MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, "Doğu Perinçek'in partisiyle, CHP'nin televizyonlarında mitinglerinde salonlarında beraberce toplantı düzenleyenleri, normal 'hayır' veren vatandaşımızla aynı kefeye koyamayız. Onlar kaçkın gibiler, partimizle ilişkisi kalmamış" dedi.
 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Konferans ve Sergi Salonu'nda veridği 'Anayasa referandumu ve siyasi gelişmeler' konferansından önce basın toplantısı yapan Mehmet Günal, Türkiye'nin taşeronlar eliyle kaosa itilmeye çalışıldığını ileri sürdü ve Avrupa'daki ülkelerin sözleşmiş gibi Türkiye düşmanlığı yaptığını söyledi.
'İŞİN SİGORTASI OLAN MHP VAR'
Anayasa değişikliği ile Türkiye'nin bölüneceği endişesine gerek olmadığını belirten Günal, "İşin sifortası MHP var" dedi. Günal, bu konuda Başbakan Binali Yıldırım'ın espriyle karışık "Ya hadi bize güvenmiyorsunuz. Bu işin içerisinde MHP ve sayın Bahçeli var. Siz bölünmeyi nasıl aklınıza getiriyorsunuz" dediğini hatırlattı.
Mehmet Günal, kendileri için  'evet' diyen de 'hayır' diyen de bütün vatandaşların aynı olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama, hayırcılarla, 'hayır' diyenleri ayrı tutuyoruz. Buradan çıkıp Doğu Perinçek'in partisiyle, CHP'nin televizyonlarında mitinglerinde, salonlarında beraberce toplantı düzenleyenleri de kusura bakmayın normal 'hayır' veren vatandaşımızla aynı kefeye koyamayız. Onlar kaçkın gibiler, partimizle ilişkisi kalmamış. Doğu Perinçek'in yanında olan, CHP ile program yapanlar, HDP ile aynı çizgiye gelenlere de buradan bir şeyler söylememizin normal olduğunu düşünüyoruz." 
'KASIMDA SEÇİME KİM GÖTÜRDÜ'
Anayasa değişikliği referandumuna değinen Mehmet Günal, Türkiye'nin bir an önce yapısal sorunlarının çözümüne odaklanılacak bir yönetim sistemine kavuşması ve sistem tartışmalarının sona ermesi gerektiğini vurguladı. Bu amaçla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa değişikliğini gündeme getirdiğini aktaran Günal, şöyle dedi:
"Anayasa paketinin içerisine bakıldığı zaman güçlendirilmiş bir sistem var. Meclisin denetimi var. Cumhurbaşkanı önce sadece vatana ihanetten yargılanabiliyordu, şimdi tüm iş ve işlemlerinden sorumlu olacak. Dolayısıyla yargılanması kolaylaştırıldı. Geriye bir şey kaldı o da 'Meclis'i feshedecek' diyorlar. Nasıl feshedecek Ancak kendisi de seçime giderse, kendi seçimini de yenileyerek feshedecek. Zaten cumhurbaşkanının mevcut anayasada fesih yetkisi var. Bizi kasımda seçime kim götürdü arkadaşlar Kasım'daki seçime 'hükümet kurulamadı' diye cumhurbaşkanı götürdü. O yetkisi var. Burada içerisine baktığımız zaman tam tersine güçlendirilmiş bir Meclis ve sorumlu hale getirilmiş bir cumhurbaşkanı var. Dolayısıyla bu söylenenlerin aslı astarı yok." 

  

DHA