Başkanlık sistemini eleştiren ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın bir televizyon kanalında yaptığı konuşmayı meydandakilere izleten Baykal, şöyle dedi: "Örneğin yapmaya kalksan, 3 milyon Suriyelileri vatandaş yapmak istesen, maaşa bağlayacağım dese, bir süre önce bunu söyledi. Bunları vatandaşlığa alalım dedi, ben çıktım hatırlatırım. Dedim ki 'biz yanımızdaki komşumuz felakete maruz kalırsa, mesela yangın çıkar, malı mülkü yanarsa elbette komşusu olarak onun bütün derdine sahip çıkarız. Yatağımızı, yemeğimiz paylaşırız. Onun çocuklarına sahip çıkarız ama bizde komşuda yangın var, o zaman evin tapusuna onu da ortak edelim diye bir anlayış yoktur ve gerekli değildir. O öyle konuşuldu orada kaldı. Şimdi ne olur bilmiyoruz, gene aynı şekilde bir süre önce çıktı dedi ki 'Eyalet sistemi iyidir, bizim eskiden eyalet sistemimiz vardı, Osmanlı'da eyaletler vardı. Lazistan vardı, Kürdistan vardı. Bunlar düşünebilir'. Peki ne düşünüyorsun, bölünmeyi mi düşünüyorsun? Sonra seçimle mi olacak bunlar valiler' diye sorulduğunda. 'O 2023'ün işi' dedi. Bunu bir süre söyledi. Arkadaşlar buna bu yetki verildi mi? Eskiden bu yetki TBMM'ydi. Şimdi gizlice kimseyi uyarmadan torba bir madde yapmışlar, içerisinde gördük ki bu maddede de eyalet kurma yetkisini Meclisin yanında cumhurbaşkanına veriyor kararname ile. Bunu söyledi, kafasında bu var. Bu anayasa değişikliği içine hükümet ortağı da 'olmaz, olmamalıdır' diyor güya. Anayasayı birlikte kotardığı parti de değil mi? Peki bu yetkiyi neden verdiniz. Şimdi o Meclise ait olmaktan çıktı, cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle de eyalet kurulabilir' diye madde konuldu. Yani şimdi evet diyen herkes, Cumhurbaşkanın uygun gördüğü anda, isterse Türkiye'yi eyalet sistemine geçirme hakkına da 'evet' demiş oluyor."

'ALNINI KARIŞLARIM'

Deniz Baykal, başkanlık sistemine eleştirilerini sürdürerek, "Sabah Başbakan, öğleden sonra Cumhurbaşkanı, 24 kanal naklen yayın, miting, mitinge kimler gidiyor? Memurlar, devletin parasıyla yapılıyor. Devletin bütün teşkilatıyla, araçlarıyla yapılıyor. Bunları anlatıyor. Bir de orada çıkıp milletin yarısına küfür etmez mi? Yani diyor ki 'bunlar PKK'lıdır, bunlar teröristtir' demeye getiren ifadelerle masum vatandaşı hayır diyemez hale sokmaya çalışıyor. Bakın Kırklareli meydanında söylüyorum. Ben bütün Türkiye'yi il il, ilçe, ilçe geziyorum. Gittiğim her yerde ifade ediyorum, bu anayasaya hayır diyeceğim. Bütün vatandaşlarımı da bu anayasaya hayır demeye davet ediyorum. Değerli vatandaşlarım, hep beraber hayır diyeceğiz. Ben hayır diyeceğim ama 'sen teröristsin'  demeye kalkanında alnını karışlarım" diye konuştu.

'SÖKE SÖKE HAKKIMIZI ALIRIZ'

Yeni anayasanın Türkiye'yi dünya liginden çıkaracağını söyleyen Baykal, "Anayasa Türkiye'yi dünya liginde yeri olmaktan çıkaracak, mahalli ligde oynayan, Ortadoğu liginde oynayan, öyle ligler var. Ortadoğu, Uzakdoğu, Latin Amerika, Afrika ligi var. Onlarda oynayan gibi, Ortadoğu liginde oynayan bir ülke gibi yapacaklar. Bizim yerimiz dünya ligi, süper lig. Şimdi süper ligden ayrılma kararı almış, onunla bununla kavga ederek bunu kimseye izah edemezsin. Biz hakkını, hukukunu bilen bir milletiz. Yerimizi bilen bir milletiz. Kimliğimizi biliyoruz, söke söke hakkımızı alırız. Bizim hakkımız dünya dünyanın içinde yer almaktandır. Ortadoğu'nun içinde kavrulmak gitmek, yuvarlanıp gitmek değil. Biz bir dünya ülkesiyiz" diye konuştu.

'EVET ÇIKARSA ORTALIK ALLAK BULLAK OLUR'

Referandumdan 'evet' çıkması halinde Türkiye'nin allak bullak olacağını kaydeden Baykal, "Kargaşa çıkar ama vur-kır anlamında söylemiyorum. Kutuplaşma olacak elbette, çatışma, sıkıntı, bakın şimdiden kötü kötü haberler geliyor. 7 bin 200 tane mevzuat değişikliği gelecek. Kanun, tüzük, yönetmelik, pek çok şey değişecek. Değişen her bir düzenleme sizin hayatınızı da allak, bullak edebilecek. Nereden, ne geleceğini bilemezsiniz. Oradan bir darbe, buradan bir tokat, her şey gelebilir. Memursun alıverir, işçisin kıdem tazminatın kalkıverir. Kamulaşma söz konusu olunca mevzuatı yeniden değiştiriyor. Yetki onda. İstediği gibi böyle oluyor diyebilir. Mahkemesi yok, önceden bilgilendirme yok, tartışma, itiraz, temyizi yok. Olur mu böyle? Türkiye buna layık mı? Bu olmaz, ortalık allak-bullak olur eğer 'evet' çıkarsa. Ekonomi, sermaye her şeyin tadı kaçar. Bak turist gelmiyor" dedi.

'DEVLETLE OYNUYORSUNUZ, YANLIŞ YAPIYORSUNUZ'

Ak Partililere 'devletle oynamayın' diye seslenen Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu toprağın bir çocuğu olarak söylüyorum. 40 yıldır iktidarını, muhalefetini görmüşüm. Siyasetini biliyorum artık ben günlük siyaseti aştığımı düşünüyorum. Umurumda değil, belediye başkanı senin partinden olmuş, milletvekili benim partimden. Önemli değil, Türkiye güçlü olsun, Türkiye saygıdeğer olsun, büyük olsun, huzur içerisinde barış içerisinde yaşasın, benim derdim bu. Şimdi bunun tehlikeye gireceğini görüyorum. Atatürk'ün mirası buydu bunu koruyalım, ayıptır, kaptırmayın. Günlük siyaset yapılıyordu, o benim işim olmaktan çıktı. Bende kendi memleketimde görevimi yapıyordum. Ama şimdi artık parti işi bitti. Bana parti görev verdiği için burada değilim, benim partimin bile haberi yok buradan. Ben arkadaşlarıma geleceğim dedim, onlar çağırdılar bende koştum geldim. Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlara söylüyorum, yapmayın ne olur? Seçimlerde belediye alın, milletvekili alın, hükümeti, Cumhurbaşkanlığını alın. Ama devletle oynamayın, ne olur oynamayın. Devletle oynuyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz."

DHA