Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) 2017 Mezuniyet töreninde konuştu.

Veysi Kaynak, 16 Nisan'daki referandumda gençlere yönelik yapılan düzenlemelerle seçilme yaşının 18'e indirilmesini hatırlatarak, "O günlerdeki tartışmaları hatırlayın. '18 yaşındaki çocuğa ülke emanet edilebilir mi?' diyorlardı. 15 Temmuz gösterdi ki bizim 18 yaşındaki gencimize, vatanımızı, bayrağımızı, namusumuzu, iffetimizi, Bağımsızlığımızı emanet ediyoruz. Elbette ülke yönetimini de emanet edebiliriz. O sebeple biz gençlere çok güveniyoruz." dedi.

Gençlerin zorluklar karşısında pes etmemeleri ve ümitsizliğe kapılmamaları tavsiyesinde bulunan Kaynak, gençlerin bunu 15 Temmuz'da ispatladığını kaydetti. Kaynak, 15 Temmuz'da şehit ve gazi olanların yaş ortalamalarına dikkati çekerek, çalıştıkça ve mücadele ettikçe başarıya hızla ulaşacaklarını anlattı.

ÜSKÜDAR ŞEMSİ PAŞA CAMİSİ ÖNÜNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR

Başbakan Yardımcısı Kaynak konuşmasının devamında, Üsküdar Şemsi Paşa Camisi önünde yapılan çalışma hakkında değerlendirmelerde bulundu. Konunun birkaç gündür ülke gündeminde olduğunu belirten Kaynak, şunları söyledi: Üsküdar Şemsi Paşa Camisi, Mimar Sinan'ın eseridir. Orada Büyükşehir Belediyemizin sahilde bir dolgu çalışması dolayısıyla yer yer çatlaklar oluşmuş. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz oradaki restorasyon çalışmalarını tamamlamış ve ibadete açmıştı. Vakıflar Genel Müdürümüzün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız nezdinden çalışmalarıyla denizdeki çalışma ana yapıya hasar verdiği için durdurulmuştur. Gösterdiği bu hassasiyet için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Beye, Vakıflar Genel Müdürümüz Adnan Ertem Bey'e teşekkür ediyorum."

"GÜCE SAHİP OLAN BİRİ AHLAKİ DEĞERLERDEN YOKSUN OLSA DA BAŞARILI KABUL EDİLMEKTEDİR"

Üniversitenin dönem birincisi Vildan Tavukçu konuşmasında, "Hep daha fazlasını elde etmek ve daha fazlasını tüketmek saikıyla durmadan koşan ve bu koşuşturmada erguvan seyretmeyi, bülbül dinlemeyi, gökyüzüne bakmayı ve en önemlisi içimize dönmeyi unutan bireyler haline gelirken başarı kavramının içeriği bizler için çok değişti. Yüksek mevkili işe, geniş bir eve, lük bir arabaya sahip bir insan ne kadar bencil bir yaşam sürerse sürsün başarılı addedilmekte ve modern dünyanın övgüler yağdırdığı bu nimetlere sahip olmayan bir insan ne kadar ahlaklı olursa olsun başarılı sayılmamakta, sözü itibar görülmemektedir. Güce sahip olan biri ahlaki değerlerden yoksun olsa da başarılı kabul edilmektedir. Oysa Kur'an-ı Kerim bunun tam tersi örneklerle doludur. Sarayda da yaşasa firavunun kaybedenlerden olduğu açıkça bildirilmiştir. Bugün dünyanın süper gücü olarak nitelendirilen devletler, işte bu ilkesiz başarı anlayışını politikalarına da yansıtmaktadır. Bunun neticesinde bütün dünya ağır bedeller ödemektedir. Kör bir yarış halinde hep daha çoğunu isteyen bu zihniyet doğal kaynakları tükenme noktasına getirmiştir. İnsan hakları ihlalleri meşrulaştırılmış, çocuk ölümleri sıradanlaştırılmıştır." ifadelerini kullandı.