Geçen yıl, 73 yaşındayken aramızdan ayrılan sevilen yazarımız Mehmet Türker’in gazetemizdeki son köşe yazıları “Cevapsız Kalan Sorular” kitabında toplandı. Toker Yayınları’nın sahibi Yalçın Toker’in hazırladığı kitapta Türker’in yazılarının altına ‘Hazırlayanın Notu’ bölümü eklenerek, Mehmet Türker’in yazdıklarının bugün nasıl gerçekleştiği anlatıldı... Türker’in kızı Meltem Türker de SÖZCÜ okurlarına babasının son kitabı “Cevapsız Kalan Sorular”ın nasıl ortaya çıktığını kaleme aldığını şöyle anlattı:

OTOBİYOGRAFİ YAZIYORDU

- Bundan yaklaşık 10-12 yıl evvel herkes gibi biz de babama bir kitap yazması için baskıları artırmıştık. Son bahanesi kalmıştı o da bir ‘notebook’u olmaması idi. Bu bahaneyi de bertaraf edip ona doğum günü olan 3 Ocak’ta bir ‘notebook’ hediye ettik.

-  Babam o günler itibarıyla ile bizi kırmayıp yoğunlukla otobiyografi şeklinde anılarını yazmaya başladı. Ancak 2007 yılında SÖZCÜ’nün doğuşuyla gerek yoğunluktan, gerekse her saniye değişen ülke gündemimizden kitap tamamlanamadan rafa kalktı. Ama babam o bilgisayar ile dört sene önce yenisini alana kadar yıllarca okuyucularına seslendi..

BU İLGİ BİZİ ÇOK DUYGULANDIRDI Mehmet Türker (73), 28 Ocak 2017’de aramızdan ayrıldı. Kitapları ise okurlarından ilgi görmeye devam etti. Meltem Türker, “Bu, bizi çok duygulandırdı, eminim onun da ruhu şad olmuştur” dedi. BU İLGİ BİZİ ÇOK DUYGULANDIRDI
Mehmet Türker (73), 28 Ocak 2017’de aramızdan ayrıldı. Kitapları ise okurlarından ilgi görmeye devam etti. Meltem Türker, “Bu, bizi çok duygulandırdı, eminim onun da ruhu şad olmuştur” dedi.


 

TARİHE BELGE KALDI

- Geçtiğimiz sene kasım ayında babamın “Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye” isimli ilk kitabı çıktı... Toker Yayınları’nın sahibi Yalçın Toker “Mehmet Türker, dürüst, tavizsiz, çarpıcı yazıları ile Türkiye’nin gerçeklerine ayna tutuyor. Onun SÖZCÜ’deki köşe yazılarından bir kitap yaparsak, tarihe belge olarak kalır” demiş ve babama bunu teklif etmiş. Ne de iyi etmiş sevgili Yalçın Bey. Evet tarihe belge ve tüm okuyucularına bir anı kaldı aynı zamanda...

- Onlarcasını da imzaladı dostlarına ve beni kırmayıp arkadaşlarıma... Bir tek ben daha uzun yıllarımız olduğunu sandığımdan kendi kitabımı imzalatamadım bir türlü...

HALA YANIT BEKLİYOR 

- Geçtiğimiz ay Yalçın Toker beni aradı, “Meltem, babanın 2. kitabını çıkarmak istiyorum, sen ne dersin?” diye sordu. Çok memnun oldum. “Onur duyarım” dedim ve kitabın hazırlıkları başladı. Kitap, ilk kitapta olduğu gibi daha önce SÖZCÜ Gazetesi’nde yayınlanan kendi köşe yazılarından oluşuyordu.

- Yalçın Bey, babamın yazılarının içine serpiştirdiği ilginç ve yerinde sorular içeren yazılarını seçmişti. Bu sorular halen cevap bulamadığı için kitabın ismini “Cevapsız Kalan Sorular” olarak belirledi.

- Babam bu yazılarında bir takım güncel konulara değinmiş, sorular sormuş, cevaplar aramış, hepimizi düşünmeye, konuları irdelemeye davet etmiş. Peki sonra ne olmuş? İşte son güncel durumumuzu sevgili Yalçın Bey, “Hazırlayanın notu” kısmında bizlere sunmuş. Babamla konuşur gibi, sohbet havasında bugün ne durumdayız onu bize aktarmış. Peki, o zaman bu zaman, bir cevap almış mıyız ya da ne değişmiş ülkemizde, artık bunu her iki yazarın yazdıklarını okuyan okuyucu takdir edecek.

- Kitabı baskıya hazırlarken anladım ki gazetecilik gerçekten zor bir meslek. Özellikle günümüzde dürüst gazetecilik yapmak çok daha zor. Gerçek gazeteci size duymak ve görmek istediğinizi göstermez, doğruyu gösterir...

DAVALAR ONU YILDIRMADI

- “Gazeteci yandaştır. Kimin yandaşı? Elbette halkın yandaşı!” Bu söz babam Mehmet Türker’e ait. Okuyucularının büyük çoğunluğu onu uzun yıllardır köşesindeki yazıları sayesinde tanıdı ve sevdi. Ancak babam işin mutfağından gelen bir gazeteci, haberci idi. Yani muhabirlikten istihbarat şefliğine, haber müdürlüğüne uzanan uzun yollardan geçmiş deneyimli bir isimdi.

- 55 yıldır doğru bildiğinden, inandığından hiç şaşmadı. Bırakın uzak geçmişi, yakın geçmişte bile açılan sayısız davadan yılmadı, yıkılmadı. Bir hukukçu kadar bilgili idi ve her zaman hukuka güvenmeyi tercih etti.

02kitapkapak11szt02_ist