GYODER’in, Erzurum Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile 3-4 Ekim 2017 tarihlerinde düzenlediği ‘Gelişen Kentler Zirvesi-Erzurum’; Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, Erzurum Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan ve GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin’in katılımıyla gerçekleşti.



Zirvede, Ekonomist, Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin,
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Demirdöğen, Erkonut Yönetim Kurulu Başkanı Selami Keskin, Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat’ın yanı sıra, İstanbul ve bölgede faaliyet gösteren iş dünyası ve gayrimenkul sektörünün temsilcileri, yatırımcılar ve uzmanlar, Erzurum’u tüm yönleriyle masaya yatırdı.


Zirvenin açılış konuşmasını yapan Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu “Üç saatlik uçuş mesafesinde 300 milyon insanın yaşadığı bir coğrafyanın ticaret ve kültür merkezidir Erzurum. Anadolu’nun kapısıdır. Doğu’dan Batı’ya geçecek herkes bu coğrafyadan geçmek zorundadır. İpek Yolu’nun kavşağıdır. Böyle bir şehir bugün yeniden şahlanmaya başlamıştır. Erzurum Doğunun en büyük sanayi şehri olacaktır. Ben buna imanım kadar eminim. Bunu da kimse engelleyemeyecektir. Bugün Erzurum’da Hükümetimizin ortaya çıkardığı Cazibe Merkezleri projesi kapsamında yurtiçi ve yurtdışından çok büyük yatırımcılar geldiler. Yakın zamanda yatırımların temellerini atacaklar. İşadamlarımıza da aynı çağrıyı tekrarlıyorum, fırsat varken, kaçırmadan fırsatı onların da Erzurum’a yatırım yapmalarını salık veriyorum” dedi.


Sekmen: “Anadolu’daki kentlere de yatırım yapılmalı”


Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise açılış konuşmasında, şehirlerin gelişimi ve dönüşümünün çok önemli olduğunu belirterek, “Bugün büyükşehirlerde yaşanan sıkıntıları, sorunları hep görüyoruz. Ancak büyük yatırımların da hala oralara yapıldığını da görüyoruz. Büyük şehirlerin dışında elbette ki Anadolu’daki diğer kentlerimizi de düşünmek buraları da geliştirmek dönüştürmek gerekiyor. Hatta buralarda tarih var kültür var. Bunların da yeniden restorasyonu yaşatılması günümüze kazandırılması gerekiyor. Yine bu şehirlerin en önemli sorunlarından bir tanesi Anadolu’nun göç sorunudur. Bu sorunu nasıl durdurabiliriz. Bu şehirlerimizin cazip hale getirilmesi lazım ki, yaşayan insanlar burada yaşamaya devam etsiler. Hatta yaşayanlar mutlu huzurlu olduğu gibi giden insanlarımız geri dönsünler. Hatta başka vilayetten insanlar da buraya gelsinler. Onun için Bu şehrimizde önce tarihi eserleri öne çıkarmamız gerekiyor. Biz Erzurum’da korunan tarih, değişen, dönüşen Erzurum diye bir slogan geliştirerek önce tarihi eserleri günümüze kazandırmaya gayret ediyoruz. Yine şehrin çöküntü alanları var. Kentsel dönüşüm dediğimiz süreçte buraların korunması,  çevresinin de o mimariye uygun yeniden inşası gerekiyor” dedi.


“Erzurum’un kışı sıkıntı olarak görülüyordu”


Mehmet Sekmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Şehirlerimizde bir cazibe imkanı oluşturulması gerekiyor. Doğal olarak her şehrin farklı imkanları var. Erzurum’un kış, kar kenti olması çocukluk yıllarımızda büyüklerimiz tarafından bir sıkıntı musibet olarak görülüyordu. Ama gelişmiş ülkelere baktığımızda karın musibet değil imkan olduğunu gördük. Burada ümit olmaz diyorlardı. Oysa Sibirya’da yaşam var, huzur var. Gittik gördük, eksi 40-50 derecede insanlar gayet mutlu yaşıyor, biz niye olmayalım. Hatta bizim soğuğumuz üşütmüyor bile nem olmadığı için…”


“Erzurum artık yazın da dopdolu”
Erzurum’u, artık sadece kışın değil yazın da dopdolu bir şehir haline getirdiklerini vurgulayan Mehmek Sekmen, “Yüksek irtifada kamp merkezleri oluşturduk. Bu yıl 100 futbol kulübünü şehirde misafir ettik oteller yetmez hale geldi. Yine eğitim sağlık turizm gibi imkanları öne çıkarmak gerekiyor.  Ayrıca bu şehirde yer altı zenginliklerimiz var krom, magnezyum, altın, çinko, kömür yatakları. Burada termik santral kurulabilir. Burada bu madenler değerlendirilebilir. Şimdi bunlar konuşulmaya başlandı. Hatta petrol, doğal gaz boru hatları şehrimizden geçiyor. Dedik ki burada rafineri, petrokimya tesisleri kurulabilir. 4-5 firma burada rafineri, petrokimya tesisleri kurmak üzere yoğun gayret gösteriyor. Demek ki yaşamı olmayan şehir söz konusu değil. Yaşamı mutlaka her yerde oluşturabiliriz. Ama yeter ki bunları değerlendirelim, ortaya çıkaralım.  Bu vesile ile GYODER’in böyle bir toplantıyı Erzurum’da yapmasından dolayı mutlu olduğumu ifade ediyorum. Bir de şunu iddia ediyorum. Erzurum 3-4 yıl içerisinde göç veren değil göç alan bir şehir olacak. Burada yaşayan insanlar, mutluluk, huzur ve saadet içinde yaşayacak” diye konuştu.


“Türkiye sadece büyük şehirlerden ibaret değil”


Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi’nde düzenlenen zirvenin açılış konuşmasını yapan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER olarak, 8’incisini Erzurum’da gerçekleştirdikleri  ‘Gelişen Kentler Zirvesi’nin, gayrimenkul sektörü ve iş dünyası adına çok değerli bir buluşmaya vesile olduğunu belirtti. GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, konuşmasını şöyle sürdürdü: Gayrimenkul sektörünün çatı örgütü olarak, Gelişen Kentler Zirvesi’ni, “Türkiye sadece büyük şehirlerden ibaret değil. Topyekûn bir büyüme ve gelişime ihtiyaç var” sözünü ilke edinerek hayata geçirdik. Bu amaç doğrultusunda Gelişen Kentler Zirvesi’ni Bursa, Konya, Gaziantep, İzmir, Samsun, Kayseri ve Balıkesir’den sonra şimdi de Erzurum’da düzenlemenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ülkemizin ve sektörümüzün sahip olduğu büyük potansiyeli en doğru şekilde değerlendirmek ve küresel rekabet koşullarında güçlü bir pozisyona sahip olacak stratejiler geliştirilmesine öncülük etmek, en önemli ve öncelikli hedefimiz olacaktır”


“Anadolu’daki kentlerimiz büyük fırsatlar sunuyor”


Türkiye gayrimenkul sektörünün, her geçen gün büyüyüp geliştiğini vurgulayan Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “İşte bu gelişmeleri değerlendirerek, 2010 yılından bu yana ‘Gelişen Kentler Zirvesi’ni düzenliyoruz. Sektörümüz açısından ‘Gelişen Kentler’ kavramı büyük önem taşıyor. Biz de İstanbul, Ankara gibi metropoller dışında, gelişmekte olan şehirlerimizin de ülkemizin gelişimi ve değişimi açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda bu kentlerimizin yatırım anlamında büyük fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz. Bugün Erzurum, yakın çevreden göç aldığı gibi Türkiye’nin en çok göç veren illeri arasında yer alıyor. Erzurum nüfusunun yarısından fazla Erzurumlu İstanbul’da yaşıyor. Oysa sahip olduğu konumuyla, başta kış turizmi olmak üzere, kültür, doğa ve termal turizmi gibi doğal zenginliklerin kenti Erzurum, çok daha fazlasını, çok daha iyisini hak ediyor. Biz GYODER olarak, kamuoyu, medya ve iş dünyasının desteği ve ilgisini fazlasıyla hak eden bu kadim kentimize olan inancımızı göstermek için buradayız” dedi.



“GYODER’in Erzurum Raporu, müthiş bir perspektif sunuyor”


Başta kış turizmi olmak üzere, kültür, doğa ve termal turizmi gibi doğal zenginliklerin kenti Erzurum’un, çok daha fazlasını, çok daha iyisini hak ettiğini savunan Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Biz gittiğimiz şehre, o kentle ilgili hazırlanan detaylı bir raporla gidiyoruz. Bu raporda, birçok kuruluşun, o şehir ve o bölgeyle ilgili verdiği rakamları, hatta bazı ham bilgileri veri haline dönüştürüp bir raporhaline getiriyoruz. Böylece yatırımcılara müthiş bir perspektif sunuyoruz. İşte Erzurum’a da böyle bir raporla geldik. ‘Erzurum İli Yatırım Alanları Vizyon Raporu’, kente ışık tutacak çok değerli bilgi ve değerlendirmeler içeriyor. Bu araştırma raporunda da gördük ki; Doğu Anadolu ile Karadeniz’i birbirine bağlayan yeni ulaşım projeleri, Erzurum’un, üretim istihdam ve turizm açısından da bir cazibe merkezi olmasına katkıda bulunuyor. Bu önemli projelerin her biri Erzurum’un stratejik konumunu ve önemini daha da artırırken, kenti bölgenin yükselen yıldızı haline getiriyor” diye konuştu.



“Cazibe Merkezi Programı, kentin gelişimine katkıda bulunacak”



GYODER
’in, ‘Erzurum İli Yatırım Alanları Vizyon Raporu’nda yer alan bazı bilgileri de katılımcılarla paylaşan Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, şunları söyledi:Halkın yaşam memnuniyeti ve mutluluk algısı birçok ekonomik ve sosyal koşula bağlı bulunuyor. Raporumuzda yer alan TÜİK’in yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, ülke genelindeki mutluluk düzeyi %61,3 iken, Erzurum’da mutluluk oranı %65,7 olarak tespit edilmiş. Erzurum’daki mutluluk oranının Türkiye ortalamasının üzerinde çıkması, Erzurumlular’ın bu kentte yaşamaktan memnun olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar aynı zamanda Erzurum’un gelişimi için umut vadediyor.”