MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, MHP'lilerin büyük bölümünün sandığa gitmediği, gidenlerin 'Hayır' oyu verdiği yönündeki eleştirilere tepki gösterdi. Tanrukulu, referandum sonuçlarının 1 Kasım genel seçimleriyle değil 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi ile kıyaslanması gerektiğini söyledi. Bu kıyaslama yapıldığında sonucun örtüştüğüne dikkat çeken Tanrıkulu, Doğu ve Güneydoğu'da Evet oylarının artışını ise MHP'nin Kürt politikasına bağladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, referandum ardından MHP'ye yönelik karalama kampanyası yürütüldüğünü, sonuçların 1 Kasım genel seçimleriyle değil 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanılğı seçimleriyle kıyaslanması gerektiğini söyledi. Tanrıkulu, şöyle konuştu:
'Milli iradenin tecelli ettiği 16 Nisan referandum sonuçlarını halen yenilgi görüp, bu hırsla çıkan sonuçlar üzerinden MHP'yi karalamaya yeltenenler milletimiz nezdinde sadece alçalmakta ve gülünç duruma düşmekte. Fiili durumu 16 Nisan öncesi gören, kabul eden ve çözüm sunmaktan kaçanlara kronolojik bir hatırlatma yapmak isterim. 16 Ekim 2016 tarihinde ülkemizdeki fiili durumun sürdürülemez olduğunu ilk kez Genel Başkanımız Devlet Bahçeli dile getirerek, çözüm için hukuku işaret etmiştir. Bu durum Adalet ve Kalkınma Partisi'ni de hareket geçirmiş TBMM'de grubu bulunan tüm partilere masa başında çözüm için çağrıda bulunulmuştur. Daha işin başında ilkokul öğrencilerinde dâhi görülmeyen, oyunbozan anlayışla masadan kalkan partiler, daha sonra bu işin 'hayırcısı' olmuş, 18 maddelik anayasa değişikliklerinin milletimizin oyuna sunulmaması için TBMM'de direnç göstermiş, başaramayınca partimize düşmanlığa başlamışlardır. Bu karalama kampanyasını bugüne kadar sürdürenler, şimdilerde akıllarınca vatandaşımızın kıymetli tercihleri üzerinden partimizi sorgulamaya çalışmaktadır. Partimizin 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimleri'ndeki oy oranları ile referandum sonuçlarını karşılaştırma gibi akıldan uzak siyaset yapmaya çalışacaklarına, hayal dünyasından uyanıp gerçek Türkiye'ye dönmeleri siyasi ömürleri açısından daha uygun olacaktır.'
'BU SONUÇLARI, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİYLE KARŞILAŞTIRILMALI'
MHP'li Tanrıkulu, referandum sonuçlarının 10 Ağustos 2014'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile kıyaslanması gerektiğini öne sürerek, şunları söyledi:
'10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 53 ilde yüzde 50'yi geçmiş, 28 ilde yüzde 50'nin altında kalmıştır. 16 Nisan referandumunda ise 48 ilde evet önde 33 ilde ise cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi hayırın gerisindedir. Kısacası 71 ilde 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hangi rakamlar çıktıysa, 2017 referandumunda da hemen hemen aynı sonuçlar ortaya çıkmıştır. AKP'nin, MHP'yle yan yanayken özellikle Doğu illerinden aldığı artı puanlar son derecede önemlidir. Bu Kürt kökenli kardeşlerimiz hakkında düşüncelerimizin, politikalarımızın giderek daha net anlaşıldığını göstermektedir. Ancak bu destek, başta terör örgütü olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'da siyaset simsarlarını da oldukça rahatsız etmiştir. Çünkü yeni yönetim sistemiyle yolun sonuna gelinmiştir. Artık terörün beli kalıcı olarak kırılacak ve bölgede yaşayan vatandaşlarımız özgürce, diledikleri kararları rahatça verebilecektir.'
'MHP DÜŞMANLIĞI İLE SİYASET YAPANLARIN KULVARI KAPANDI'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, parti disiplinine ayak uyduramayıp, ihraç edilenlerin 16 Nisan'da hüsrana uğrayan bir diğer kesimi oluşturduğunu savunurken, 'MHP'liler kendi tertemiz iradesi, vatansever duygularla, devlet, millet, cumhuriyet, Türkiye için 'Evet' demişlerdir. Sorumsuzlar koalisyonuyla ve farklı hırslar uğruna Mehmetçik katilleriyle aynı zarfa koymamışlardır. Bugüne kadar Türkiye adına politika önerisi sunamayıp, sadece ve sadece MHP düşmanlığı ile siyaset yaptıklarını zannedenlerin kulvarı kapanmış, istismar alanları tıkanmıştır. Bir kez daha MHP'nin ülkemizin esenliği ve güvenliği adına arkasında durduğu ve desteklediği politika kazanmıştır. Siyasette; kısır ve sığ, hızlı ve acele adımlar hiçbir zaman başarı görmemiş, asla göremeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi 48 yıldır milletimizin refahı, mutluluğu ve sağlam geleceği için siyaset yapmakta ve politikalar üretmektedir.'

 

DHA