Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yıllık enflasyonu yüzde 13 civarında hesaplarken, halkın gerçek enflasyonuna ilişkin bir veri de tarım ve hayvancılık ürünlerinin alınıp satıldığı ticaret borsalarından geldi. Ankara Ticaret Borsası’nın (ATB) kayıtlarına göre 2017’nin zam şampiyonu nohut oldu. Ankara Ticaret Borsası (ATB), 2017’de borsada işlem gören ürünlerin fiyat değişimini hesapladı. ATB kayıtlarına göre 2017 yılında, yüzde 65.48’lik fiyat artışıyla ilk sırayı nohut aldı. Nohutu yüzde 53.42’lik artışla canlı kuzu izledi. 2017 yılında ağırlığını bakliyat grubunun oluşturduğu 19 ürünün fiyatı artarken, 7 ürünün fiyatı geriledi.

RESMEN ZAM YAĞDI

ATB’ nin yıl içinde en çok tescil işlemi gören 26 ürün arasında yaptığı değerlendirmeye göre fiyatları artan ürünlerin sıralaması şöyle oluştu:

“Nohut yüzde 65.48, canlı kuzu yüzde 53.42, yeşil mercimek yüzde 44.01, dermason fasulye yüzde 32, kuru soğan yüzde 32.00, bulgur yüzde 28.39, arpa yüzde 26.32, Osmancık pirinç yüzde 24.30, sıvı ayçiçeği yağı yüzde 21.05, tam yağlı beyaz peynir yüzde 15.89, kepek yüzde 18.52, mısır yüzde 15.07, Bezostia buğday yüzde 8.33, un yüzde 7.27, kuzu eti karkas yüzde 6.49, tam yağlı kaşar peynir yüzde 4.53, sığır derisi yüzde 4.44, piliç eti yüzde 3.99, dana eti karkas yüzde 2.28.”

ATB’ nin yaptığı değerlendirmeye göre 2017 yılında 7 ürünün fiyatı bir önceki yıla göre geriledi. Geçen yıl yüzde 42.95 oranındaki artışla fiyatı en çok artan ürün olan canlı dana bu yıl yüzde 19.48 düşüşle fiyatı en çok gerileyen ürün oldu. Bu ürünü fiyatı yüzde 17.24 düşen yumurta izledi. Bu yıl kırmızı mercimek yüzde 6.22, siyah zeytin yüzde 6.21, lüks irmik yüzde 5.58, makarna (lüks) yüzde 3.15, patates ise yüzde 2.47 ucuzladı.

Radikal kararlara ihtiyaç var


ATB Başkanı Faik Yavuz, fiyatları bir türlü düşürülemeyen tarım ve hayvancılık alanında radikal adımlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Yavuz, ekonomik büyümenin tarım ve hayvancılık alanında görülemediğini belirtirken, “Burada bir önemli noktayı atlamamamız gerekmektedir. O da tarımdaki yüzde 2.8 gibi çok düşük gerçekleşen büyümedir. Tarım ve hayvancılığımız, ne yazık ki özlediğimiz düzeyde bir gelişme ve büyüme gerçekleştirememektedir. Tüm desteklemelere ve teşviklere karşın, tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılığımız her geçen gün biraz daha artmaktadır. Oysa; alınacak radikal tedbirlerle, bu kötü gidişe engel olunabilir ve üç yıl içinde tarım ve hayvancılıkta beklenen gelişmişlik düzeyinin kapılarını aralayabiliriz” dedi.