Zana, inanmadan yemin etmenin hiçbir dinde, ahlakta, inançta yeri olmadığını, Milletvekillerine dayatılan yemin metninin her hali ile eski Türkiye'nin eseri olduğunu belirterek, "Meclis'in, 15 Temmuz'da darbeciler tarafından bombalanmış olması bile, darbeci mantığını siyasete, seçilmişlere, demokrasiye saygı duymadığını bir kez daha ispatlamıştır"dedi.

TBMM'DEN ZANA'YA YAZI: 212 BİRLEŞİME MAZERETSİZ KATILMADINIZ, 7 GÜN İÇİNDE İTİRAZ EDEBİLİRSİNİZ


Türkiye Büyük Millet Meclisinden Ocak ayında Başkan vekili Ahmet Aydın, Haziran ayında ise Başkan İsmail Kahraman imzası ile HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana'ya yazılar yazılarak, TBMM'de mazeretsiz olarak katılmadığı birleşimlerin cetvelleri gönderildi. "Milletvekilliği devamsızlığı" konulu yazılarda, "Geçerli yemin etmeyerek görevinizde başlamadığınız için Türkiye Büyük Millet Meclis Genel Kuruluna 17.11. 2015 -31. 12. 2016 tarihleri arasında mazeretsiz katılmadığınız günler aşağıdaki cetvelde gösterilmiştir. İçtüzüğün 152'nci maddesi uyarınca cetvele 7 gün içinde yazı ile itiraz edilebilir" denildi ve her iki yazıda Zana'nın bugüne kadar 212 birleşime katılmadığı hatırlatıldı.

"YEMİNİM GEÇERLİ SAYILMADIĞINDAN YASAMA FAALİYETLERİNE KATILMAM MÜMKÜN OLMADI"


AKP ile MHP'nin üzerinde uzlaştığı ve 17 madde olan Meclis İçtüzüğü ile adı bir kez daha gündeme gelen HDP'li Leyla Zana, kendisine gönderilen yazılar üzerine uzun süredir milletvekilliği yemini üzerine koruduğu sessizliğini bozarak TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a cevap yazısı yazdı. Yemini kabul edilmediği için oda, sekreter, hizmetli, maaş fibi hiç bir Milletvekili haklarından yararlanamayan Zana yazısında, 17 Kasım 2015 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda tarafından edilen yeminin, geçici TBMM Başkanlığı tarafından geçerli kabul edilmediğini, bu nedenle TBMM yasama faaliyetlerine katılmasının mümkün olmadığını belirterek, "Darbe anayasasının bazı maddeleri defalarca değiştirilmesine rağmen yemin metni varlığını devam ettirmektedir. Yemin metninin siyasal felsefesindeki tekçi, otoriter ve totaliter ifadeler, metinde geçen 'egemenliğin millete ait olması', 'hukukun üstünlüğü', 'demokratik Cumhuriyet', 'herkesin insan hakları ve temel hürriyetleri' gibi temel değerlerle taban tabana zıttır. Türkiye toplumun özünü oluşturan çoğulculuğunu, çok renkliliğini, çok sesliliğini yok sayan, inkar eden, bu anlamda toplumsal doğanın yasalarını bile inkar eden bir metindir" dedi. Zana, yemin metninin darbe ürünü olmasının bile Meclis'in meşruiyetine saygı duyan bir metin olmadığını gösterdiğini sözlerine ekledi. (DHA)