Helal sertifikasının kısa süre içerisinde gıdadan tekstile, turizmden kozmetiğe, finanstan eczacılık ürünlerine kadar geniş bir alana yayılarak “helal-haram” ayrışmasına yol açacağı, helal sertifikası almayan firmaların iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı bildirildi. Ekonomi çevreleri ve muhalefet partilerinin uyarılarına rağmen Helal Akreditasyon Kurumu’nun kurulmasını öngören yasa TBMM’den geçti. Helal düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle, Türkiye’deki yerli ve yabancı firmalar Helal Akreditasyon Kurumu’ndan helal sertifikası alıp ürünlerini ya da hizmetlerini “helal” damgasıyla satmaya başlayacaklar. Hükümet bu düzenlemeyle; yaklaşık 1.9 trilyon dolarlık ürün ve hizmet harcaması yapan, finans sektörüyle birlikte değeri 3.9 trilyon dolara ulaşan Müslüman nüfusun harcama pastasından pay almayı hedefliyor. Ancak, Müslüman ülkeler arasında helal standartları konusunda birlik sağlanamadığı için sertifikanın sadece yurtiçinde geçerli olacağı belirtiliyor.

Kazım ARSLAN Kazım ARSLAN


 

TÜKETİCİNİN ZARARINA

CHP Milletvekili Kazım Arslan, iç piyasada yaşanacak helal-haram ayrışmasının ürün ve hizmetlerdeki kalite yarışını bitirip din eksenli yeni bir rekabet alanı oluşturacağına dikkat çekti. Arslan, bu rekabetten kaliteli ürünlerin değil helal sertifikalı ürünlerin galip çıkabileceğini, dolayısıyla haksız rekabet ve tüketicilerin zarara uğrama riskiyle karşı karşıya kalınabileceğini bildirdi. Bunun maliyet ve pazar sorunu yaşayan üreticileri olumsuz etkileyeceğini belirten Arslan, helal sertifikası almayan sanayici, üretici ve esnafın kaliteli ürün de satsa müşteri kaybına uğrayıp piyasadan silinme tehlikesi yaşayabileceğini söyledi.

Arslan Müslüman ürün ve hizmet piyasasına girmek isteyen yabancı şirketlerin, Müslüman ortakları kullanarak kalitesiz, rekabet kurallarını yok edecek ürünleri iç piyasaya daha kolay sürebileceğini bildirdi.

Türk malı imajı bozulacak


Kazım Arslan, helal sertifikası ile Müslüman ürün ve hizmet piyasasına girmek isteyen yabancı şirketlerin, Müslüman ortakları kullanmak yoluyla kalitesiz, rekabet kurallarını yok edecek ürünleri iç piyasaya daha kolay sürebileceğini söyledi. Arslan, helal sertifikanın Türkiye’nin Batılı ülkelerle olan ticaretinin İslam coğrafyasına doğru kaymasına ve her kesime hitap eden Türk Malı imajının bozulmasına yol açma riski taşıdığını da ifade etti.