CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'dan İstanbul'a kadar uzanacak "adalet yürüyüşüne" başlayacağını açıkladığında, "Gandhi" benzetmesi yapılmıştı. Nitekim kendisi de yaptığı açıklamalarda, Gandhi'ye benzetilmekten onur duyacağını açıkladı.

Ancak yürüyüş, Ankara şehir merkezi dışına çıktığı andan itibaren, Gandhi'nin o ünlü "tuz yürüyüşününden" çok, bir "survivor" yani "hayatta kalma" mücadelesine dönüşüyor gibi. Kılıçdaroğlu'nun liderliğini yaptığı yürüyüş kafilesi, Ankara'dan İstanbul'a giderken güzergah olarak D-100 karayolunu kullanıyor.

[old_news_related_template title="Adalet Yürüyüşü'nün üçüncü gününden görüntüler" desc="Ankara Güvenpark'tan yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğündeki adalet korteji, üçüncü gününde de İstanbul'a doğru yürüyüşüne devam ediyor." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/06/880adelet-ucuncu-gun.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/adalet-yuruyusunun-ucuncu-gununden-goruntuler-1899390/"]

Yolun büyük bölümü, iki şerit gidiş, iki şerit geliş şeklinde. Yürüyüşçüler, yolun en sağında yürüyor. Gidiş şeritlerinin sağdaki bölümü ise, konvoya eşlik eden araçlardan oluşuyor. Soldaki şerit ise, yolu kullananlar ayrılmış durumda. Yürürken bazen yol o kadar daralıyor ki, hemen yanınızdan koca bir tırın, kamyonun geçtiği anlar oluyor. Yol boyunca ilk iki günde benzinci, dinlenme tesisi daha çoktu, insanlar ihtiyaçlarını daha kolay gideriyordu. Ancak üçüncü günle birlikte, Ankara'dan uzaklaştıkça, dinlenme tesisleri de seyrelmeye başladı. İhtiyaç gidermek çok daha güç hale geldi.


VE ELBETTE SICAK...


Ankaralılar'ın sürekli yağan yağmurlar nedeniyle "bu yıl gelmeyecek herhalde" dediği yaz, tam da yürüyüşün başlamasıyla birlikte tüm görkemiyle geldi. Yürüyüş anında sıcaklık kimi zaman 40 dereceye kadar ulaşıyor. CHP'liler bu nedenle yürüyüş saatlerini değiştirip, daha sık mola koymaya başladılar. Mola yerlerinde Çankaya ve Yenimahalle Belediyesi'nin sağladığı şemsiye gölgesinde ve sandalyelerde dinlenmeye çalışıyor.

ÜNVAN YOK; ERKEN GELEN OTURUYOR


Hava sıcak ve o moladan, diğerine taşınan şemsiyelerin, sandalyelerin Kılıçdaroğlu ile beraber yürümeye devam eden, sayıları kimi zaman karayolu üzerinde binlere varan kişiye yetişmediği oluyor.
Bu durumda, gölgeliği de, sandalyeyi de "erken gelen" alıyor.

Burada "ünvan" geçerli değil; Eğer vekiller, Belediye Başkanları yürüyüşün arka bölümünde kaldılarsa, sandalyesiz, şemsiyesiz kalabiliyorlar.
Bu durumda sığınılan yer, konvoya eşlik eden otobüslerin gölgeleri oluyor.

Yürüyüş sırasında CHP Genel Başkanları'nı, milletvekillerini yada belediye başkanlarını, bir otobüs gölgesinde, karayolunun hemen kenarındaki toprak alanda yere bağdaş kurmuş dinleniyor görmek sıradan hale gelmiş durumda.

KILIÇDAROĞLU ÇOK KARARLI


İşte 69 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu ve onunla birlikte "adalet" için yürüyenler, bu şartlarda yürüyorlar. Konvoyun en gözde insanları, CHP'nin doktor vekilleri. Vatandaşlar sık sık uzmanlığı ortopedi olan Burdur Milletvekili Mehmet Göker'e ayak burkulması, bel ağrısı, parmaklarda yaşanan sorunlar için başvuruyor.

CHP'nin diğer doktor milletvekilleri, Murat Emir, Hüsnü Bozkurt, Mustafa Akaydın, Haluk Koç'a ise güneş çarpması, vücutta ısı yükselmesi, yanıklar için başvuran başvurana. Tüm bu zorluklara rağmen, yüzler ise gülüyor. Başta Kılıçdaroğlu, tüm yürüyüşçülerde "Türkiye için, Türkiye vatandaşları için birşeyler yapıyor olmanın" rahatlığı, sukuneti, hatta neşesi hakim.

DİLLERDE ADALET


Yürüyüşçüler, yol kenarından laf atan, hatta küfür eden provokatörlere karşı birbirlerini uyarıyorlar. Küfür edene bile karşılık verilmiyor. Tek karşılık, topluluğun attığı "adalet" sloganı oluyor.
Yürüyenler, kendilerine küfür edenler için bile gerçek adaleti savunuyorlar...