilari-dinmiyor-1855791/"]

Bazı gerçekleri dışarıdan gözlemliyorsunuz. Biz yaşıyoruz. Bu gerçekleri yaşayalım bilelim ve değerlendirmesini yapalım. AB dediğimiz zaman. AB Türkiye'ye gönlünü bize açmış da biz içeri mi girmemişiz. Lütfen dikkat edelim. Sene 1963 sene 2017 54 yıldır bu ülkeyi kapısında sürüm süründüren bir AB var. Bizden sonra kimler geldi kimler geçti, hepsini aldılar. Türkiye'nin bizden çok çok sonra müracaat edenleri alırken bunların özelliği ne bizden güçlüler mi? Altyapı üst yapıları mı daha iyi? Ama hepsini aldılar.

Buyurun Bulgaristan, Yunanistan, Yunanistan'ın 400 milyar euro borcu var. El bebek gül bebek destek vermek için onu ayakta tutmaya çalışıyorlar. Türkiye'ye en son referandumda yaptıklarını gördünüz. Türkiye sıradan bir ülke değil. Kapıkulu değiliz. Bir onurumuz var. Haysiyetimiz var. Bununla oynanmasına Müsaade edemeyiz. Eğer bizi alacaklarsa eyvallah girelim. Gerçekler ortada. Ben başbakan olduğum zaman Türkiye'nin görüşmekte olduğu fasıl sayısı 15'ti.

Ben o zaman başbakan olarak zirvelere katılabiliyordum. Fransa'da Sarkozy, Almanya'da Merkel geldi. Schröder'le Chirac'la iyi görüşüyorduk. Liderler gelmeyecek artık zirvelere dediler. 15 faslı 35'e çıkardılar. Sadece 1. fasılda aç kapıyı yaptılar. Kapıyı kaldırdılar sadece açılış yapılır kapanış olmaz dediler. Bu kadar haince Türkiye'ye özgü kararların alınmasında ne yapacaktık. Bunlara yalvarıp yakarıp bizi alın mı diyeceğiz? 14 fasıl geldik. 35 fasıl var. Fransa'nın bir dışişleri bakanı aynen bana şunu dedi. Boşuna çabalıyorsunuz sizi almayacaklar dedi.
Niye dedim. Gerekçelerini açıkladı.

resimid_3476676

'TÜSİAD'DAN CESARETLİ BİR ADIM BEKLİYORUM'


En son konseyin aldığı karar bunu alıyorsun da ne olacak? Kıymeti mi var? Bunu Rusya için de aldın, Rusya şu an dünyada konumunu gücünü koruyor. Bu yaklaşım tarzı ile bir yere varmak mümkün değil. İsviçre'de Belçika'da her türlü saldırı yapılacak. Dışişleri Bakanı’ma izin verilmeyecek. Aileden Sorumlu Bakanım arabaya mahkûm edilecek. Kusura bakmayın arkadaşlar sizler ekonominin içinde bir güçsünüz. Sizleri kapısında bekleten bir muhatapla bir yere kadar pazarlık yapar yolunuza devam edersiniz. Ben bu milletin izzetini ayaklar altına aldırtmam.

Bir görüşmelerimizi yapıyoruz. AB yetkileri bizlere adil olumlu yaklaşırlarsa biz bu yola devam ederiz. Sürdürmezlerse başımızın çaresine bakacağız.

Altyapı ile ilgili olarak dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle kendimizi masaya koyalım onların yanına ulaştık. Bunlar güzeldir. Ama yeterli midir? Daha çok şey yapmamız lazım. Siyasi irade olarak biz iş adamlarımızın arkasında olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz. Yerli otomobil konusunda arzu ettiğimiz yerde olamamaktan üzüntü duyuyorum. Kendi pazarımızın ihracat potansiyelimizin büyüklüğü ortadayken böyle bir adım atılmaması düşündürücüdür. TÜSİAD üyelerinden bu konuda cesaretli bir adım bekliyorum. Bunu TÜSİAD üyeleri yapar. Bu salondan bir babayiğit çıkaramıyorsak dükkânı kapatıp gitmemiz lazım.

Asya ülkeleri sıradan ülkeler değil. Buralardaki nüfusu masaya yatırırsanız gelecek orada yatıyor bunu da görelim. Şu yol ve kuşak formunda trilyonlarca doları gördüğüm zaman bu iş kolay kolay olacak şey değil dedi. Olay çok farklı gelişiyor. Dünya geçiş sürecinin sancılarını yaşıyor. Bölgemizdeki hiçbir gelişme bunun dışında değildir. Türkiye bunun tam merkezindedir. Aman karışmayalım aman başımızı ağrıtmayalım dersek ağrıyacak başımız kalmayabilir.

Dünya Savaşı boyunca bizi kazımak isteyenleri İstiklal Zaferi ile kursaklarında bıraktık. Bunlar durmadı yine devam ediyorlar. Terör örgütleri yalanla dolanla bizi coğrafyamızdan kazımak isteyenlere cevap vermek durumundayız. Sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra gelişmeler neyi yapmamızı isterse o şekilde savunacağız.

Gaziantep'teki DEAŞ saldırısına kadar sabrettik. 53 çocuk kadın onlar öldürüldükten sonra daha duramayız dedik. Hemen Cerablus'tan girdik. Ve DEAŞ'ı sildik süpürdük. El Rai'den de girdik. Oradan da attık. Dabık denen kutsal beldelerine indik. El-Bab'a kadar inmemiz lazım dedik. Gitmeyin dediler. Gideceğiz dedik.

Şimdi Rakka meselesi var ABD ile görüşmeleri yaptık. ABD Rakka meselesinde çok hassas biz dedik ki maden Rakka'yı kendiniz yapacaksınız biz terör örgütleriyle olduğunuz operasyonda olmayız hayırlı olsun dedik. YPG terör örgütü PYD terör örgütü ABD böyle bir operasyona giriyor onlarla hayırlı olsun demek düşer bize. Bu örgütler bizim ülkemize yönelik bir tehdit oluştururlarsa angajman kurallarından kaynaklanan hakları kullanırız dedik. Size peşinen söylüyoruz dedik.

Gerek duyduğumuz her an benzer operasyonları gerçekleştirmekten çekinmeyeceğiz.

OHAL MESAJI


Artık 20 yıl öncesinin Türkiye'si yok 10 yıl öncesinin Türkiye'si yok. Yeni Türkiye gerçeğini dostlarımız çok iyi görüyor memnuniyet duyuyor. Bu hakikati görmeyenler yakında aynı çizgiye geleceklerdir. Yeter ki dayanışmamızı güçlü tutabilelim. Bir olacağız iri olacağız, hep birlikte kardeş olup hep birlikte kardeş olup Türkiye olacağız. Serbest piyasa ekonomisinden sorunları geçeceğimize yürekten inanıyorum. OHAL konusunda endişelerinizi anlamakta zorlanıyorum. OHAL şu an bizim sanayicilerimizin neyini engelledi. OHAL bizim iş adamlarımızın şu andaki işlevini engelliyorsa onu konuşuruz. Ama böyle bir şey yok. Göreve geldiğimizde güneydoğuda OHAL vardı sıkıntılar vardı. Burada sıkıntı büyük OHAL'i kaldırın dediler 1 ay içinde kaldırdık. Ama şu anki OHAL tam aksine Türkiye'de işlerin sağlıklı yürümesi için atılmış bir adımdır. Fransa OHAL ilan etti. 10-15 terörist operasyon yaptılar. Bunun üzerine OHAL ilan edildi. Bizde değerli dostlar. Ülkemizin yıkılmasına milletimizin tamamen yok edilmesine yönelik operasyon yapıyoruz.

Biz hala OHAL'i kaldıralım diyoruz. Her şey huzura kavuşmadan OHAL'i kaldıramayız. Ne zaman huzurlu bir döneme kavuşacağız. Şu an doğuda güneydoğuda yerlerin altına şehirler kurulmuş. Bu şehirlerde mühimmat...

Biz şu anda bu OHAL'i ülkemizde her şey sağlıklı bir şekilde yürüsün diye devam ettiriyoruz. Gece belli saatlerden sonra dışarı çıkamazdınız güneydoğuda şimdi benim vatandaşım çıkabiliyor. Onun için bu adımları atacağız ki OHAL'i ortadan kaldıralım.

 

[old_news_related_template title="TÜSİAD Başkanı Bilecik'ten çağrı" desc="TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Anayasa referandumu sonrası ekonomik süreci değerlendirirken 'hem birlik hem de reform zamanı' dedi. Bugün açıklanan işsizlik rakamları hakkında da değerlendirmede bulunan Bilecik, 'Şu an ortada olan yüzde 13'lük işsizlik olumsuz bir tablo ortaya koyuyor. Bunlar Ocak dönemi verisi. Şubat ve Martı görüğümüz zaman bir ihtimal düzeltme olacaktır.' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/04/1-107.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi/tusiad-baskani-bilecikten-cagri-1800437/"]

DEMOKRASİ KENDİNİ YENİLEMEK ZORUNDA


TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik toplantıda şunları söyledi:

Yoğun ziyaretlerinin hemen ardından henüz İstanbul'a inip toplantımıza teşrif buyurmanız bizleri onurlandırmıştır.

Gerçekten çok kıymetli bir gün yarın. Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 98. yıl dönümü. Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor bayramımız bugünden kutlu olsun.

resimid_3476669

Demokrasi en gelişmiş siyasal sistem olarak kendini yenilemek zorunda.

Yapısı itibariyle demokratik sistemde popülist hareketler yerleşik düzene karşı bazı şikâyetlerin de göstergesidir. Küreselleşme dönemindeki yönetim anlayışı şikâyetlere ilgisiz kalınca birikmiş öfkeler de patlamaya başladı. İnsanlık tarihinin en kapsamlı teknolojik devrimini yaşıyoruz. Her alanda etkileniyor. Bundan önceki sanayi devrimlerinde olduğu gibi köklü değişimler oluyor.

Uygarlığın evriminde böyle zorlu bir dönemde daha iyi bir geleceğin peşindeyiz.

16 Nisan günü gerçekleşen referandumda millet olarak yüksek katılımda oy kullandık. Yeni bir yola girmiş bulunuyoruz. Bu sistem değişikliği ülkemizi toplumumuzu ayrıştıran değil buluşmayla gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Artık seçim ortamının geride bırakılmasıdır temennimiz. AB ile yaklaşımlarda olumluluktan kuşkusuz memnuniyet duyuyoruz. İçeride referandumda birleştirici adımların hükümet gündeminde olduğuna kalben inanıyoruz. Türkiye'nin yeniden reform dalgası yakalamasıdır.

AB'YE TAM ÜYELİK SÜRECİ


Avrupa Birliği'ne üyelik süreci küresel rekabette belirleyici bir öneme sahiptir. AB piyasası hala en büyük ihracat pazarımız. Dünyanın en önemli ekonomik gücüyle ilişkilerimizi daha fazla geliştirmeye ihtiyacımız var. Gençlerimizin kendilerini 21. yüzyılın dünyasında eşit şartlarda yer bulabilmeleri için AB ile tam üyelik süreçleriyle eğitim odaklı projelerin geliştirilmesinde uygun buluyoruz.

Her iki taraf da sorunların üzerinden gelme kapasitesine haizdir. Geçmişin tatsızlıklarını bir tarafa bırakmak için büyük sorumluluklar düşüyor. Sosyal refah ve öngörülebilir hukuk devleti unsuruyla Türkiye'nin mili menfaatidir. Business Europe'un Malta zirvesinde AB'deki muadil kuruluşların başkanlarına hitap ettik. Hem Türkiye'yi hem önemli bütün gelişmeleri paylaşma şansım oldu.

[old_news_related_template title="TÜSİAD Başkanı Bilecik: Atatürk bizi biz yapan değerdir" desc="TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkenin ortakbirleştiricisi olduğunu söyledi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/05/1-97.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi/tusiad-baskani-bilecik-ataturk-bizi-biz-yapan-degerdir-1849060/"]
TÜSİAD olarak AB olgusunu bir kulübe üye olmak olarak görmedik. Yaptığı ve doğruluğuna inandığımız tercihin bir uzantısı olarak görüyoruz. Türkiye cumhuriyeti imparatorluğun varisidir. Değerli konuklar bir süredir yapmış olduğumuz konuşmalarda seçimlerden iş insanları olarak yorulduk sözlerini sıkça ve samimi duygularımla paylaşıyorum.Türkiye'nin 21. yüzyılın başarı hikâyesini tazeleme ihtiyacımız yok. Türkiye bunu hep yapmıştır ve yapacaktır da zaman kaybetmemek lazım. Gençlerimizi dinlemeye düşünmeye ihtiyacımız var. Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllar önce gündeme getirdiği 2023 hedefleri için buna ihtiyacımız var.Fiziksel ve dijital dünya arasında sınırların kaybolduğu bir dönemde yetişiyorlar. Ekonomiye siyasete toplumsal hayata katılıma ilişkin temelden farklılık gösteriyorlar. Onların gözlemlerinden ben de emin değilim.Gençlerimizin işsizlik sarmalarına girmemesi için bir stratejinin parçası olması. İngilizcenin anadile yakın olarak öğrenilmesi önemlidir. Fen, matematik odaklı STEM + A programlarını ve bu gençlikte iş var gibi etkinlikleri kararlıkla sürdürmeye devam edeceğiz.Tüm gelişmiş ülkelerde KOBİ'ler ülkenin itici gücüdür. Yetişmiş ve sanayinin varlığına bağlıdır. Avrupa KOBİler birliğinin üyesi olan TÜRKONFED ile verimli bir işbirliğimiz var.İnternet ortamı devletlerin eski alışkanlıklarını zorluyor. Terörün saldırı şeklinin değiştiği yöntemleri gördük. Dünya genelinde 150 ülkede 200 binin üzerindeki bilgisayarı hedef alan siber saldırıyı yaşadık. Önemlerle Türkiye çok etkilenmedi. Terörle yapılan mücadeleyi sekteye uğratmadan internette has yöntemler bulunabilir. Türkiye internet yasak kelimelerinin bir arada anılması dışarıdan bakan gözlerde olumlu bir intiba bulunmuyor.

ÖZİLHAN'DAN ÖNEMLİ MESAJLAR


TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'ın toplantıdaki konuşmasından satır başları şöyle:

OHAL'in kaldırılması yargı erkinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı düşünce ve ifade özgürlüğü ve medyanın önemine vurgu yapmak istiyorum.

resimid_3476667

Avrupa Birliği sürecinde de olduğu gibi son 15 yılda Türkiye ne zaman demokrasi toplumu olarak ilerledi daha güçlü bir ülke oldu. Ekonomi başlığı altında ise devlet yetkililerimiz ile paylaştığımız maddeler arasında iki tanesine dikkat çekmek istiyorum. Kamu ihaleleri mevzuatlarının verimli olarak yasalaşması piyasaları denetleyen kurumların bağımsızlığı. Unutmayalım ki hukukun üstünlüğü gibi yapılarda kağıt üzerinde kalmaz. Buna karşılık yozlaşmanın ahbap çavuş ilişkilerinin olduğu toplumlar sabun köpüğü gibi söner.

Değerli konuklar birlik ve beraberlik vurgusunu çok yapıyorum. Bunu naif bir temenni olarak algılamayın. Tüm konuşmalarımda ısrarla vurguluyorum. Birlik ve beraberliğimiz sosyal istikrar için çok önemli.

ÜLKEMİZ ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR


Ne zamandır Türkiye'nin yeni bir büyüme hikâyesini konuşuyoruz.

Bu noktada teröre karşı en sert şekilde önlemler almak. Güvenlik güçlerini yüksek olarak donatmak önemlidir.

Başta terörle mücadelede düşünce suçu alanı yaratmamakta fayda var. Dünyada gazetecilerin akademisyenler içeride havası olması demokrasimizi olumsuz etkilemektir.

Atatürk'e yapılan saygısızlıklardan dolayı milli hassasiyet bulunmaktadır. Ülkemizde zor bir dönemden geçiyoruz.

Bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarda bulunmak için siyasi seçeneklerimiz var. Siyaset ve devlet insanlarımızın bunları en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyoruz.