Tarihi dokusu, dev binalar ve gökdelenlerle bozulan İstanbul’un ardından benzer bir manzara da Atatürk’ün ebedi istirahatgahının bulunduğu Anıtkabir’de yaşandı. Ankara’nın yüksek yerlerinden bakıldığında, Anıtkabir’in de yükselen binalar ve inşaatlar arasında kaldığı görülüyor. Gökdelenlerin özellikle Çukurambar, Söğütözü gibi bölgelerde yükselmesi Anıtkabir’in silüetini de bozuyor. 2016’da alınan karar ve “Anıtkabir Koruma Amaçlı İmar Planı” ile, Anıtkabir’in yakın çevresini oluşturan Anıttepe, Yücetepe, Tandoğan, Beşevler ve Bahçelievler’deki yapıların, anıtın yüksekliğini aşamayacağı benimsendi. Ancak diğer semtler plan dışı kaldı ve yüksek yapılar da buralarda yükseldi.

‘250 AYRI DAVA AÇTIK’

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Melih Gökçek döneminde Ankara’da, 100 metrenin üzerine çıkan binalara izin verildiğini ve 250 civarındaki yüksek yapı ile tüm şehrin silüetinin bozulduğunu söyledi.

aylin

Candan SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada “Türkiye’de 38 ilde 1500’ü aşkın 100 metrenin üzerinde yapı var. Ankara’da da 2006’dan bu yana emsal ve yoğunluk artışıyla yüksek yapılaşmaya izin verildi’’ dedi ve şunları söyledi: “Bugüne kadar yüksek yapılaşma ve yoğunluk artışına yönelik kararları nedeniyle, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı aleyhine 250 ayrı dava açtık. Kentsel dönüşümle ile birlikte yüksek yapılaşma da giderek arttı. Kişiye özel kazançların elde edildiği Ankara’da kentsel perspektif de bozuldu ve silüet kirliliği ortaya çıktı. Anıtkabir de bu yüksek yoğunluktan payını aldı. Anıtkabir tescil edildiği 1978’den 2017 yılına kadar 78 kez koruma kurulunun gündemine geldi. Sadece Melih Gökçek’in Belediye Başkanı olduğu 1994-2017 arasında Anıtkabir alanına ilişkin 73 kez koruma kurulu karar aldı. Bu da, Gökçek’in Cumhuriyet’in simge mekanlarına karşı yürüttüğü yok etme anlayışını gösteriyor. Anıtkabir’in silüetinin korunması için etkileşim sınırının genişletilmesi ve yüksek yoğunluklu yapılaşmaların tıraşlanması şarttır.’’

Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka da “Atamızın ebedi istirahatgahı da rantçı politikalarından nasibini aldı. Melih Gökçek’in yarattığı bu silüetin hesabı sorulmalı. İstifa ile bu hainliklerin üstü örtülemez. Bu hesap mahşere kalmaz” dedi.