MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı tarafından 'Anayasa Değişikliği, Başkanlık Sistemi ve Referandum' konulu söyleşi düzenlendi. Söyleşiye konuşmacı olarak CHP Muğla milletvekilleri Ömer Süha Aldan, Akın Üstündağ ve Nurettin Demir katıldı.
CHP Bodrum İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Anayasa Değişikliği, Başkanlık Sistemi ve Referandum' konulu söyleşiye Muğla milletvekilleri Ömer Süha Aldan, Akın Üstündağ ve Nurettin Demir konuşmacı olarak katıldı. Parti üyeleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de bulunduğu yaklaşık 300 kişinin izlediği söyleşide konuşan CHP milletvekili Prof.Dr. Nurettin Demir, anayasa değişikliğinin okunmadan Meclise geldiğini belirterek, "Bu ülkeyi yıllardır yönetenler, kendi başkanlık sistemini kurmak için halktan kopuk anayasa sistemi değiştirme çabası içindeler. 1921'den bu yana baktığımızda anayasalar, halkın bilgisi olmadan, darbeler koşullarında oluşmuştur. Bugün maalesef iki partinin hiç okumadan, Meclis'te 316 milletvekilinin 5 tanesinin bile okumadan Meclis'e getirdikleri ki; MHP'nin hiç okuduğunu zannetmiyorum ve yeterince tartışılmadan, halka anlatılmadan maalesef bir darbe anlayışıyla, OHAL koşulları altında anayasa değiştirilecek" dedi. 
'ÜLKEMİZ VE ÖZGÜRLÜKLER İÇİN 'HAYIR' DEMEK GEREKİYOR'
Prof.Dr. Demir, Başkanlık sistemi konusunda Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini hatırlatarak, "Başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bize bir dayatmasıdır diyen Recep Tayyip Erdoğan'a sormak gerekir. Acaba bu Amerikan emperyalizminin zorlaması mıdır Aslında gerçek de budur. Yıllar önce bu gerçeği kendisi söylemiştir. Bugün de oradan aldığı emirlerle, Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin dışarıdan aldıkları direktif doğrultusunda, Türk halkının yıllarca süren mücadelesi sonunda kurulan çağdaş Cumhuriyet'i yıkma hareketi olarak görmek gerekir diye düşünüyorum" dedi. 
'EV EV, MAHALLE MAHALLE ANLATMAMIZ LAZIM'
Özgürlükler ve cumhuriyet için herkesin 'hayır' demesi gerektiğini belirten Prof.Dr. Demir, "Bugün yüzde 20'ye yakın kesimin, bugünkü değişikliğin nereye gideceğini anlamadığı, anayasa değişikliği ve referandumunun Türkiye'yi felakete götürdüğünü ev ev, mahalle mahalle anlatmamız gerekiyor. Türkiye'yi uçuruma götürdüğünü, freni kopmuş bir aracın uçurumdan aşağı süratle gittiğini anlatmamız gerekiyor. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye'nin ne tür felaketler yaşayacağını anlatmamız gerekiyor. Bireysel çıkarlarımız için değil, geleceğimiz, çocuklarımız, torunlarımız, için, ülkemizin bir Suriye, Irak, Libya olmaması için hep beraber çalışmamız gerekiyor" diye konuştu.
'DİĞER SEÇİMLERİN HEPSİ FORMALİTEDİR'
Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini yasa tanımazlığın meşrulaştırma girişimi olarak değerlendiren CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan ise, "Bu tip bir anayasa yasalaşacak olursa, faşizmin tescili demektir. Diktatörlüğün tescilidir. Bununla ilgili bir tek kez seçim yapılır sadece. Türkiye ikiye bölünür. Yüzde 51'i alan Türkiye'nin tapusunun sahibi olur. Durum budur. Bu seçimden sonra diğer seçimlerin hepsi formalitedir. Siz hiç Saddam'ın seçim kaybettiğini duydunuz mu Kaddafi, Nazarbayev, Esad hiçbir zaman seçim kaybetmedi. Bununla ilgili seçim 3 Kasım 2019'da yapılacak. O tarihte Türkiye'ye hangi anlayışın egemen olacağını göreceğiz. Yargı, yasama, yürütme bunun elinde olacak. STK'lar bundan sorulacak bundan sonra. Öyle bir tablo ortaya çıkacak ki; şimdiden izlerini görüyoruz, saray soytarıları çıkacak. Her gün methiyeler düzen, özel yaptırılmış kliplerde olsun, onları göreceğiz" dedi.
CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ da şu anki anayasa teklifinin özellikleri, rejim değişikliği ve kuvvetler ayrılığına aykırılıklar hususunda hazırladığı sunumu paylaştı.
Anayasaların hazırlık sürecinde katılımcılığın sağlanması gerektiğine işaret eden Üstündağ, bunun ardından yazım sürecinin başladığını ve daha sonra da kanunlaşma aşamasına geçileceğini belirterek "Şu an, bu aşamaların hiçbirini geçirmemiş olan bir dönemi yaşadık. İki partinin kapalı kapılar arkasında oluşturduğu, sadece yazımla sınırlanmış bir anayasa teklifiyle karşı karşıyayız. Bu anayasaya ciddi anlamda aykırılıktır. Teknik boyutta da yapım usulüne aykırıdır" dedi. 
'BAŞKANLIK SİSTEMLERİ REJİM KRİZLERİNE YOL AÇABİLİR'
Üstündağ, Başkanlık Sistemi'nin getirebileceği olumsuz durumları anlatarak, "Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme organları birbirinden sert şekilde ayrılır. Yani sert kuvvetler ayrılığı uygulanır. Yürütme organı tek kişiden oluşur. Yasama organı başkan tarafından feshedilemez. Yasama organı güvensizlik oyuyla başkanı görevden alamaz. Bir kişi hem yasama organında, hem de yürütme organında görev alamaz. Başkan, hakimleri görevden alamaz, emir veremez. Başkanlık sistemleri rejim krizlerine yol açabilir. Başkanlık sisteminde, başkan halkın desteğini yitirse bile görevine devam eder. Siyasal kutuplaşmaya yol açar. Bizim için en büyük tehlike, bölünme anayasası dediğimiz özelliği budur. Bu sistemde kazanan her şeyi kazanır, kaybeden her şeyi kaybeder. Uzlaşma ihtiyacı yoktur. İktidarın kişiselleşmesine yol açar. Hem hükümet, hem devlet başkanı olan başkan, yasama organıyla uzlaşmaz tavırlar içine girebilir. Kendisini bir kral veya imparator gibi hissetmesine yol açabilir" dedi. 
Üstündağ, Anayasa teklifinin kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdığını, yürütme organı olarak Cumhurbaşkanı'nın yasama ve yargının üzerinde bir güç olarak belirleyici ve yönlendirici bir konuma geldiğini söyledi.
CHP'li milletvekilleri sunumlarını gerçekleştirmesinin ardından, katılımcıların sorunlarını yanıtladı. 
'Anayasa Değişikliği, Başkanlık Sistemi ve Referandum' konulu toplantıların Muğla ve ilçelerinde de gerçekleştirileceği belirtildi.

DHA