SİİRT Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında görevden alınarak tutuklanan eski Siirt Belediye Başkanı Tencer Bakırhan'ın yargılanmasına başlandı. Bakırhan savunmasında, kendileri ile ilgili önce bir algı operasyonu gerçekleştirildiğini ve politik bir karar ile tutuklandıklarını iddia ederek, "Ben cenazelere ayrım gözetmeksizin katılmaya çalıştım. Katıldığım cenazelerde sloganlar atılmış olabilir. Ama bu beni ilgilendirmez, benim sorumluluğum altında değildir" dedi.
Eski Siirt Belediye Başkanı Tuncer Bakırhan, 'Terör örgütü propagandası yapmak', 'Örgüte üye olmak' ve 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek veya yönetmek' iddiasıyla hakkında açılan dava kapsamında Siirt 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı. HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli ve Siirt Baro Başkanı Nizam Dilek'in de izlediği duruşmaya, bulunduğu Bolu F Tipi cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Bakırhan savunmasını yaptı.
Bakırhan, tutuklanmalarının politik olduğunu ileri sürerek, "Öncelikle bir algı operasyonu gerçekleştirildi. Belediyemizin PKK’ya finansman sağladığı yönünde. Fakat, 2 yıldır bakanlığın gönderdiği müfettişler gelip belediyede inceleme yaptılar. DBP’li bütün belediyelerde yaptılar bu incelemeyi. Ve başta Siirt Belediyesi olmak üzere hiçbir belediyede en ufak bir delil bulunmamıştır. Eğer bir şey bulsalardı biz bugün bunlarla suçlanmazdık. Bir şey bulamadıkları için bunlarla suçlanıyoruz. Çünkü, kayyum atamak için bir gerekçe arıyorlardı. Bulamayınca da bizi bunlarla suçluyorlar. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bizim belediyelerimizle ilgili ‘Günlerini görecekler’ demişti" dedi. Kendisine yöneltilen suçlamalardan birinin cenazelere araç tahsisi, cenaze törenlerine katılmak olduğunu da ifade eden Tuncer Bakırhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cenazelerle ilgili araçların tahsis edilmesinde benim özel bir talimatım yoktur. Belediye Cenaze Müdürlüğü’ne başvuran kim olursa olsun ilgili müdürlük kim olursa olsun cenaze aracı vermiştir. Cenaze arabası tahsisinde benim haberim olmaz, ilgili müdürlüğün görevindedir. Ben belediye başkanı sıfatıyla Siirt ilinde binlerce cenazeye katıldım. Cenazesine katıldığım şahısların Kürt, Arap, Türk veya başka milletten olup olmamasına, siyasi görüşünün ne olduğuna bakmaksızın cenaze araçları kullanıldı. Ben de bu cenazelere ayrım gözetmeksizin katılmaya çalıştım. Katıldığım cenazelerde sloganlar atılmış olabilir. Ama bu beni ilgilendirmez, benim sorumluluğum altında değildir. Ben atmadım. Cenaze araçlarına asılan bayrak veya larla benim veya belediyenin bir ilgisi yoktur. Bunlar ölenlerin yakınları tarafından asılmıştır. Çünkü ölenlerin yakınları belediyede çalışıyordu. Belediye başkanı olarak ailelerin acılarını paylaşmak için katıldım. İnsani, ahlaki ve vicdani sorumluluğumu yerine getirdim. Bu cenazelere araç tahsis edilmesi belediyenin yasal asli görevlerindendir. Aksi olsaydı zaten mevzuatta suç sayılıyor. Katıldığım bu cenazeler ve etkinliklerde şiddeti teşvik eden herhangi bir eylemde bulunmadım. HDP ve DBP’li yöneticileri belediyeye götürmem suç teşkil etmez çünkü bunlar yasal parti yöneticileridir. Söz konusu Kasaplar Deresi anma etkinliği köklü bir tarihi geçmişe sahip olup bu kapsamda etkinlikler yapılıyordu ve Valiliğin izniyle düzenlenen bir etkinlik. Bu etkinlikte yaptığım konuşma barış ve demokrasi içeriklidir. Cenaze dışındaki diğer etkinliklerde sarf ettiğim sözler düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında, barışa, çözüme, Kürt sorununun demokratik yollarla çözümüne ilişkin açıklamalardır. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum ve tahliyemi talep ediyorum."
Duruşmada söz alan Bakırhan'ın avukatları Mesut Beştaş ve Şakir Demir de, suçlamaların Belediyeye kayyum atanmak için yapıldığını ve zamanında soruşturma başlatılmamasının da manidar olduğunu belirterek, Bakırhan'ın tahliyesini istediler. Mahkeme, adli kontrol şartının yetersiz kalacağı gerekçesiyle Bakırhan’ın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

DHA