TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, 18 Şubat 2017 tarihinde Hollanda’da düzenlenen “Anayasa değişikliği” konulu bir panele konuşmacı olarak katıldı. Feyzioğlu ve Özcan’ın Hollanda’da olduğu tarihte, Başbakan Binali Yıldırım da Almanya’da “evet” kampanyasının mitingini düzenliyordu.

resimid_3195087

Hollanda krizinin ortaya çıkması ile birlikte, havuz medyasından Feyzioğlu’na yönelik saldırılar başlatıldı. “Hollanda’da hayır propagandası yaptı” şeklinde geçmiş tarihli haberlerin yeni gibi kullanılmasına tepki gösteren Feyzioğlu şunları söyledi:

“Avrupa'nın sığ popülist siyasetçileri Türkiye'den gelecek bakanlara göstermelik yasaklar koyarak kendi tribünlerine şov yapıyor. Halk oylaması sürecinde nasıl bir mağduriyete uğramış gibi yapsak da işi mecrasından saptırsak diye çözüm arayan yerli tetikçiler ayaklarına gelen pası alıp, "mağduruz mağduruz mağduruz" diye televizyon televizyon dolaşıyor. Bazı ahlak ve namus yoksunları, Sayın Başbakanın Almanya toplantısı ile aynı gün Hollanda'da düzenlediğimiz toplantı sebebiyle bizi Avrupa ile işbirliği yapmakla suçluyor. Sayın Başbakanın Almanya mitingini görmezden geliyor.”

resimid_3195086

ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI NE ANLATACAKSAN KIBRIS’TA ANLAT!

2004 yılında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’de miting yapmak isteyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti lideri Rauf Denktaş’a izin vermeyerek, “Ne anlatacaksa Kıbrıs'ta anlatsın” sözlerini de hatırlatan Feyzioğlu şöyle devam etti:

resimid_3195085

“Büyük devlet adamı, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Türkiye'deki KKTC vatandaşlarını bilgilendirmek için Türkiye'de toplantılar yapmak istiyor. Annan Planını destekleyen Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan, ömrünü Kıbrıs Türkünün davasına adamış, babası yaşındaki Denktaş'a; ömrünün sonuna kadar unutmadığını bizzat bildiğim, konusu her geçtiğinde gözlerini nemlendiren, hazmedilmesi mümkün olmayan şu sözü söylüyor: Ne anlatacaksan Kıbrıs’ta anlat! Havuz medyasının tetikçilerinin atmaya çalıştıkları her çamur, dönüp kendi yüzlerine yapışıyor. Acaba yukarıdaki gazete kupürünü yayınlamaya yürekleri yeter mi?”