BAKAN AĞBAL; TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPAN ÜLKELER KAZANACAK
Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Bayburt Üniversitesi'nde düzenlenen 4. Sanayi Devrimi ve Teknoloji Odaklı Büyüme konulu konferansa katıldı. Burada konuşan Maliye Bakanı Naci Ağbal, klasik sanayi kollarının artık önemini kaybettiğini, dijital ekonomi denilen yepyeni bir sanayi ve ekonomi dalının geliştiğini ifade ederek, "Artık dünyada demir çelik endüstrilerine sahip olan ülkeler değil, araba üreten ülkeler değil, biyoteknoloji alanında üretim yapan ülkeler değil, daha çok bilgiye ve teknolojiye yatırım yapan ülkeler ve bölgeler kazanacak" dedi.
Türkiye'nin jeopolitik olarak birçok meydan okumaya karşı karşıya olduğunu hatırlatan Ağbal, "Bizim en büyük meydan okumamız, değişen dünya düzeninde Türkiye'yi hem siyaset, hem jeopolitik, hem teknolojik, hem de üretim olarak çok daha ileri seviyelere taşımak. Onun için diyoruz ki; Türkiye'de daha fazla demokrasi olsun, demokrasi daha fazla güçlensin. Siyaset güçlensin, hükümet sistemleri güçlensin, yönetim sistemleri güçlensin ve böylelikle çok daha açık bir toplum, çok daha güçlü bir hükümet olsun istiyoruz. Bunları inşallah hep beraber yapacağız" diye konuştu.
BAKAN ÖZLÜ: DAHA FAZLA ARAŞTIRMA GELİŞTİRME PROJELERİ YAPACAĞIZ
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ise, dördüncü sanayi devriminin başında olan Türkiye'nin bu sanayi devrimini kaçırmadan ve ıskalamadan yakalamak durumunda olduğunu işaret ederek, bakanlık olarak dördüncü sanayi devrimine ilişkin çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Bakan Özlü, "Güçlü bir üniversite için özellikle üniversitelere büyük sorumluluklar düşüyor. Üniversitelerimiz ekonomik ve sosyal kalkınmanın lokomotif kurumları olmalı. Son yıllarda bilim ve teknolojik gelişmeler anlamında çok önemli gelişmeler yaşıyoruz. Araştırma geliştirme harcamalarının artış hızına baktığımızda, ortalama yüzde 10 ile dünyadaki ilk sıralardaki ülkelerden biriyiz. Geçtiğimiz yıl ArGe harcamalarının milli gelirimize göre oranı yüzde biri geçti, ancak bu yeterli bir oran değil. Gelişmiş birçok ülkede olduğu gibi, milli gelir içerisinde araştırma geliştirme harcamalarının oranının bundan sonra sırasıyla yüzde 2, yüzde 3'e çıkması gerekiyor. Daha fazla araştırma geliştirme projesi yapacağız. Daha da önemlisi artık araştırma geliştirme projelerini ticari ürüne dönüştüreceğiz. Bunları sağlamak için bilim ve teknoloji ekosistemini daha da geliştirecek adımlar atmaya devam ediyoruz. Bundan sonra yapmamız gereken orta yüksek ve yüksek teknolojiye geçiştir. Üretimde yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 20'lere çıkarmak durumundayız" dedi.
'TÜRKİYE'NİN GERÇEK AÇIĞI TEKNOLOJİ'
TÜBİTAK'ı AR-GE çalışmalarında yardımcı olacak bir kurum haline getirmeyi hedeflediklerini söyleyen ve Türkiye'deki gerçek açığın teknoloji açığı olduğunu kaydeden Bakan Özlü şunları söyledi:
"Biz ne zaman teknoloji açığımızı kapatırsak, şundan emin olun Türkiye'nin dış ticaret açığı kapanacak, cari açığı kapanacak. Bu maksatla TÜBİTAK'ı yeniden yapılandırmayı, üniversite ve özel sektöre daha etkin destekler sağlayan bir kurum haline getirmeyi hedefliyoruz. TÜBİTAK'ı teknoloji odaklı projelerin yürütücüsü olarak konumlandırarak, sizlerin, üniversitelerin ve iş dünyamızın AR-GE yapmasına yardımcı olacak bir kurum haline getirmeyi hedefliyoruz. Tasarladığımız yeni yapı ile teknolojiyi takip eden değil, teknolojiyi üreten olmayı hedefliyoruz. Ülkemizin bir teknoloji ülkesi olmasını hedefliyoruz, bir sanayi üssü olmasını hedefliyoruz. Böylelikle ihracatımız için de yüzde 4 civarında olan yüksek teknoloji ürünlerinin payının AB ortalamalarına çıkarmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Konferans sonunda iki bakana günün anlam ve önemi ile ilgili çeşitli hediyeler verildi.

DHA